Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Babacan, “Partimizi kurduktan sonra Sayın Erdoğan önce bizi görmezden geldi. Biz hızla büyüdük. Şu anda 751 ilçede başkanlığımız var. Türkiye’nin her yerinde yükseliyoruz. 2300 maddede seçimden sonra kurulacak hükümetin ne yapacağının taahhüdünü verdik. Sapasağlam bir çalışmayı ortaya koyduk. Kıskanıyorlar, çekemiyorlar. Bizim çalışmalar vatandaşın ilgisini çekiyor. Ben orada, ‘Avrupa bile Türkiye’ye gıptayla bakacak’ diyorum. Demokrasiyi savunan herkes için Türkiye umut olacak diyorum. Biz yoksa kimsenin aferinine muhtaç değiliz. Benim utanacak bir şeyim yok. Utanacak birileri varsa kendileri. Kişi başına milli geliri yıllarca düşürenler utansın. Aynı konuşmada kendi milletvekillerine demedi mi ‘Niye gelmiyorsunuz’ diye.” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Merkez Bankası İstanbul’a taşınırken uyuyor muydun?’ eleştirisine de yanıt veren Babacan, “Merkez Bankası, bir ülkenin para politikasını yöneten kurum demek. Kanunda merkezi Ankara’dır diye çok açık bir hüküm var. Dolayısıyla İstanbul Finans Merkezi kurulurken, sadece İstanbul değil bütün coğrafya için bir merkez olsun diye biz yola çıktık. Fakat sonra bir baktık, bunlar İstanbul Finans Merkezi’ni sadece gayrimenkul projesi zannettiler. Gökdelen dikince olur zannettiler. Böyle olmaz. Biz Merkez Bankası’nı İstanbul’a taşımayı hiç düşünmedik. Değerlendirdik ama Ankara’da kalmasına karar verdik. Bakanlar şu an yatırım danışmanlığı yapıyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı ‘döviz alın, döviz satın’ diyor. Sayın Erdoğan’ın dövizle ilgili bizzat kendisinin açıklamaları var. Tamamı çürük çıktı.” dedi.
DÜNYA DOLARDAN UZAKLAŞIYOR MU?
‘Dünya dolardan uzaklaşıyor’ haberlerine ilişkin de konuşan Babacan, “Akla ziyan haberler bunlar. Hem Amerikan hem Avrupa Merkez Bankası faiz artırma döneminde. Faiz artınca para değerlenir. Dolar eksenindeki trendler ortada. