5 bin kilovatsaatin üzerinde elektrik tüketen abonelere uygulanan yüzde 96’lık zam, Tüketici Hakem Heyeti tarafından “ayıplı hizmet” olarak değerlendirildi. Fazla tahsil edilen tutarın faiziyle iadesine karar verildi.
2021’deki kur krizinin ardından elektrik faturalarına sağlanan devlet desteği, 2025 itibarıyla kademeli olarak kısıtlanırken, yıllık 5 bin kilovatsaat üzeri elektrik tüketen abonelere yüzde 96 oranında zam uygulanmaya başlandı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) Kasım 2024’te ilan ettiği yeni tarife, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından yargıya taşındı.
EMO’nun açtığı dava devam ederken, Mersin’de bir yurttaş da bu tarifeye bireysel olarak itiraz etti.
Mersin’de bir vatandaş, EMO’nun yayımladığı örnek dilekçeyi kullanarak Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurdu. Başvuru sonucunda heyet, elektrik zammını “ayıplı hizmet” olarak değerlendirdi ve fazla alınan ücretin yasal faiziyle birlikte iadesine hükmetti.
EMO: Teknik gerekçe yok, keyfi bir sınır belirlendi
Cumhuriyet’e konuşan EMO Başkanı Mahir Ulutaş, kararın emsal niteliğinde olduğunu ve yargı sürecini doğrudan etkileyebileceğini vurguladı.
Yeni düzenlemeyle birlikte yıllık elektrik tüketim sınırının bir anda 1 milyon kilovatsaatten 5 bin kilovatsaateçekildiğini belirten Ulutaş, bu kararın teknik ya da ekonomik bir gerekçeye dayanmadığını söyledi.
Ulutaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar’ın “Bu zam yalnızca yüksek gelir grubunu etkiler” şeklindeki açıklamasına da tepki göstererek, uygulamanın apartmanların ortak alanlarını, siteleri, hizmet sektörünü ve dolaylı olarak tüm tüketiciyi etkilediğini ifade etti.
“Sübvansiyona ihtiyaç duyulması bile yanlış enerji politikalarının sonucudur”
Ulutaş, zamların “bir sübvansiyonun kaldırılması” olarak nitelendirilmesine şu sözlerle karşı çıktı:
“Sübvansiyona ihtiyaç duyulması bile yanlış enerji politikalarının sonucudur. Üstelik sübvansiyonun ölçüsü de spekülatif. Elektriğin fiyatı, borsadaki dalgalanmalara göre belirlenemez. Gerçek maliyet, kamu hizmeti anlayışıyla belirlenmelidir.”
Ulutaş, bu yaklaşımın vatandaşı serbest piyasada oluşan fiyat dalgalanmalarına karşı savunmasız bıraktığınıbelirterek, kamucu bir enerji politikası ve üretim-dağıtımda kamu tekeli çağrısında bulundu.