Türkiye’nin Orta Vadeli Program (OVP) hedefleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kamuoyuna açıklandı.
OVP’de 2024-2026 dönemine dair projeksiyonun, geçtiğimiz yılın Eylül ayında dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin koordinasyonunda hazırlanan 2023-2025 yılları hedeflerinden uzaklaştırıldığı gözlendi.
OVP’nin bu yıl yüzde 4,4 büyüme ile kapatılması öngörülürken 2024’te yüzde 4, 2025’te yüzde 4,5, 2026’da ise yüzde 5 büyüme hedefleniyor.
Bir önceki programda büyüme hedefi bu yıl ve 2024 için yüzde 5, 2026 için ise yüzde 5,5 idi.
Prof. Başlevent: “Hedeflerde tutarsızlık söz konusu, yerel seçimlerden sonra kemer sıkma başlayacak”
Bilgi Üniversitesi öğretim üyesi Cem Balevent, açıklanan ekonomik programla hükümetin hedefi olan Türkiye Yüzyılı için biraz daha beklemek gerektiğini söyledi.
VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Profesör Başlevent, “Türkiye Yüzyılı için büyüme rakamları mütevazi olmakla beraber dolar kuru ve enflasyon rakamı ile de tutarlı değil. Yerel seçimlere kadar tutup sonra doların yükselmesine izin verdikten sonra yüzde 4 büyüme ile enflasyonu indirmek pek mümkün görünmüyor. Hatta bir tutarsızlık söz konusu. Belli ki yerel seçimden sonra kemer sıkma politikaları başlayacak. Ve bu kapsamda faizlerin yükselmesine izin verilecek. Ve bu süreçte enflasyonu tutturabilmek için ani fren söz konusu olacak. O yapılmazsa enflasyon tahmini tutturulamaz. Büyüme rakamını tutturmak iç talep aracılığıyla olmayacağından dış talep gerekecek. Bakalım ihracat tarafı bu beklentiyi karşılayacak mı? Onu da yaşayarak göreceğiz” dedi.
GSYH ve kişi başına düşen gelirde vites büyütüldü
Bir yıl arayla açıklanan iki program arasında bir başka büyük farklılık ise Gayri Safi Yurt Hasıla’da (GSYH) görülüyor.
2022’de GSYH’de 2023 yılında 808 milyar dolar, 2024’te 867 milyar dolar, 2025’te 952 milyar dolar hedef olarak belirlenirken bugün açıklanan programda GSYH hedefi 2023’te 1 miyar 67 milyon dolar, 2024’te 1 milyar 119 milyon dolar, 2025’te 1 milyar 205 milyon dolar ve 2026’da 1 milyar 318 dolar olarak güncellenmiş durumda.
GSYH’deki beklenmedik artış, kişi başına düşen gelir beklentilerini de yükseltiyor.
Geçen yılki OVP’de 2023’te 9 bin 475, 2024’te 10 bin 71 ve 2023’te 10 bin 931 dolar kişi başına düşen gelir hedefi konarken yeni programda bu hedefler 2023 için 12 bin 415, 2024’te 12 bin 875, 2025’te ise 13 bin 717 dolar olarak güncellendi.
Gelecek üç yılda enflasyonda hızlı düşüş, kurda yavaş yükseliş hedefleniyor
Türkiye İstatistik Kurumu, yılın ilk sekiz ayındaki enflasyonu yüzde 43,06 olarak Orta Vadeli Program ise yılın geri kalanında yaklaşık 22 puanlık bir artışla 2023’ün yüzde 65 ile kapatılmasını öngörüyor.
Gelecek üç yılda ise enflasyonun bir önceki yıla göre neredeyse yarı yarıya düşüş göstermesi bekleniyor. OVP’de 2024 enflasyon tahmini yüzde 33, 2025 yüzde 15,2, 2026 ise yüzde 8,5.
Bir önceki programda 2024 yılının enflasyon hedefi yüzde 29 idi.
Dolar/TL kur hedefi ise enflasyon ile uyumlu.
Açıklanan programın GSYH öngörüsünden hareketle bu yıl Dolar/TL kurunun 23,9’dan kapanacağını düşünülüyor. 2024 yılı için Dolar/TL tahmini 36,8 bir yıl sonrası için 43,9 2026 için ise 47,8.
Erdoğan: “Enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, ekonomik büyümeden taviz vermeyeceğiz”
Toplantıda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhalefetten destek isterken, ekonomik büyümeyi sağlarken enflasyonu düşürmeyi asıl hedef olarak ortaya koydu.
Cumhurbaşkanı, “Kimden geldiğine bakmadan, ülkemizin faydasına olacak her türlü öneriyi hayırhahlıkla değerlendirmeye hazırız. Muhalefetin de geçmiş hatalarından ders alarak, OVP gibi ülkemizin hayrına olan işlerimizde bize destek vermesini bekliyoruz. Program döneminde ekonomik büyümeden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Sıkı para politikasının da desteğiyle enflasyonu yeniden tek haneye düşürecek, cari işlemler dengesini iyileştireceğiz. Program döneminde; para, maliye ve gelirler politikalarını tüm araçlarıyla uygulayarak, enflasyonu artıran yapısal unsurları da ortadan kaldıracağız” dedi.
