Mersin Tarsus’ta yapılan gizemli kazının üzerindeki sis perdesi hala dururken Türkiye Varlık Fonundan ilginç bir açıklama geldi. Bünyesinde topladığı kâr eden kamu şirketlerinin tamamını zarara sürükleyen fon, kaynak oluşturmak için 20 ayrı yerde altın arayacak.
Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Zafer Sönmez, altın üretimi için 20 ruhsat aldıklarını açıkladı. Altın aramak için çalışmalara başladıklarını söyleyen Sönmez, bu alanda yabancı ortaklıklara sıcak baktıklarını kaydetti.
HEDEF YILLIK 150 TON ALTIN ÇIKARMAK
Bloomberg’e konuşan Türkiye Varlık Fonu Genel Müdürü Sönmez, Türkiye Varlık Fonu’nun altın arayacağını açıkladı. Türkiye’nin 9 bin ton altın potansiyeli olduğunu ifade eden Sönmez, “Biz yıllık 42 ton çıkarıyoruz. Bu çok yavaş. Bu rakamı 100-150 tona çıkarmayı amaçlıyoruz. Şu anda 20 ruhsat aldık ve potansiyeli yüksek bölgelerden çalışmalara başladık. Bu alanda yabancı ortaklıklara sıcak bakıyoruz” dedi.
YILLIK 61 MİLYAR LİRALIK KAYNAK OLACAK
Serbest piyasada bir gram altın 411 liradan işlem görüyor. Türkiye Varlık Fonu’nun hedeflediği 150 ton altının çıkarılması halinde yıllık 61 milyar liranın üzerinde bir kaynak oluşturulmuş olacak. Türkiye Varlık Fonu ETİ Maden’i bünyesine katmasının yanı sıra geçen yıl maden aramak için TVF Maden Sanayi ve Ticaret A.Ş. kurdu.
KİME DAĞITILDIĞI AÇIKLANMAYAN KREDİLER İÇİN BİN 650 TON ALTIN GEREKİYOR
Türkiye Varlık Fonu’nun 2018 yılında 641 milyar TL’lik avans ve kredinin 500 milyar TL’sinin şahıslara verildiği ortaya çıktı. Bu şahısların kim ve kaç kişi olduğu, bu kişilere neden yüz milyarlarca TL avans ya da kredi verildiği, hangi amaçla bu paraların kullanıldığı bilgisi ise raporda yer almadı. Kimlere kullandırıldığı belli olmayan 641 milyar liralık avans ve kredinin yerine konması için 11 yıl boyunca 150 ton altın çıkarılması gerekiyor.
BORÇLARIN ÖDENME İÇİN 335 TON ALTIN BULUNMALI
Türkiye Varlık Fonu’nun 2019 yılı denetim raporuna göre Varlık Fonu’nun özkaynaklarında yüzde 11 artış yaşanırken borçlarındaki artış ise yüzde 81’i geçti. 2018’de 75,4 milyar TL olan borçları 2019’da yüzde 81 artışla 136,4 milyar TL’ye çıktı. 2018’de 177,3 milyar TL olan özkaynaklarda ise yüzde 11’lik artış gerçekleşti, 198,4 milyar TL’ye yükseldi. Ayrıca fonun 1 milyar euro banka borcu bulunuyor. Fonun 136.4 milyar liralık borcunu kapatması için 335 ton atın bulması gerekiyor.
ÇAYKUR İÇİN 12 TON, BOTAŞ İÇİN 14 TON ALTIN GEREKLİ
Kâr ederken fona dahil edilen kamu kurum ve kuruluşlarının kısa sürede borca saplanması ise dikkat çekti. Kâr ederken fona dahil edilen Çaykur 1,5 milyar lira zarar ederken banka borcu da 1,4 milyar TL’den 3,4 milyar TL’ye çıktı. Aynı dönemde THY’nin borcu yüzde 107 arttı, TCDD’nin borcu yüzde 349, Kayseri Şeker’in borcu ise yüzde 292,8 yükseldi. 2017’de 3.3 milyar kârla devredilen BOTAŞ’ın zararı ise 5.6 milyar TL. PTT de son iki yılda 900 milyon TL zarar etti. Çaykur’un zararı için 11.9, BOTAŞ’ın zararı için ise 13.6 ton altın gerekiyor.
FONDA HANGİ KURUMLAR BULUNUYOR?
AKP hükumeti tarafından 15 Temmuz’un hemen akabinde Türkiye’nin varlıklarını geliştirmek iddiasıyla kurulan Türkiye Varlık Fonu’na dahil edilen kar eden kurumlar kısa sürede borca saplandı. Fon bünyesinde Borsa İstanbul, BOTAŞ, Vakıfbank, Ziraat Bankası, Çaykur, Eti Maden, Halkbank, Kayseri Şeker Fabrikası, Platform Ortak Kartlı Sistemler AŞ, PTT, Turkcell, Türksat, THY, Türk Telekom, TCDD, İzmir Limanı, Türkiye Petrolleri, Milli Piyango, Türkiye Denizcilik İşletmeleri, Türkiye Hayat Emeklilik AŞ, Türkiye Sigorta AŞ, TVF Enerji Sanayi ve Ticaret AŞ, TVF Maden Sanayi ve Ticaret AŞ, TVF Rafineri ve Petrokimya Sanayi ve Ticaret AŞ ve İstanbul Finans Merkezi gibi kamu kurumları ve iştirakleri toplandı.
SARAY BAĞLANTILI GİZEMLİ KAZI
Mersin’in Tarsus ilçesinde dört evin avlusunda yaklaşık 150 metrekarelik bir alanda 2016 yılında yapılan ve bir yıl süren gizemli kazılar hala gizemini koruyor. Kazı alanı kimsenin görmemesi için mavi branda ve tel örgü ile çevrilmiş, MİT ve özel harekat ekipleri tarafından uzun namlulu silahlarla korunan alana milletvekilleri bile sokulmamıştı. Kazı alanında tonlarca altın olduğu iddia edilmiş ancak kazı çalışmalarına ilişkin sonuç kamuoyu ile paylaşılmamıştı.