Türkiye’nin en büyük ihraç kalemlerinden biri olan fındıkta, üretici artan gübre, mazot ve günlük işçi maliyetleri yüzünden fındık üretiminden vazgeçme noktasında. Karadeniz Bölgesi’nin en önemli geçim kaynaklarından biri olan fındık, şu günlerde üreticisini zorlu bir seçime sürüklüyor. Çiftçiler, “Elimizdeki avucumuzdaki banka kredilerinin faizlerine gidiyor, seneye de böyle giderse istemeye istemeye fındıkla vedalaşacağız” diyerek tepki gösteriyor.
ÜRETİCİLERİN GÖZÜ KULAĞI TMO’DA
Cumhuriyet’te yer alan habere göre fındık üretiminde lider konumunda olan Türkiye, dünya üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini, ihracatının da 157 bin ton ile yüzde 82’sini karşılıyor. Bugün üretimi 738 bin 920 hektar alanda yapılan fındıktan her yıl ortalama 2 milyar dolarlık bir döviz getirisiyle ülke ekonomisine katkı sağlanıyor. Peki, bu katkıdan geçim kaynağı fındık olan yaklaşık 400 bin aile ne kadar yararlanabiliyor? Üreticilerin gözü kulağı Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıklayacağı fındık fiyatlarında. Geçen yıl 22.11 lira olan 1 kilo kabuklu fındıkla 14.5 kilo gübre alabilen çiftçinin, bu yıl aynı miktardaki gübreyi alabilmesi için TMO tarafından belirlenecek kabuklu fındık fiyatının 110 lira civarında olması gerekiyor.
‘BENİM EMEKLİ MAAŞIMI DA YİYOR’
2022 yılı fiyatlarının şu günlerde fısıltılar halinde dolaşmaya başladığı Karadeniz’de sezonu zarar etmeden kapatmanın derdinde olan üreticilerden biri de 67 yaşındaki İsmail Özyürek. Samsun’un Sakarlı Mahal-lesi’nde dedesinden babasına, babasından da kendisine kalan 25 dönümlük fındık bahçesinde “doğduğu günden beri” çalıştığını ifade eden Özyürek, iki evladını büyütüp meslek sahibi yapan fındık için şu günlerde oldukça kaygılı. Artan gübre, mazot ve günlük işçi maliyetinin altında ezildiğini söyleyen üretici, “Son iki senedir bırakın fındığın kendini kurtarmasını, benim emekli maaşımı da yiyor. Seneye de böyle giderse istemeye istemeye fındıkla vedalaşacağız” diyor.
‘HAYATIMDA İLK DEFA BU YIL FINDIĞA GÜBRE ATAMADIM’
Özyürek, bakımını yapamadığı, gübresini atamadığı fındık bahçesi için, “Arazilerimiz bakımsızlıktan hastanelik şu an. Bu durum maalesef mahsulümüzün verimini de düşürecek” diyor ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Ben her sene hem yazlık hem de kışlık gübre alırdım. Hayatımda ilk defa bu yıl fındığa gübre atamadım. Geçen sene tonu 3 bin lira olan kışlık gübre bu yıl 16 bin lira… Yazlık gübre ise 1500 liradan 8 bin liraya çıktı. Her yıl olduğu gibi bu yıl da fındık ocaklarının dip sürgünlerini ve dallarını temizletmemiz gerekti. Bu sene işçi çalıştıramadığımız için eşimle birlikte yapabildiğimiz kadarını yaptık. Bahar aylarında ot temizle işlemi için yapılması gereken tırpan işçiliğinin yevmiyesi geçen sene 400 lira iken, bu sene üç katına çıkacağı yönünde söylentiler dolaşıyor. Dolayısıyla bu işi de kendimiz yapmaya çalışacağız.”
‘150 LİRA OLAN GÜNLÜK YEVMİYE BU YIL 250 LİRAYA ÇIKTI’
Fındık işçisinin yevmiye konusuna değinen Özyürek, “Geçen sene bizim bölgede 150 lira olan günlük yevmiye bu yıl 250 liraya çıktı. Bu sene ne gübremiz var ne de işçiye verecek para… Eşimle toplayabildiğimiz kadarını toplayacağız, toplayamadığımız dalında kalacak. Çünkü bu yıl gübre atıp yevmiyeli işçi çalıştırırsak, fındığın kendini kurtarması için kilosunun en az 65 lira olması gerekiyor; fakat en fazla 35 lira civarında bir meblağ konuşuluyor. Biz bu sene fındıktan zarar edeceğimizi biliyoruz. Elimizdeki avucumuzdaki banka kredilerinin faizlerine gidiyor. Bizim buralarda, ‘Köylünün karnında kırk bir tane gelecek sene vardır’ derler. Bizde ‘ha bu yıl, ha gelecek yıl’ derken yılları bir bir tüketiyoruz” diyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***