Türkiye’de yaşananlardan alınan dersler çok çabuk unutulur…
Gün gelir, onca dert 2 vaad sonrası rafa kalkar…
Ya da aksine, güzel bir süreç sonrası biraz sıkıntı, yaşananları bir anda hafızalardan siler…
Geçen sezonun 2. yarısında İsmail Kartal Fenerbahçe camiasına ‘Futbolda sabır ve istikrar’ konulu bir sunum yapmıştı… Yaşananları özetlemeye gerek yok…
Bu yıl Jorge Jesus’la yeni sayfa açıldı. Neler olup biteceğini zaman gösterecek ama Şampiyonlar Ligi’ne veda, Ümraniyespor beraberliği derken eleştiriler rafa kalktı, direk yargılamalar başlayıverdi.
Eleştiri normaldir, her zaman da olmalıdır. Ama net yargılarda bulunmak özen ister…
Sarı Lacivertli kulübün Başkan ve yönetimini bu noktada şimdilik kenara koymakta fayda var…
Ama hafta boyunca yazılanları iyi hatırlamak lazım. Fenerbahçe’nin bu sezon da şampiyon olamayacağı mı dersiniz, tüm takımın çöp olduğu mu… Hatta son günlerde Jesus’un ayrılıp Brezilya’ya gideceği bile dillerde dolanmaya başladı…
Şimdi 6-0’lık galibiyet sonrası bunları yazıyorum diye gülümseyenler olabilir…
Ama eleştirilerim yine var… En başta Gustavo… Bu ağırlıkta bir oyuncu Fenerbahçe düzeyinde bir takımda sıkıntı olur…
Pedro gelince muhtemelen Valencia’nın yerine oynayacaktır. Çok insan Valencia’ya tepki gösteriyor. Ancak Ekvatorlu oyuncu çok fırsat kaçırmasına karşın yılmadan mücadele veriyor, pozisyon üzerine pozisyona giriyor. Belki kaçak oynasa bu kadar tepki görmeyecek ama o sonuca gitme uğraşında…
King de beğenilmeyenler arasında sivriliyordu ki dün akşam şık bir golle perdeyi açan isim oldu… Oyunu da ortada. Artık hemen ‘kahraman’ ilan edilir. Hepsi acele ürünü! Ancak sisteme iyice adapte olursa çok faydası olabileceğinin sinyalini verdi…
Bu gibi saptamalarla çeşit çeşit durum tespitleri yapılabilir. Ama da bu haftalarda ‘Bu takımdan bir şey olmaz’ veya ‘Kesin şampiyonuz’ ifadeleri komiklikten öte geçmez…
Fenerbahçe 16. dakikada eksik kalan rakibi karşısında sonuca rahat gitti. Bunda savunmaya fazla görev düşmemesiyle birlikte orta alan ve ileri hattının artan uyumu başroldeydi. Burada Zajc’ın ve Emre’nin oyuna positif katkılarını unutmamak lazım..
Bir de… 10 kişi kalan Kasımpaşa karşısında Arda daha fazla süre alamaz mıydı diye düşünmemek elde değil. Ancak hocanın da bir hesabı mutlaka vardır… Yalnız şunu da unutmamalı ki, değil Fenerbahçe’de, Türkiye’de daha yeteneklisi olmayan Arda için Fenerbahçelilerin sevgisi çok farklı! Bu aşkın boşuna olmadığı da malum…
Şimdi Fenerbahçe’nin henüz hiç bir şeyin sonu olmayacak ama gelecek açısından çok fikir verebilecek A.Wien ve A.Demirspor maçları var. Bu 2 sınav olumlu geçerse moral – motivasyon olarak Fenerbahçe’ye çok faydalı olur…
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***