Cengiz Anıl BÖLÜKBAŞ
ANKARA – Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 20 Ekim 2022 tarihinde başlattığı soruşturma kapsamında 29 Ekim’de tutuklanan Mezopotamya Haber Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever, MA Ankara Haber Şefi Deniz Nazlım, MA muhabirleri Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Ceylan Şahinli, JinNews muhabirleri Habibe Eren, Öznur Değer ve adli kontrol tedbirleri ile serbest bırakılan MA muhabiri Zemo Ağgöz ile eski MA stajyeri Mehmet Günhan’ın “örgüt üyeliği” ile yargılandıkları davanın ilk duruşması bugün Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Duruşmayı Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), DİSK Basın İş, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), İnsan Hakları Derneği (İHD), Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG), Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu’nun (MKGP) yanı sıra çok sayıda hak örgütü, sivil toplum ve siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda yurttaş takip etti.
Duruşmada gazeteciler ve avukatları hazır bulundu. Duruşma kimlik tespitleri ile başladı.
Mahkeme başkanı savunmaya Mezopotamya Haber Ajansı (MA) Yazı İşleri Müdürü Diren Yurtsever’in başlamasını istedi. Ancak avukatlar Öznur Değer ve Emrullah Acar’ın Kürtçe savunma yapacağı için ilk sözü onların almasını talep etti.
Talep mahkeme başkanı tarafından kabul edildi.
‘GAZETECİLİK BİR SORGULAMADIR’
Duruşmada ilk sözü alan ve Kürtçe savunma yapan Jinnews muhabiri Öznur Değer, duruşmaya destek için gelenlere teşekkür ederek sözlerine başladı. “Ben kadınım, Kürdüm ve gazeteciyim” diyen Değer, “Zaten burada olmamın sebebi bu üç kimliğimden kaynaklıdır. Özellikle kadın ve çocuklara yönelik konular çok gündem olmuyor. Ben bunların gün yüzüne çıkması ve görünür olması için mücadele ediyorum. Herkes gazeteciliği haber yazmaktan ibaret zannediyor ama gazetecilik bir yaşam tarzıdır. Gazetecilik özellikle bir sorgulamadır. Kendini, toplumu sorgulamadır” dedi.
‘BENİM İÇİN VİCDANİ BİR GEREKLİLİKTİR’
Son 11 ayda 33 Kürt gazetecinin tutuklandığını aktaran Değer, “Özellikle 2016’dan bu yana baskıları hem kendimiz hem de toplum üzerinde hissetmekteyiz. Eğitim, sağlık, ekonomi, alanında birçok baskı var. Özellikle de yaşam hakkı konusunda ihlaller söz konusu. Binlerce kadın öldürüldü. Binlerce çocuk istismar edildi. Binlerce insanın hakları ihlal edildi, Bu tablo karşısında insan nasıl rahat hissedebilir? Bu yüzden gazeteciliği seçtim. Ezilen halkların, kadınların, çocukların sesleri duyulmuyor, duyulmak istenmiyor. Ben de özellikle seslerini duyurmak için bu yola başvurdum. Bu benim için vicdani bir gerekliliktir” diye konuştu.
Değer’in sözünü kesen mahkeme başkanı, “Hangi konularda haber yaptığınızı geçelim. Hangi mecrada yaptığınızı konuşalım. JinNews’in PKK terör örgütünün basın organı olduğu iddia ediliyor Neden bu alanda çalıştığınızı konuşalım” dedi.
Buna karşın Değer, “Gazetecilik üzerinden tutuklandım. Bu yüzden savunmama böyle başlamak istedim. Eğer bunları anlatmazsam sonradan anlatacaklarım iyi anlaşılmaz. O yüzden böyle bir giriş yaptım” diye karşılık verdi.
‘KADINLARA ZULMÜ JİNNEWS DUYURMUŞTUR’
Batman’da eski uzman çavuş Musa Orhan tarafından cinsel saldırıya uğrayan ve intihara sürüklenen İpek Er’i hatırlatan Değer, şunları söyledi: “JinNews kadınların haykırışını, çığlığını tüm ülkeye ve dünyaya duyurmaya çalışıyor. Bu sebepten dolayı burada çalışıyorum. Birçok başarılı haber oluşturduk. Birçok ödül aldık. Özellikle kadınlara karşı uygulanan bu zulümleri JinNews dünyaya duyurmuştur. JinNews iyi ki var.”
Gözaltında işkenceye maruz kaldığını ve dosyada bulunan sağlık raporunun sahte olduğunu dile getiren Değer, iddianamede hakkında yer alan birçok konunun yanlış olduğunu belirtti.
