Uluslararası Ceza hukuku Uzmanı ve Aktivist Dr. Gökhan Güneş, AİHM’in Yalçınkaya kararının Türkiye’deki güncel yargılamalarda kimler için emsal olabileceğini anlattı.
Güneş’in Sosyal Medya hesabından paylaştığı yazısı şöyle:
AİHM’in tarihi Yalçınkaya kararını açıklanmasından sonra en çok sorulan sorulardan biri hiç şüphesiz buydu. Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim; sorunun cevabı, Yalçınkaya kararında ortaya konulan ilkeler güncel yargılamalar kapsamında yargılanan herkes için emsal teşkil etmektedir.
Aşağıdaki görselde yer alan paragraflardan da anlaşılacağı üzere AİHM, Hükümetin en önemli argümanı olan ByLock’un otomatik cezalandırma aracına dönüştüğünü belirterek, suçun maddi ve özellikle manevi unsurunun araştırılmadan şekli suç mantığıyla, yani ByLock varsa suçun maddi unsuru olan hiyerarşik yapıya dahil olma ve manevi unsuru olan “darbe teşebbüsünü” bilme ve gerçekleşmesini isteme unsurunun gerçekleştiği araştırılmadan ceza verilmesini 7. maddenin ihlali sebebi saymıştır.
Görseldeki ifadeler ByLock için olsa da kriter ve dolayısıyla delil kabul edilen diğer hususlar için de aynen geçerlidir. Hatta TCK’nın 309 ve 312. maddeleri kapsamında darbe teşebbüsü nedeniyle yargılananlar için de durum aynıdır. Zira silahlı örgüt suçu ile örgüt kapsamında işlendiği iddia edilen bu suçların maddi ve manevi unsuru aynıdır ve mevcut yargılamalarda bu hususlar hiç araştırılamadan; nöbet listesinde yada kimin oluşturduğu belli olmayan görevlendirme listelerinde ismi var diye insanlar müebbetle cezalandırılmıştır.
AİHM demiştir ki, böyle otomatik cezalandırma yapamazsın. Suçun unsurlarını araştırmalısın ve ByLock ya da diğer kriterleri, araştırmadığın ya da bulamadığın suçun unsurlarının yerine ikame edemezsin. Güncel yargılamalarda olan tam da AİHM’in söyledikleridir. Çünkü hiçbir dosyada suçun unsurları araştırılmamakta ve kriter kabul edilen hususlar doğrudan suçun unsurları olarak kabul edilmektedir.
Dolayısıyla, AİHM’in suçun unsurlarına çok sık ve sert yaptığı bu atıf, tüm dosyalar için geçerlidir ve suçun unsurları araştırılmadan verilen cezaların tamamı ihlalle sonuçlanacaktır. Ayrıca, Bylock Hükümetin göz bebeği ve uğruna tüm kriterleri gözden çıkardığı kutsal delilidir. Hükümet tüm gücünü Bylock için harcamış ama AİHM hem ByLock’u hem de mevcut yargılamalarda verilen kararları paçavraya çevirmiştir.
Kısaca, Yalçınkaya kararı sadece hakkında ByLock, banka, sendika-dernek üyeliği iddiası olanlar için değil, ankesör, garson, tanık, gazete-dergi, okul ve aklınıza gelen tüm absürt deliller için de geçerlidir ve bu sebeplerle yargılananların hepsi önünde sonunda görseldeki gerekçelerle beraat edecektir.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***