Erdoğan, yıllık bazda 13 yıldır aralıksız büyüyen Türkiye’yi yıllıklandırılmış olarak ilk kez 1 trilyon doları aşan bir ekonomik büyüklüğe ulaştırmayı başardıklarını da söyledi.
Cumhurbaşkanı Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) görevini tamamladığının altını çizerek bu enstrümandan TL’ye dönüşün önünü açacaklarını dile getirdi.
Profesör Başlevent, bir süredir Merkez Bankası tarafından KKM’den çıkışla ilgili işaretler verildiğini ancak bu sözlerin Cumhurbaşkanı’nın ağzından duyulmasının sürpriz olduğunu ifade etti.
Başlevent, “Cumhurbaşkanı seçimden neredeyse iki ay sonra KKM’nin devam edeceğini açıklamıştı. Bu nedenle KKM’nin miadını doldurduğu şeklindeki cümleleri Cumhurbaşkanı’nın ağzından duymak şaşırtıcıydı biraz. Zira müthiş bir enstrüman gibi lanse ediliyordu şu zamana kadar. Peki KKM enstrümanı nasıl tasfiye edilebilir? Çok muhtemele Türk Lirası faizlerini arttırarak bunu yapacaklar. Genel olarak OVP hakkında ise şunu söyleyebiliriz; bugüne kadar gerçekleştirmesi çok uzak tahminler yapılıyordu. Bu kez ayaklar daha çok yere basıyor. Çok çalkantılar yaşamayacağımız bir süreç inşa edilmeye çalışılıyor” diye konuştu.
İşsizliği yüzde 10’un bütçe açığını ise yüzde 3’ün altına indirmek de hedefler arasında
Merkez Bankası brüt rezervlerinin 117,3 milyar dolara ulaştığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, 6 Şubat depremlerinin etkilediği bölgeye gelecek 3 yılda 4 trilyon lira kaynak aktarılacağını açıkladı.
Erdoğan’ın ortaya koyduğu orta vadeli hedefler arasında üç yıl içinde istihdamı 2,7 milyon kişi arttırırken işsizliği tek haneye indirmek, cari işlemler açığını yüzde 4’ten yüzde 2’ye düşürmek, bütçe açıklarını dönem sonunda Avrupa Birliği standartlarına uyumlu şekilde yüzde 3’ün altına çekmek, dijital Türk Lirası ile ilgili takvim oluşturmak da var.
Cevdet Yılmaz ‘yapısal reform’ vurgusu yaptı, Mahfi Eğilmez reform içeriğinin yetersiz olduğunu söyledi
Toplantıda Erdoğan’dan önce konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Yapısal dönüşümlerde orta vadede somut etkiler bekliyoruz, kısa vadede yapısal dönüşümler gerçekleştiren ülke olarak beklenti kanalıyla olumlu etkileri arttırmayı hedefliyoruz” sözleriyle yapısal reform vurgusu yaparken bu sözlerini ayrıntılandırmadı.
Eski Hazine Müsteşarı Mahfi Eğilmez de hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığının yer verilmediği yapısal reform vurgusunuz olduğu kanaatinde.
Sosyal medya hesabından açıklamalarda bulunan Eğilmez, “OVP’ye göre TÜFE’nin 2023 sonunda yüzde 65 olması, 2024 sonunda yüzde 33’e düşmesi bekleniyor. Mantıklı bir hedef. İyi hoş da bu ne olacak da 65’ten 33’e düşecek? Bu düşerken büyüme ve işsizlik olumsuz etkilenince ne gibi önlemler alınacak? ‘Sıkı para ve maliye politikası uygulayacağız da düşecek’ demekle program olmaz. Faizi ne yapacaksınız ve ne zaman yapacaksınız? OVP’nin her tarafı bu tür temennilerle dolu. Öte yandan ‘yapısal alan’ diye seçilen konuların hiçbiri ülkenin şu aşamada ihtiyacı olan yapısal reformları temsil etmiyor. Ülkenin en büyük ihtiyacı olan hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığı reformunun öngörülmediği programda yapısal reformdan söz edilemez” dedi.
Toplantıda konuşmayan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise Orta Vadeli Program’ı üç kavramla özetledi: “Makro-finansal istikrar, dezenflasyon ve yapısal dönüşüm”.
Ali Babacan: “Bu programla güven tesis edilemez”
Hükümetin OVP hedeflerine ilk tepki eski Başbakan Yardımcısı ve DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’dan geldi.
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Babacan, “Bugünkü OVP konuşması gösterdi ki; Sayın Erdoğan yüksek enflasyon konusunda hala kendisi dışında herkesi sorumlu görmeye devam ediyor. Devleti batırma projesi olan Kur Korumalı Mevduat (KKM) konusunda samimi bir itiraf yapmak yerine kelime oyunlarıyla KKM’yi savunuyor. Bu yıl sonunda tek hane enflasyon vadeden Erdoğan, tek haneyi kağıt üstünde bile ancak 2026 sonunda öngörüyor. İçsel tutarlılığı zayıf, somut adımlar yerine soyut ve genel ifadeler içeren bir programla güven tesis edilemez, öngörülebilirlik sağlanamaz” dedi.