Hazirandan itibaren Covid-19 virüsünün yeniden yükselme eğilimi sürüyor. 20-26 Haziran haftasında 26 bin 635 kişinin testi pozitif çıkmış, 17 kişi de ölmüştü. Bakanlık 13-19 Haziran’daysa 10 bin 954 vaka, 19 ölüm bildirmişti.
Sadece Türkiye değil, İtalya, Almanya, Fransa ve Yunanistan’da da hızlı vaka artışları saptanıyor. 30 Haziran itibariyle son iki haftada vaka artış oranı İtalya’da yüzde 138, Fransa’da yüzde 143, Almanya’da yüzde 65, Yunanistan’da yüzde 135. Türkiye’deki artış yüzde 189.
TTB, MASKEYE GERİ DÖNMEYE ÇAĞIRIYOR
Sağlık Bakanlığı ilkbahar itibarıyla Covid-19 önlemlerini kaldırma yoluna gitmişti. 22 Nisan’da toplu taşımada maske zorunluluğu, 5 Mayıs’ta ameliyat/girişim yapılacak hastalarda işlem öncesi PCR zorunluluğu kalktı.
Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Türk Tabipler Birliği (TTB) Pandemi Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol’un deyimiyle yeni tehdide karşı Sağlık Bakanlığı’nın ‘radarı kapalı’, vakalardaki artışın hangi varyanta bağlı olduğu bile meçhul.
Bizzat salgını yöneten bakanlığın “Bitti” demesi toplumun risk algısını azalttı. Düğünler, bayramlar, diploma törenleri, kutlamalar, toplu tatiller gibi salgını yayabilecek tüm etkinlikler bireysel önlemlerden de azade devam ediyor.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vakalardaki hareketlenmeye rağmen “Müsterih olun” dese de birçok meslektaşı Koca ile hemfikir değil. Türk Tabipleri Birliği, Covid-19 vaka sayısında artış üzerine, çocukları kapsayacak şekilde aşıların başlatılması, kapalı ortamda maskeye geri dönmeye ve verileri günlük paylaşmaya çağırdı.
Farklı ülkeler ve Türkiye’den veriler, pandemi karşısında erken beyaz bayrak çekildiğini gösteriyor.
Diken’den Mesude Erşan‘a konuşan Şenol, şu ifadeleri kullandı: “Uluslararası çok büyük bir hareketliliğin içine atladık hep birlikte. Dalga gelmedi aslında biz dalganın içine atladık. Bir yandan da pes edildi. Çünkü salgını çok kötü yönetmiş Batı dünyası, Asya’dan farklılaşmaya çalışıyor. Ekonomisi çok güçlü ülkeler sadece bazı ölümlere razı devam ediyor. Ama ekonomisi kırılgan, kötü ülkelerde ekonomi iyice kötüleşiyor. Kötüleştikçe yoksulluk artıyor. Bir sonraki halkanın hasarının büyümesi kaçınılmaz oluyor. İran, Hindistan, Brezilya, bir süre sonra biz bunların arasına katılacağız.”
‘ALTINCI DALGA YAŞANIYOR’
Türkiye’nin altıncı dalgayı yaşadığını belirten Şenol, çocuklar ve gençlerden sonra, hastalıktan korumaya alınan risk grubundakilerin de hastalanmaya başladığını söyledi.
Dalganın beklenenden erken geldiğini söyleyen Şenol, şöyle devam etti: “Biz zaten BA.1 ve BA.2 dalgasının içindeydik. Omicron’dan türeyen iki varyantla olan bu dalga yüzde 60-70 nüfusu hastalandırdı. Yüzde 60-70 nüfusa da pek çok ülkede, yüzde 50-60 aşılı ekleniyordu. Bu da pandemiyi iki-üç ay yatıştırır diye düşünüyorduk. Fakat BA.4 ve BA.5 adlı yeni türevleri geldi. Bunlar Omicron’un çocukları değil, torunları. Ama çocuklarından da uzak, onlara da benzemeyen (genetikleri) torunları. Daha bulaşıcı, aşıdan kaçan ve akciğere daha çok yerleşen varyantıyla yeni bir dalga başlattı.”
