DİSK Araştırma, enflasyon ve vergilerin işçi ücretlerinde oluşturduğu kaybı inceledi. Ocak-Ağustos döneminde çalışanların ülke genelinde aldığı toplam maaşın enflasyon ve vergi nedeniyle 1 trilyon 155 milyar TL kısmının gelir kaybı haline geldiği belirlendi.
DİSK Araştırma Merkezi-DİSK-AR yayınladığı Ücret Kayıpları İzleme Raporunda, Ocak-Ağustos döneminde çalışanların ülke genelinde aldığı toplam maaşın enflasyon ve vergi nedeniyle 1 trilyon 155 milyar TL kısmının gelir kaybI haline geldiği belirlendi. Rapora göre asgari ücrete ara zam yapılmaması kayıpları büyüttü. Asgari ücretli bir işçi Ağustos 2025 itibariyle 4 bin 753 TL gelirini enflasyon nedeniyle kaybetti. Vergi ve enflasyon her bir işçi 8 ayda toplam 69.2 bin TL parasını kaybetti.
DİSK, düzenli hale getirdiği aylık ücret kayıpları araştırmasında yöntem ve içerik olarak Eylül ayında revizyona gitti. Hesaplama sadece işçileri kapsar hale getirildi, vergi kayıpları kısmında yer almayacağı için kayıtdışı çalışanlar da hesaplamadan çıkarıldı. SGK’nın yayımladığı ücret istatistikleri üzerinden bir hesaplama yöntemine gidildi. DİSK araştırma raporunda, özellikle enflasyon hesabında TÜİK dikkate alınmasına karşılık, bu hesaplamaya yönelik eleştiriler de hatırlatılarak, gerçek gelir kaybının daha yüksek olabileceğine dikkat çekildi.
Araştırma, alınan ücretin enflasyon karşısında alım gücündeki azalma ile elde edilen ücretin vergi ve kesintiler nedeniyle azalması dikkate alınarak, işçinin uğradığı gelir kaybını hesaplıyor. Buna göre, DİSK-AR, Ocak ayından Ağustos ayı sonuna kadar, ortalama işçi ücretlerinde enflasyon ve vergi-kesintilerden kaynaklı toplam kaybın 1 trilyon 155 milyar TL oldu. Bunun 627.3 milyar TL’si enflasyon, 528 milyar TL’si de vergi ve kesintiler nedeniyle oldu.
DİSK-AR çalışmasında, vergi ve enflasyon kaybının ücretlerde yarattığı erimenin hem bireylerin gelirleri açısından, hem de toplamda önemli tutarlara ulaştığının altı çizilirken reel ücret gerilemesi anlamındaki bu kaybın bireyleri zorladığına vurgu yapıldı.
Ortalama ücretli bir işçi: 6 ayda toplam 37.5 bin TL parasını kaybetti
DİSK araştırmasında, SGK’nın verilerine göre ortalama ücret alan bir işçinin enflasyon ve vergi-kesintilere giden toplam parası örnek olarak verildi. Buna göre, Aralık 2024’te 47 bin 500 TL ortalama ücret seviyesi varken, Haziran ayı sonu itibariyle ortalama ücret 50 bin 580 TL’ye yükseldi. Bu artış da dikkate alındığında, geçen 6 aylık dönem sonunda işçinin her ay ödediği vergi ve kesintiler ile enflasyon nedeniyle ücretin alım gücündeki gerilemeler dikkate alındığında, bu işçi 6 ayda toplam 37 bin 535 TL’sini zamlar nedeniyle harcama yaptığı yerlere ve vergi-kesintilerle devlete vermiş oldu.
Başta DİSK olmak üzere, işçi örgütleri ve akademisyenler uzun süredir gelir vergisi ve başta sosyal güvenlik primleri olmak üzere kesintilerin, başta gelir vergisi dilimleri olmak üzere çalışanlar aleyhine belirlendiği eleştirisini devam ettiriyor. Araştırmada, “Ücretlerin sabit, fiyatların serbest olması nedeniyle emek gelirleri enflasyonun altında ezilmektedir. Hükümetin izlediği alım gücünü ve ücretleri bastırmayı amaçlayan ekonomi politikası enflasyonun faturasının emek gelirleri üzerine yüklenmesine yol açmaktadır. Enflasyon ve adaletsiz vergi-kesinti sistemi emek gelirlerini eriterek gelir bölüşümü daha da adaletsiz hale getirmekte ve yoksulluğu artırmaktadır. Bu nedenle ücrette ve vergide adalet çok somut ve yakıcı bir taleptir.” yorumu yapıldı.
Tek bir işçi örneğinde, Ocak ayında 3 bin TL’nin altında vergi ödeyen bir işçi, Ağustos ayında 5 bin TL’den fazla vergi veriyor. Ocak ayı başında artırılan ücretini işçi çalışıp ay sonunda alıyor. Bu dönem itibariyle bir işçi enflasyon nedeniyle 1885 TL’sini kaybediyor. Ağustos ayına gelindiğinde ise aynı işçinin enflasyon nedeniyle aylık kaybı 7 bin 114 TL’yi aşıyor.
