Covid-19’un etkileri yeni azalmaya başlamışken viral salgınların ardı arkası kesilmeden yayılmaya devam ediyor. Son verilere göre 16 ülkede görülen ve endişe yaratan Maymunçiçeği (Monkeypox) virüsü hakkında merak edilenleri Altınbaş Üniversitesi’nden Mikrobiyolog Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver yanıtladı.
‘DÜNYA’NIN PEK ÇOK ÜLKESİNDEN VAKA BİLDİRİMLERİ VE KARANTİNA KARARLARI GELİYOR’
Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver, normalde Orta ve Batı Afrika’nın ücra köşelerinde rastlanan Maymun Çiçeği virüsünün, ilk kez 7 Mayıs’ta İngiltere’de görülmesinin ardından, İspanya, Portekiz, Almanya, Belçika, Fransa, Hollanda, İtalya ve İsveç gibi Avrupa ülkelerinin yanı sıra, ABD, Kanada ve Avustralya’da da görüldüğünü söyledi.
Virüsün ilk kez 1958’de laboratuvardaki denek maymunlarında görüldüğünü ve sadece maymunlardan değil aynı zamanda sıçan, fare gibi kemirgenlerden de geçtiği için zoonoz hastalıklar arasında olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi İpek Ada Alver, “İlk kez 1958’deki hayvanda görülmesinin ardından insana ilk bulaş 1970 yılında Kongo’da ve sonrasında da aralıklarla Orta ve Batı Afrika’da görülse de şu an için Dünya’nın pek çok ülkesinde görülmesinde Covid’in bağışıklık sistemini düşürmesi ve virüsün mutasyona uğrama ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Artık insandan insana geçişi olan maymun çiçeği virüsünün, yaz aylarının gelmesi ile turizm ve ülkelerarası seyahatin artması ve karantinanın kalkması ile vaka sayılarında yükselme olabileceği dikkat edilmesi gereken bir diğer noktadır. Bu nedenle, vaka sayıları artışı gözlemlenen Belçika, maymun çiçeği virüsüne karşı ilk 21 günlük karantina uygulamasını başlatan ülke, Hollanda ise maymun çiçeği virüsünü bildirilmesi zorunlu hastalıklar arasına alan ülke oldu” diyerek maymun çiçeği virüsü hakkında bildirilen vaka sayılarındaki artışa dikkat çekti.
‘ÖLÜMCÜLLÜK ORANI DÜŞÜK ORANLARDA SEYREDER’
Dr. Ada Alver, yaklaşık 6 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan Covid-19 salgınından sonra yeni bir virüs olan maymun çiçeği virüsünün dünya ülkeleri arasında hızla yayılması endişe yarattığını vurguladı. Dr. Ada Alver, “Maymun çiçeği virüsü, farklı kıtadaki ülkeler arasında yayılım göstermeye ve insandan insana geçmeye başladı. Pandemi haline gelmesi ve Türkiye’de vaka sayıları görülmesi muhtemel olsa da ölümcüllük oranının düşük oranlarda kalacağını düşünüyorum. Şu an için ölüm oranları az olsa da virüsün mutasyona uğrama ve yayılımı artma ihtimaline karşı riskler göz önünde bulundurulmalı” diyerek, virüsün ölümcüllük oranı konusunda şu an endişe duyulacak bir durum olmadığı şeklinde açıklamalarda bulundu.
‘DERİDE KAŞINTI, KIZARIKLIK VE DÖKÜNTÜLER VARSA DİKKAT’
Maymun çiçeği virüsü, kemirgenler ve primatlar gibi vahşi hayvanlardan bulaşsa da insandan insana da yakın temas, cinsel ilişki, derideki lezyonlar ve vücut sıvıları ile temas, tükürük gibi partiküllerin havaya karışması sonucu damlacık yoluyla bulaşma, ortak eşya kullanımı ve enfekte hayvanlara temas ya da etlerinin iyi pişmemiş halde tüketilmesi ile bulaştığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Ada Alver, “Hastalığın kuluçka süresi 6-13 gün arasında olup, öncelikle ateş, halsizlik, yorgunluk, baş ağrısı, kas ağrısı ile başlayıp lenf bezlerinin şişmesi (lenfadenopati) sonucu hastalığa özgü deride kızarıklık, kaşıntı ve acı hissi, içi su dolu kabarcıkların ve lezyonların oluşması gibi belirtilerle kendini gösterir. Derideki lezyonlar öncelikle yüzde başlayıp el içi ve ayak tabanı, ağız içi, cinsel organlar ve gözün kornea tabakasında da görülmektedir. Bu belirtileri gösteren kişilerin hastaneye bildirimde bulunmaları ve kendilerini izole etmeleri gerekiyor” dedi.
‘BEBEKLER, ÇOCUKLAR VE HAMİLELER DAHA ÇOK RİSK ALTINDA’
Çiçek hastalığına neden olan Poxviridae ailesine neden olan virüs yapılarından olduğundan bebek, çocuk, gençler ve hamileler ile bağışıklık sistemi düşük olan kişilerde ölümlerin görülebileceğini belirten Ada Alver, “Virüsün ölümcüllük oranı henüz az olsa da anneden bebeğe plasentadan geçtiği için en çok dikkat etmesi gereken grup arasında yer alıyor. Diğer yandan maymun çiçeği virüsü semptomları 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden geçse ve ölümcüllük oranı az olsa da deride lekelerin kalması ve görme kayıpları gibi hasarlar bırakabilmektedir” diyerek maymun çiçeği virüsüne karşı risk grubunda olan kişileri belirtti.
‘MAYMUNÇİÇEĞİ VİRÜSÜNE KARŞI AŞI VE ANTİVİRAL İLAÇ ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR’
Enfeksiyon hastalıklarında en önemli kuralın hastalığa yakalanmaktan korunma olduğunu belirten Ada Alver, “enfekte hayvanlara temastan ve enfekte bir hayvanla temas etmiş malzemelere temastan kaçınmak, etleri iyi pişirmek, el hijyeni, enfekte kişilerle temastan kaçınmak ve karantina altına almak, mümkünse seyahatleri ertelemek, maske takmak, korunmalı cinsel ilişkide bulunmak ve ortak eşya kullanımından kaçınmak hastalığa karşı alınabilecek önlemler arasındadır. Kendisinde belirtilen semptomları yaşayanlar ve şüpheli ülkelere seyahat edenler için maymun çiçeği virüsü teşhisinde PCR testi kullanılmaktadır. Birincil nesil çiçek aşısı olanların bu hastalığa karşı daha dirençli olduğu bilinmektedir. Şu an henüz aktif kullanımda olmasa da EMA-Avrupa İlaç Ajansı ve ABD, FDA Tecovirimat isimli antiviral ilacın tedavide kullanılması yönünde öneriler bulunmaktadır” dedi. (DHA)
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***