Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Nahel protestoları sonrası “Ülkemizin aileden başlayarak her düzeyde otoriteye geri dönmeye ihtiyacı var.” dedi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 17 yaşındaki Nahel’in polis kurşunuyla ölmesiyle patlak veren şiddet olayları sonrası ‘her düzeyde otoritenin tekrar sağlanması gerektiği” mesajı paylaştı.
Macron, “Düzen hakim olmalı. Düzen olmadan özgürlük olamaz ve bu da cumhuriyetçi düzen ve sükunete dönüş anlamına geliyor” dedi.
Yeni Kaledonya’da bir televizyona konuşan Macron, “Okulların, belediye binalarının, spor salonlarının, kütüphanelerin yakılmasına; yağmaya yol açan şiddetten çıkardığım ders düzen, düzen, düzendir” ifadelerini kullandı.
Polisin ve seçilmiş temsilcilerin otoriteyi sağlamadaki rolünden bahseden Macron, “Ülkemizin aileden başlayarak her düzeyde otoriteye geri dönmeye ihtiyacı var. Bazı aileleri daha sorumlu hale getirmeliyiz, ayrıca sıkıntı içindeki diğer aileleri de desteklemeliyiz ve gençlerimize büyük yatırımlar yapmalıyız” şeklinde konuştu.
Macron, şiddet olaylarının yayılmasında sosyal medyanın etkisini eleştirdi.
Gençlerin çoğunun sosyal ağlar üzerinden isyanları organize ettiğine dikkat çeken Macron, “Öncelikle çocuklarımızı ve gençlerimizi ekranlardan daha iyi korumayı başarmalıyız” dedi.
“Macron radikalleşiyor”
Sosyalist Parti birinci sekreteri Olivier Faure, Macron’un “düzen” vurgulu açıklamasına tepki gösterdi.
La France insoumise ve Nupes Seine-Saint-Denis milletvekili Aurelie Trouve da Macron’un politikalarında “radikalleşme” olduğunu söyledi.
Cumhuriyetçiler Partisi Genel Başkanı Eric Ciotti, “Sayın Başkan, durumun vahameti karşısında kelimeler artık bir etki yaratmıyor. İşe yaramazlar. Fransızlar harekete geçilmesini istiyor.” dedi.
Bu arada muhalif partilerden, Fransa Emniyet Genel Müdürü Frederic Veaux’ya eleştiriler yapıldı.
Veaux, protestolar sırasında polis şiddeti uyguladığı iddiasıyla Marsilya’da yürütülen bir soruşturma kapsamında hapsedilen bir memurun serbest bırakılması çağrısında bulunarak, “Olası bir yargılamadan önce, bir polis memurunun hapishanede yeri yoktur” demişti.
Emmanuel Macron bu sözlerle ilgili yorum yapmayı reddetti ancak “Cumhuriyet’te hiç kimsenin hukukun üstünde olmadığını” tekrarladı.
Şiddet olayları 27 Haziran’da bir polis memurunun Paris’te bir trafik çevirmesi sırasında 17 yaşındaki Kuzey Afrika kökenli bir genci vurarak öldürmesiyle başladı. Dört gece süren olaylar 45 bin güvenlik gücünün konuşlandırılmasıyla kontrol altına alındı.
Ülkede son büyük ayaklanmaların yaşandığı 2005 yılında yaklaşık 400 kişi hapse gönderilmişti.
BM’den Fransa’ya ırkçılık uyarısı
Birleşmiş Milletler, bu ayın başlarında Nahel M.’nin polis tarafından öldürülmesiyle ilgili, ‘ırksal profilleme’ ve ‘kolluk kuvvetlerinin aşırı güç kullanımı’ konusunda Paris yönetimine uyarılarda bulundu.
BM’nin 18 bağımsız uzmandan oluşan Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi (CERD), “protestocuların toplu olarak tutuklanması ve gözaltına alınmasına ilişkin haberleri” de kınadı. Fransa ise BM’nin açıklamasını ‘aşırı’ ve ‘temelsiz’ bularak itiraz etti.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***