CHP’li 11 büyükşehir belediye başkanının imzasıyla yapılan açıklamada, Türkiye tarihinin en ciddi ekonomik sıkıntılarının yaşandığı bir dönemden geçildiği, hızla artmaya devam eden enflasyonun son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktığı belirtildi.
Açıklamada, “Belediyelerimiz özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı, elinden geldiğince, korumaya devam edecektir” denildi. Açıklamada, ayrıca Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgesinin iptali için de hukuki girişimde bulunulacağı bildirildi.
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün ve Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen imzasıyla bugün yazılı açıklama yapıldı.
“Belediyelerimiz dar gelirli vatandaşları korumaya devam edecek”
Türkiye tarihinin en ciddi ekonomik sıkıntılarının yaşandığı bir dönemden geçildiğine dikkat çekilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
Hızla artmaya devam eden enflasyon son 20 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Artış kalemlerine bakıldığı zaman ilk sırada ulaştırma daha sonra da gıda ürünlerini görmekteyiz. Bu iki kalem de yerel yönetimlerin ana iş alanlarını oluşturmaktadır. Belediyelerimizin ürettiği ekmekten, enerji ve taşıma hizmetlerine kadar pek çok kalemde maliyet kalemleri artmaya devam eden döviz kuru, yanlış ekonomi politikaları ve dünya çapında yaşanan, başta tedarik sorunları olmak üzere, çeşitli nedenlerle yükselmeye devam etmektedir. Belediyelerimiz tüm imkanlarını kullanarak, karşı konulmaz bu artışlara karşı dursa da bu ekonomik gidişatın yarattığı tahribatın kaçınılmaz sonuçları ne yazık ki olacaktır. Buna rağmen, belediyelerimiz özellikle dar gelirli vatandaşlarımızı, elinden geldiğince, korumaya devam edecektir.
“Belediyelerimiz nerede yangın olursa göreve hazır”
Küresel iklim krizi tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kendini göstermektedir. Sıra dışı yağışlar ve hava sıcaklıklarının yarattığı bazı sıkıntılar ülkemizin pek çok kentinde hissedilmektedir. Kuşkusuz, iklim değişikliğinin içimizi en çok acıtan yanı ormanlarımızın yangınlara kurban gitmesi oluyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin her bir vatandaşı ormanlarımızın korunması ve riske atılmaması konusunda son derece dikkatli olmalı ve birlikte hareket etmelidir. Geçen yıl yaşanan yangın felaketlerinin ardından, kadim kurumumuz THK’nın uçaklarının da hazır edilişi ve yangın söndürmede kullanıldığını görmek biz belediye başkanlarını sevindirmiştir. Bu çalışmada emeği geçen tüm kişi ve kurumlara teşekkür ederiz. Türkiye’nin en etkin itfaiye gücüne sahip 11 belediyemizin, nerede yangın olursa olsun, 7/24 göreve hazır olduğunu da kamuoyu ve ilgilileri ile paylaşırız.
“Yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgenin iptali için girişimde bulunacağız”
Kısa süre önce Dışişleri Bakanlığı’nın yabancı misyonlarla görüşmeleri izne bağlayan genelgesi de toplantımızda değerlendirildi. Öncelikle bu genelgenin hukuka ve demokrasiye uygun bir genelge olmadığının altını çizeriz ve genelgenin iptali konusunda hukuki girişimlerde bulunacağımızı beyan ederiz. Ayrıca bu yasaklama kararı ile kamuoyuna açıklanması gereken bir husus da bulunmaktadır. Böyle bir kararın 2 tarafı vardır. Yabancı misyonlar ile iletişimde kısıtlama getirilen kişi ve kurumlar. Böyle bir tebliğin tek taraflı yapılması, yani yabancı misyonlara yapılmaması dikkat çekicidir ve teamüllere aykırıdır. Özellikle belediye başkanları nezdinde, bu yasağın ‘şehir diplomasisi’, ‘kardeş kent ilişkileri’, ‘yatırım arayışları’ ve ‘uluslararası iş birlikleri oluşturulmasına’ dair olumsuzlukları doğacaktır. Demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerde bile akla gelmeyen bu uygulamanın 2022 yılında hayata geçirilmesi, ülkemizin boynunu uluslararası arenada bükecek bir ayıptır. Kıymetli ve köklü bir geleneğe sahip Türk Dışişleri’nin bu kararı yeniden gözden geçirmesi önem arz etmektedir.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***