HABER MERKEZİ – Eğitim öğretim yılının sona ermesine dair açıklama yapan Eğitim Sen, bir yılda eğitimde yaşanan aksaklıklara dikkat çekerek, Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e izlediği politikalarından dolayı “sıfır” verdi.
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), 2023-2024 eğitim öğretim yılının sona ermesi dolayısıyla birçok kentte açıklama yaptı.
AMED
Eğitim Sen Amed Şubeleri, Amed 1 Nolu Şube’de düzenlediği basın toplantısıyla bir yıllık raporunu açıkladı. Toplantıya, sendika üyeleri katıldı. Raporu açıklayan Eğitim Sen 1 Nolu Şube Eşbaşkanı Saliha Zorlu, eğitimde yaşanan sorunların bu yılda devam ettiğini belirtti. İktidarın özellikle Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) projesiyle öğrencileri “stajyer emeği” ve “beceri eğitimi” adı altında patronlara ucuz işgücü olarak pazarladığını dile getiren Zorlu, eğitime ayrılan kısıtlı bütçenin ise tarikat, cemaat ile çeşitli vakıf ve derneklere aktarıldığına dikkati çekti.
MEB’in kamusal eğitime ayırdığı bütçenin düşük olmasının nedenlerini şöyle sıraladı: “Çocukların bir öğün ücretsiz yemek hakkının ihlal edilmesi. Küçük yaşta işçi olmaya mecbur edilen çocuklar yani okulda karşılaşmamız gereken çocuklar ile tarlada, fabrikada, pazarda, işletmelerde karşılaşmamız. MESEM’lere yönlendirilen yoksul ailelerin çocukları üzerinden sermayedarların ara eleman ihtiyacının çocuk emeği sömürüsü üzerinden karşılanması ve yüzbinlerce çocuğun güvencesiz çalışma koşullarına maruz bırakılması sonucu iş cinayetlerine kurban edilen çocukların olması. Amed’de klima tamiri yaparken yüksekten düşerek yaşamını yitiren Ömer Çakar bu öğrencilerden sadece biridir. Ücretli öğretmenlik adı altında emeği sömürülen binlerce eğitim emekçisi arkadaşımızın olması. ‘Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’ ile kamuda tasarruf bahanesiyle eğitime ayrılan kısıtlı bütçeden kesintiye gidilmesi. Okulların fiziki koşullarının ve derslik sayısının, teknolojik donanım bakımından yetersiz olması ve çocukların teknolojiye erişiminin kısıtlı olması. Sınıfların nitelikli eğitim-öğretim uygulanmayacak kadar kalabalık olması. Ataması yapılmayan yüzbinlerce öğretmenin olması. Kız çocuklarının eğitim hakkından faydalanamaması. Mevzuata göre karma eğitimin zorunlu olduğu ortaokullardan İmam Hatip Ortaokulları çeşitli gerekçelerle karma eğitimden uzaklaştırılıp tek cinsiyetli okullara dönüştürülmektedir. Okulların öğrenci ve öğretmenler için güvenli birer alan olmaması. Maddeye erişimin kolay olması ve madde kullanımı ile satışına dair önlemlerin alınmaması madde kullanımını arttırırken yine en zayıf halka olarak çocuklar seçilmektedir.”
ANADİLDE EĞİTİM
Raporun devamında ulus devlet anlayışının temelinde yatan tek dilci anlayış nedeniyle anadili Türkçe olmayan milyonlarca öğrencinin gözetilmediğine işaret eden Zorlu, şöyle devam etti: “Tek dilci eğitim politikaları anadili Türkçe olmayan öğrencileri mağdur etmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlanmamıştır. Türkiye’de yaşayan çocukların uygun yaşam standartlarında insanca yaşama hakkı başta olmak üzere, eğitim ve sağlık hakkına yönelik ihlaller sürmekte, çocuklara yönelik hak ihlalleri artarak devam etmektedir. Mülteci çocuklar hem daha kötü koşullarda ve daha tehlikeli işlerde çalışmakta, hem de ayrımcılığa, saldırıya maruz kalmaktadır. Amed’de sınıfların kalabalık olmasına neden olmaktadır. Kalabalık olmayan sınıf sayısı 20 ve altı ile ifade edildiğini dikkate alırsak, ilimizdeki okulların yüzde 87’sinde sınıflar kalabalıktır değerlendirmesinde bulunabiliriz. Arttırmalı hizmet puanı davaları açlık sınırına yakın ücret alan eğitim emekçilerinin yaşadığı mağduriyeti şiddetlendirmektedir.”
Zorlu, eğitimdeki sorunların giderilmesi için taleplerini ise şöyle sıraladı: “Seçmeli dersler yönetmeliği çocuğun üstün yararına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmelidir. Proje okullarında atama yönetmeliğinin değiştirilmesi gerekmektedir. Çocukların yaşam alanlarına yakın yerlerde olması gereken okulların şehir dışına taşınıyor olması çocukların eğitime erişimini zorlaştırmaktadır.”
MERSİN
Eğitim Sen Mersin Şubesi, şube binasında basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın metnini Şube Başkanı Mahmut Sümbül okudu.
Eğitimde yaşanan sorunların artarak devam ettiğine dikkat çeken Sümbül, “Çocuklar ve haklarına yönelik tehditler sürüyor. Öğrencilerin beslenme sorunu acil çözüm bekliyor. Kamu kaynakları özel okullara aktarılıyor. Anadilde eğitim sorunu hala çözüm bekliyor. Okulda şiddet can almaya devam ediyor. Sonuç olarak; 2023/24 eğitim öğretim yılında eğitim alanında yaşanan gelişmeler, MEB’in eğitimin yapısal sorunlarına yönelik somut ve çözüme dayalı politikalar geliştirmekten çok farklı hedefleri olduğunu göstermiştir. Okullarda yaşanan yoğun dinselleşme ve eğitimi ticarileştirme uygulamaları, başta müfredat değişiklikleri olmak üzere, iktidarın siyasal-ideolojik hedeflerine uygun olarak alınan bilim ve laiklik karşıtı karar ve uygulamalar artarak sürmüştür” dedi.
Eğitim Sen İzmir Şubeleri, 2023-2024 eğitim yılına dair Eğitim Sen 1 Nolu Şube’de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda Eğitim Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Zeliha Danyeli, Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e izlediği politikalar nedeniyle karne verdi.
Eğitim Sen’in hazırladığı karnede Bakan Yusuf Tekin, laik, bilimsel demokratik, anadilde, kamusal, cinsiyet eşitlikçi derslerden sıfır alırken, dinsel, hurafe, otoriter, tek dil, piyasacı ve tek cinse dayalı eğitim derslerinden 100 aldı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***