Bolvadin T Tipi Cezaevi’nde mahsup olan din kültürü öğretmeni Abdullah Şahin’e, ‘istihbari bilgi’ gerekçe gösterilerek denetimli serbestlik ile tahliye edilme hakkından yararlandırılmadı. Şahin’e somut bir delil sunulmadı, çocuklarının dil okulu başvurusu bahade edildi.
Boldmedya’dan Necdet Çelik’in haberine göre, 15 Temmuz sonrasındaki soykırım operasyonları ile hapse konan din kültürü öğretmeni Abdullah Şahin, şartlı salıverilmesine son bir yıl kala denetimli serbestlikten faydanalanarak tahliye edilme hakkından yararlanmak için Bolvadin Cezaevi yönetimine başvurdu.
İSTİHBARİ BİLGİ GEREKÇESİYLE RET KARARI VERİLDİ
Ancak bu talep, geçen Nisan ayında somut bir delil olmaksızın ilginç bir gerekçeyle geri çevrildi. Ret kararına, ‘hükümlünün ailesiyle yurt dışına kaçacağına dair istihbari bilgi’ dayanak yapıldı.
6 ay sonrasına bırakılan ikinci değerlendirme ise yine aynı gerekçeyle olumsuz sonuçlandı. Abdullah öğretmenin, eşi ve iki çocuğuna erken kavuşması bir kez daha engellendi.
NİYET OKUYUCULUĞUYLA HAK GASBI
Denetimli serbestliğin iki kez reddedilmesi, Şahin ailesinde hayal kırıklığına yol açtı. Dil kursu için çocuklarını yurt dışına göndermek istemesinin bu şekilde çarpıtılmasına içerleyen Betül Şahin, karara, ‘’Geleceğe dönük niyet okuyuculuğu yapılarak eşimin hakkı çiğnendi’’ sözleriyle itiraz etti.
‘’ÇOCUKLARI DİL KURSUNA GÖNDERMEK İSTEDİM’’
Cezaevi yönetimince oluşturular İdare ve Gözlem Kurulu’nun ret kararında eşine ‘yurt dışına kaçma istihbaratı’ şeklinde gerekçe sunulduğunu anlatan Betül Şahin, süreci şeffaf ve açık yürüttüğü halde, gizli kapaklı algısı oluşturulmasına tepki gösterdi. Kardeşinin yurt dışında ikamet ettiğini belirten Şahin, iki oğlunun hüsranla sonuçlanan yaz okulu macerasını şöyle özetledi: ‘’Hem ortamdan biraz uzaklaşmanın hem de dayılarının desteğiyle iki aylık dil kursu almanın çocuklarıma iyi geleceğini düşündük. Eşim çocuklar için muvafakatnameyi cezaevinin denetimi ve izni altında gönderdi. Adliyedeki onay çok geciktiği için vize mülakatına eksik evrakla girdik. Vize talebimiz bu yüzden reddedildi. Paramız boşa gitti, üstüne bir de eşimi salıvermemek için bu girişimimizden senaryo üretilmiş. Canımızı en çok bu acıttı. Halbuki biz kimseden bir şey saklamadık. Her şeyimiz şeffaf ve yasal idi.’’
BİR HAFTA ERKEN ÇIKSA BİLE BÜYÜK MUTLULUK
Yatar süresinin bitmesine 5 aydan az kalmış olmasına rağmen, eşinin denetimli serbestlik için yeniden başvuracağını belirten Betül Şahin, ‘’Bu bir hak ise eşim neden keyfi şekilde mağdur ediliyor? Bir hafta, on gün bile erken tahliye olsa çocuklar için büyük mutluluk olacak. Biz yasal hakkımızı istiyoruz. İtirazımız bu hakkın çiğnenmesine” diye konuştu.
Devlet okullarında 11 yıl görev yapan Abdullah Şahin, BM ve AİHM’in suç saymadığı Bylock iddiası, banka hesabı ve sendika üyeliği nedeniyle 6 yıl 3 ay hapis cezası aldı.
İnfazının bir bölümünü İzmir’de geçiren Şahin, 2 yıldan bu yana Afyon’un Bolvadin ilçesindeki T Tipi Cezaevi’nde tutuklu.
İDARE VE GÖZLEM KURULLARI KEYFİ DAVRANIYOR
Oysa bir çok ilde İnfaz Hakimliği ‘somut bir delil olmaksızın’ mahpusların denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye edilmemesini hak ihlali olarak görmekte ve hükümlü lehine kararlar vermekte. Ancak emsal kararlara rağmen Cezaevi yönetimi tarafından oluşturulan İdari ve Gözlem Kurulları, keyfi gerekçelerle mahpusların özgürlüklerini ellerinden almaya devam ediyor. ‘İkinci kez cezalandırma ve ceza üstüne ceza verilmesi’ şeklinde eleştirilere neden olan uygulama kamuoyunda tepkilerine neden oluyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***