MAHKEME BAŞKANI SIK SIK DEĞER’İN SAVUNMASINI KESTİ
Mahkeme başkanı birçok kez Değer’in savunmasını kesti. Değer’in yargılama konusu ile ilgili savunma yapmasını söyleyen mahkeme başkanı sık sık, “JinNews PKK ile irtibatlı mı?” sorusunu sordu. Mahkeme başkanı “Sana örgütten birileri JinNews’te çalışma konusunda telkinde bulundu mu? Biris çalışma konusunda size referans oldu mu? PKK ideolojisi ya da örgütlenmesi konusunda eğitim aldınız mı?” diye sordu.
Değer, “Ben bir kadın ve gazeteciyim. Kendi isteğim ile burada çalışmaya başladım. Benim iradem yok mu? Hiçbir örgütle bağım yok. Zaten olsaydı burada bugün gazeteci olarak yargılanmazdım” diye karşılık verdi.
Avukatlar, suçlama ile ilgili olmayan soruların sorulmamasını talep etti.
Değer’in savunmasının ardından duruşmaya ara verildi. Duruşmaya 13.30’da devam edilecek.
DAVANIN KONUSU
MLSA’dan Sibel Yükler ve Murat Kök’ün haberine göre, 8 Şubat 2023 tarihli 210 sayfalık iddianamede, gazetecilere yöneltilen suçlamaya çalıştıkları haber ajansları, çalıştıkları kurumun editoryal politikası ve haberleri, haberlerde kullanılan dil, kendilerine ait olan ya da kendilerine ait olduğu iddia edilen sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, işyeri ve ev baskınlarında ele geçirildiği ve yasaklı olduğu iddia edilen kitap ve dergiler, haber takibi için katıldıkları etkinlikler, meslektaşları ve haber kaynakları ile yaptıkları telefon görüşmeleri, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği üyelikleri ile Mali Suçları Araştırma Kurulu’ndan (MASAK) alınan çoğunluğu haber-görüntü telifi içerikli ödemelerden oluşan mali raporlar delil olarak gösterildi.
İddianame savcısı, daha önce birçok farklı soruşturmada ismi geçen gizli ve açık tanık ifadelerinden hareketle MA ve JinNews’in “KCK Basın Komitesi” adı altında faaliyet gösterdiğini ve gazetecilerin de örgütün talimatıyla “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” ve “terör örgütü propagandası yapmak” amacıyla haber yaptıklarını iddia etti. Ancak “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek (TCK 216)” ve “terör örgütü propagandası yapmak (TMK 7/2-TCK 220/8)” suçlamaları iddianamede yöneltilen suçlamalar arasında yer almadı. İddianamede “örgüt üyesi olmak” ile suçlanan dokuzu tutuklu 11 gazeteci hakkında yalnızca altı satırlık bir değerlendirme yapıldı. İfade ve savunmaları dikkate almayan savcı, gazetecilerin “örgüt üyesi olarak kabul edilmelerinin gerektiğini” öne sürdü.
İddianamede 129 haber, MA’nın “Basın Komitesi”ne bağlı yayın yaptığı iddiasına delil olarak gösterildi. Herhangi bir gerekçe belirtilmeden bu haberler içerisinde Fırat Haber Ajansı’nda (ANF) yayınlanan yedi habere de yer verildi. Her biri “sözde haber” olarak tanımlanan haberler, Aralık 2020-Ekim 2022 döneminde çeşitli tarihlerde yayınlanan haberlerden oluşuyor. Bu haberler arasında Konya ve Antalya Manavgat’ta Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar, Dedeoğulları Ailesi katliamı, Ankara’nın Altındağ ilçesindeki Suriyelilere yönelik ırkçı saldırılar, 2021 Diyarbakır Newroz’u, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kimyasal silah kullandığı iddiaları, bu iddialar hakkındaki açıklamalar ve PKK lideri Öcalan’ın cezaevi durumu ile buna ilişkin cezaevlerinde başlatılan açlık grevlerini konu edinen haberler yer aldı.
İddianamede “terör örgütü basın yayın faaliyeti yaptığı” öne sürülen gazete, dergi, radyo ve televizyonlarla ilgili geçmişe dönük bilgilere de yer verildi. Bu yayın organlarının arasında, MA, JinNews, Yeni Yaşam, Medya Haber TV ve Artı TV’nin yanı sıra 2016 yılında Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan İMC TV, Gün TV, Dicle Haber Ajansı (DİHA) gibi yayın organları da yer aldı.
Kaynak: Artı Gerçek
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***