Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şube Başkanı Deniz Çetin, “Enflasyon farkı zam değildir. Kamu emekçilerinin 2024 yılı toplam zam oranı kümülatif olarak 20,75 6 aylık resmi enflasyonun 24,73 dahi altında kalmıştır” dedi.
İzmir’de basın açıklamasında bulunan kamu emekçileri, ülkedeki ekonomik koşullara dikkat çekerek emeklerinin karşılığını alamadıklarını dile getirdi.
Büro Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi, kamu emekçilerinin haklarıyla ilgili basın toplantısı düzenledi. Şube Başkanı Deniz Çetin, şunları söyledi:
“Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklinin alım gücünde yaşanan kayıplar; TÜİK’in haziran ayı enflasyonunu 1,64 açıklanmasının ardından 6 aylık birikimli enflasyon oranı resmi olarak yüzde 24,73 olarak belirlendi. Buna göre 2024 Ocak ayında yapılan yüzde 15 toplu sözleşme zammı düşüldüğünde yüzde 9,73 enflasyon farkı ve yüzde 10 toplu sözleşme zammı ile maaşa yansıyacak oran yüzde 19,3 olarak hesaplanmaktadır. Enflasyon farkı zam değildir. Kamu emekçilerinin 2024 yılı toplam zam oranı kümülatif olarak 20,75 6 aylık resmi enflasyonun 24,73 dahi altında kalmıştır. Kamu emekçileri temmuz ayından itibaren hızla reel alım gücünde düşme yaşayacağı ve eylül ayında artan eğitim maliyetleri, kiralardaki fahiş artış TÜİK Haziran ayı enflasyonuna kira etkisini 0,55 olarak yansıtmıştır. Sendikamız araştırma merkezi BES-AR hesaplamalarına göre ise 2024 yılı ilk altı ayında 2024 yılı Ocak-Haziran birikimli altı aylık emekçilerin enflasyonu yüzde 30,98 olmuştur. Yani kamu emekçileri 2024 yılının ilk altı ayında ücretlerinde 15,98 puanlık enflasyon kaybına uğramıştır. Hükümetin kamu emekçilerine reva gördüğü ikinci altı ay için yüzde 10 maaş zammı bile şimdiden erimiştir.
“SGK emekçileri kazanılmış haklarından vazgeçmeyecektir”
Çarşıda yaşanan enflasyon ise emekçilerin en temel ihtiyaçlarını karşılayamaz hale getirmiştir. Ülkemiz kendi vatandaşları için artık bir tatil cehennemine dönüşmüştür. 4 kişilik bir ailenin tatil maliyeti yaklaşık 100 bin TL’yi bulurken, Türkiye’de emekçilerin yarısından fazlası artan yaşam maliyetleri nedeniyle tatil planı yapamamaktadır. Üstelik kötü yönetilen ekonominin, seçim ekonomisinin faturası da söz de kamu tasarruf genelgesi ve yeni vergiler ile biz emekçilere çıkarılmaktadır. Kamuda personel servisleri kaldırılırken, birçok kamu kuruluşunda yemek, su, çay ve benzeri giderlere ait bütçe kalemleri sınırlanmaktadır. İş yerlerinde emekçiler temizlik ve hijyen malzemelerini neredeyse kendileri temin eder hale gelmiştir. Kamu emekçilerinin işe gelişlerinden tasarruf etmek yerine onların özlük haklarını, ekonomik koşullarını iyileştirici çalışmaların yapılması gerekmektedir. 80 milyon yurttaşa hizmet veren ve EYT’nin yarattığı aşırı iş yükü altında ezilen Sosyal Güvenlik emekçileri kazanılmış haklarından vazgeçmeyecektir. Bu koşullarda kamu emekçilerinin en temel ihtiyaçlarını karşılayamayacakları açıktır. Gerçekten tasarruf yapılacaksa hiç üretmeden ülkenin bütçesini hortumlayanlardan, rant çetelerinden yapılmalıdır.”
“Emeğimizin karşılığını istiyoruz”
Açıklamada kamu emekçilerinin talepleri ise şu şekilde sıralandı:
“Artık yeter emeğimizin karşılığını istiyoruz. İptal edilen personel servis hizmeti ihaleleri yeniden açılmalı, tüm büyük şehirlerde personel servis hizmeti sağlanmalıdır. Acilen 3 bin 600 ek gösterge adaletsizliğine son verilmeli ve tüm SGK emekçileri için yasal çalışma yapılmalıdır. Tüm SGK emekçileri için Sosyal Güvenlik Hizmet Sınıfı-Uzmanlık kadrosu oluşturulmalıdır. Ek ödemeler 20 puan artırılmalı ve tüm ek ödemeler seyyanen ödeme dahil taban maaşa eklenmelidir. 12 yıldır Anayasa Mahkemesi kararına rağmen ödenmeyen ikramiyeler toplu olarak ödenmelidir. Enflasyon oranında artırılmak üzere 10 bin TL. kira yardımı yapılmalıdır. İhale yapılmadan uzatılan banka promosyon anlaşması derhal güncellenmelidir.” (ANKA)