AMED – 100 yıldır mezar yeri açıklanmayan Şêx Seîd’in torunu Kasım Fırat,”Adil bir barışa yardımcı oluruz. Kalıcı bir barış için 47 kişinin cenazelerini teslim edin. Bu adım atılırsa bizim inancımız da daha fazla artar” dedi.
Şêx Seîd ve 46 arkadaşı, İstiklal Mahkemesi’nin verdiği karar üzerine 29 Haziran 1925’te Amed’de bulunan Dağkapı Meydanı’nda idam edildi. Aradan 100 yıl geçmesine rağmen Şêx Seîd ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklanmadı. Buna yönelik girişimler ise sonuçsuz kaldı.
Şêx Seîd Eğitim Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı olan Şêx Seîd’in torunu ve vasisi Kasım Fırat, mezarın bulunması için 2009’da İçişleri Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık, yapılan başvuruya yanıt vermedi. Sonrasında başvuru yapılan Ankara 5’inci İdare Mahkemesi, “mezar yerlerine ait arşiv kaydının bulunmadığını” ileri sürdü.
‘100 YILLIK MÜCADELE SÜRÜYOR’
Kasım Fırat, Şêx Seîd ve arkadaşlarının Kürtlere yönelik inkar politikalarına karşı başkaldırdığını hatırlattı. Şêx Seîd’in “Biz buradayız, bu coğrafyanın sahibiyiz, dilimiz var. Kendi inançlarımıza göre yaşamalıyız” diyerek başkaldırdığını söyleyen Fırat, 100 yıl önceki mücadelenin halen devam ettiğini kaydetti.
Fırat, “Kürtler mücadelelerini bırakmazlar. Dêrsim, Koçgirî, Mahabad… Her taraftar başkaldırmış ve direnmişler. Bunlar 1925’teki direnişin mahsulleri. Bugün de bu devam ediyor” dedi. İmha ve inkar politikalarıyla sonuç alınamayacağının altını çizen Fırat, “Kürtler vardır, bu toprakların sahipleridirler. Adil bir çözüm gerekiyor. Hükümet adil, onurlu ve kalıcı bir barış yaparsa biz de buna yardımcı oluruz” diye kaydetti.
‘KÜRTLER STATÜ SAHİBİ OLMALI’
Kürtlerin statü taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Fırat, “Ortadoğu’nun huzuru ancak böyle sağlanır. Bugüne kadar Kürtler emperyalist güçler tarafından ezildi. Bugünde sonra böyle olmaz. Kürtlerle oturmalısınız ve onların statüsünü, hukuki haklarını tanımalısınız. Kürtler için nihai hedef statü sahibi olmaktır” şeklinde konuştu.
100 yılı aşkın mücadelede büyük bedeller verildiğine dikkati çeken Fırat, “Kırmızı çizgilerimiz var. Varlığımız, kimliğimiz ve inancımızdan, ulusal kimliğimizden taviz vermeyiz. Birlikte bir vatan inşa edeceksek kimsenin topraklarımızı işgal etmesine izin vermemeliyiz. Kürt siyaseti de bunu kabul etmez. İlerleyen günlerde bu durum gündeme gelmezse sulh olmaz. Birkaç yıl barış olabilir sadece. Kürtler kendi coğrafyasında iradesiyle yaşamalı. Kalıcı bir barış istiyorsak Kürtlerin hukuki hakları tanınmalı” ifadelerini kullandı.
Fırat, Kürt örgütleri ve partilerine seslenerek, “Herkesin ideolojisi ve partisi farklı olabilir. Ama Kürt halkının çıkarları için herkes yan yana gelmeli” çağrısı yaptı.
‘MEZAR YERLERİNİ AÇIKLAYIN’
Fırat, devlete de çağrıda bulunarak, şunları söyledi: “Yüz yıldır Kürtleri öldürüyorsunuz. Kürtler de ölümden korkup geri atmıyor. Bu böyle gitmez. Artık bıçak kemiğe dayandı. Gelin Kürtlerin hukukunu kabul edelim. Ölümle bunlar çözüme varmıyor. Kendi halkınız ve Ortadoğu’nun huzuru için Kürtlerle ilişkileri tazeleyin.”
Şêx Seîd ve 46 arkadaşının Kürtler için sembol olduğunu vurgulayan Fırat, şöyle devam etti: “Cenazelerimizi teslim edin diyoruz. Halen ‘biz haberdar değiliz’ diyorlar. Bu ayıptır. Kalıcı bir barış için adım atmak istiyorsanız önce Kürtler ve Kürdistan için sembol olmuş 47 kişinin cenazelerini teslim edin. Kürtler orada Fatiha okusun. Bu en önemli adımdır. Bu adım atılırsa bizim de inancımız daha fazla artar.”
MA / Müjdat Can
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***