Serbest Görüş Ekonomi
Dünyanın önde gelen küresel yatırım bankaları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini beklenmedik bir şekilde 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya yükseltmesinin ardından, Türkiye ekonomisine ilişkin tahminlerini revize etti.
PA Turkey’ın derlediği habere göre küresel bankalar, Merkez Bankası’nın faizleri 350 baz puan artırarak 46 puana yükseltmesinin ardından, son dönemde yaşanmaya başlayan gevşeme döngüsünden çıkışın altını çizdi. Artan enflasyon riskleri ve döviz kuru oynaklığı karşısında daha şahin bir duruşun sinyali verildi.
JP Morgan, Morgan Stanley, Goldman Sachs, UBS ve BBVA’nın beklentileri aşağıda yer alıyor:
1) JP Morgan
-Yıl sonu enflasyon beklentisi, 1 puan artırılarak yüzde 29.5’tan yüzde 30.5’a yükseltildi.
-Temmuz ayından itibaren faiz indirimlerinin başlayacağı beklentisinde olan banka, 2025 yılının yüzde 38’lik bir faiz oranı ile kapanacağını öngördü.
-Daha ileri düzeyde bir dolarizasyon oluşma riskinin altını çizen banka, pozitif reel faiz verilmeye devam edilmesi gerektiğini vurguladı.
2) Morgan Stanley
-Temmuz ayından itibaren yavaş ve kademeli bir faiz indirimi patikasının takip edileceği belirtildi.
-Yıl sonu politika faizinin yüzde 36’ya düşmesinin beklendiği paylaşıldı.
-“Carry trade” ile yabancıların paralarını Türk lirası faizi ile kısa süreli olarak değerlendirebilecekleri öngörüldü.
3) Goldman Sachs
-Haziran ayında faiz indirimlerinin başlayabileceğinin altı çizildi.
-Yıl sonu politika faizi beklentisi yüzde 33 oldu.
-TCMB’nin duruşu “rasyonel” olarak tanımlanırken, gerektiğinde daha fazla sıkılaştırmaya hazır bir Merkez Bankası olduğu görüşü paylaşıldı.
4) UBS
-Türk lirasındaki değer kaybanın sürmesi ve para cinsi üzerindeki baskı vurgulandı.
-Yabancılar ile sağlanan “carry trade” avantajının sönümlendiği söylendi.
-Azalan döviz rezervleri ile birlikte kemer sıkma politikalarına karşı kamuoyunda yaşanan artan hayal kırıklığının altı çizildi.
5) BBVA
-Beklentiler ve ekonomik göstergelerin gidişatına göre politika faizinin yüzde 49’a kadar yükseltilebileceği belirtildi.
-Rezervlerin azalması ve güçlü döviz talebi yapısal riskler olarak vurgulandı.
-Banka, jeopolitik hassasiyetler ve güçlü iç talep nedeniyle temkinli duruşun korunduğunu belirtti.