Ara zam olmaması kaybı büyüttü
DİSK-AR araştırmasında, asgari ücrete Temmuz ayında artış yapılmaması nedeniyle kaybın yükseldiğine de dikkat çekildi. “Sadece sigortalı işçilerin aylık enflasyon kaybı Ağustos 2025’te toplam (tüm işçiler için) 120,3 milyar TL’ye ulaşırken enflasyon ve vergi kaynaklı toplam erime 196,8 milyar TL oldu. 8 aylık birikimli erime (8 ayın toplamı) ise akıllara durgunluk verecek düzeye, 1,2 trilyon liraya yaklaştı. Özellikle asgari ücrete Temmuz 2025’te ara zam yapılmaması kayıpları daha da büyüttü. Artan gelir vergisi yükü nedeniyle tüm işçiler için yaşanan 8 aylık birikimli toplam ücret erimesi (kesintiler hariç) 528 milyar TL olurken enflasyonun yarattığı kayıp ise 627,3 milyar TL’ye ulaştı. Böylece artan gelir vergisi yükü ve enflasyonun 17 milyon işçinin ücretlerinde yarattığı 8 aylık kayıp en az 1 trilyon 155 milyar TL’ye ulaştı. Vergi yüküne dolaylı vergiler (tüketim vergileri) dahil değildir. Tüketimden alınan vergiler alım gücünü eriten ve enflasyonu artıran bir diğer faktördür.” yorumu yapıldı.


DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu: Enflasyon ve vergi geliri azaltma yanında, dağılımını da bozuyor
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, DİSK-AR’ın Ücret Kayıpları İzleme Raporunu tanıtım için İstanbul’da Konfederasyon Merkezinde düzenlediği basın toplantısında, ücretlerdeki erimenin yanında, gelir dağılımının daha da bozulduğunun altını çizdi.
Konfederasyon olarak, “Gelirde, vergide, ülkede adalet” yaklaşımıyla sorunların çözümü için mücadele yürüttüklerini vurgulayan Çerkezoğlu, raporun gündeme taşıdıkları adaletsizlikler ile uyumlu bir sonucu teknik olarak ortaya koyduğunu anlattı.
Çerkezoğlu, “Bu 8 aylık (Ocak-Ağustos 2025) dönemde işçi ücretlerindeki bireysel kayıplar da korkutucu düzeydedir. Yılın ilk yarısında 47.500 TL ve Temmuz-Ağustos 2025 aylarında 50.580 TL brüt ücreti olan bir işçinin, ağustos ayında kesinti kaybı 7.587 TL, gelir vergisi kaybı 4.528 TL ve enflasyon kaybı ise 7.114 TL’dir. SGK verilerine göre ortalama işçi ücreti ifade eden bu ücretlerin yaklaşık yüzde 40’ı vergi, kesinti ve enflasyona gitmektedir” dedi.
Araştırmanın ortalama ücretler yanında, farklı ücret düzeylerindeki kayıpları da inceleyen bölümleri olduğunu hatırlatan DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, özellikle asgari ücretlilerde vergi istisnalarına rağmen aylık 26 bin TL’lik brüt asgari ücretten 3 bin 901 TL vergi ve kesinti olduğunu anlattı.
Çerkezoğlu, “Ücret düzeyleri değişse de değişmeyen şey ücretlilerin üzerindeki vergi, kesinti ve enflasyon yüküdür. Türkiye’de vergi sistemi, gelir vergisi oranlarının yüksekliği, vergi tarife dilimlerindeki adaletsizlik ve asgari ücret vergi istisnasının çalışanlar aleyhine uygulanması nedeniyle adaletsizdir. Çalışanlar adaletsiz vergi sistemi yüzünden nisan ve mayıs aylarında ikinci vergi tarife dilimine (yüzde 20), ağustos ve eylül ayında ise üçüncü tarife dilimine (yüzde 27) giriyor ve ciddi kayıplara uğruyor. Çalışanların yıl içinde aldığı ücret zammının önemli bir bölümü önce vergilere gidiyor, sonra da enflasyon karşısında eriyor” diye konuştu.
DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, mevcut gelir ve gelir dağılımı sorunlarının çözümü için ivedilikle, asgari ücretin artırılması, tüm ücretlerin gerçek enflasyona karşı korunmasını, asgari ücret sonrası ilk vergi diliminin yüzde 10’a düşürülmesini, gelir vergisi tarife ve dilimlerinin yeniden belirlenmesi, asgari ücret istisnasının matrahtan indirim yoluyla uygulanmasını, işverene sağlanan 5 puanlık SGK prim desteğinin işçiye de verilmesini, damga vergisinin kaldırılmasını ve sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılmasını talep etti.
KAYNAK: EKONOMİM – MEHMET KAYA
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***