BA.4 ve BA.5, ABD’de vakaların yüzde 50’sinden fazlasını oluşturuyor. Britanya, Fransa’nın yeni fırtınasından bu alt varyantlar sorumlu. Ancak Türkiye’de hangi alt varyantların dolaşımda olduğundan haberimiz yok, çünkü virüslerin genetik taraması kısıtlı.
Bir aydır yeni dalganın ipuçları verdiğini belirten Şenol, şunları dedi: “Son iki haftada yüzde 48 civarında vaka, yüzde 20 dolayında ölüm artışı var. Ondan da iki hafta önce vaka ve ölüm artışları başlamıştı. İnsanların hastalanmaması önemli ve bilim dünyası bunun için çalışıyor. Çünkü hastalık çok hafif de geçirilse sekel bırakabiliyor. Virüsün kimde nasıl davranacağını bilmiyoruz. Kırılgan grupların ağır hastalanma ihtimallerine karşı onları korumak istiyoruz.”
SONBAHARDA DAHA BÜYÜK DALGA GELİYOR
Bilim dünyasının süreci yavaşlatma çabasının nedenlerinden biri yeni varyanta karşı aşı içeriğinin güncellenebilmesi için zaman tanımak. Nitekim Omicron BA.1 ve BA.2’ye karşı bu hazırlıklar yapılabildi ve yeni aşılara hazırlandı. Hemen peşinden BA.4 ve BA.5 alt varyantları geldi.
Aslında bilim dünyası yeni varyantların gelişme sürecini yavaşlatmak için uyarıyor. Bunun için önerdikleri uygulanması zor önlemler değil. Seyahatlerin kısıtlanması, toplu taşımada, kapalı alanlarda iyi koruyan maskelerin takılma zorunluluğunun sürmesi, etkili aşılarla aşılanmanın artırılması ve tekrar dozların vurulması virüsün kontrolünü çok büyük oranda sağlayabilirdi.
Şenol’un görüşü şöyle: “Covid-19 enfeksiyonunun tam mevsimsel olmasına ramak kalmışken virüs yine oyun bozanlık yapıyor. Salgında, sonun başında mı, başın sonunda mıyız henüz bilmiyoruz. Sonbaharda bundan daha büyük, nüfusların en az üçte birini hastalandıracak dalga bekleniyor. Bu nedenle hazırlık süreci önemli. Kaldı ki Covid fırtınasına tutunduğumuzda her şey askıya alınıyor. Sayısız sorun gelişiyor. Mürettebat hastalandığı için uçuşlar durduruluyor, takımlar maçını yapamıyor, ekonomi duruyor… Alt varyantların hızlı gelmesi, pandeminin devam edebileceğini işaret ediyor. Ortam çok elverişli. Virüs evrimsel gelişimini son hız sürdürüyor. Yeni dalgayı başlatan ve Omicron’un türevi olan BA.5 ise ondan oldukça farklı. Çok daha bulaşıcı, aşı ve geçirilmiş enfeksiyon bağışıklığından etkilenmeme yetisinde. Bu nedenle de ‘tekrarlayan enfeksiyon’ yani bireysel hasar olasılığını artırıyor. ”
Profesör Şenol, yeni varyantlardan korunmak için şunları önerdi:
*Kapalı ortamlarda (özellikle tren, otobüs, uçak gibi kalabalık ve kapalı ortamlarda) yüksek koruyuculu maske takın,
*Öpüşmeyin, sarılmayın,
*Kapalı ortamları havalandırın,
*Olabildiğince açık havada durun ve güneş almaya çalışın,
*Hastalananlar, tam doz aşılıysa beş tam gün mutlak izolasyona girmeli. Sonraki beş gün de maskeyle dolaşmaya devam etmeli.
*Aşısızlar 10 gün boyunca izolasyonda kalmalı.
*Vitamin, mineral takviyelerinin faydası yok.
*Bol su için.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***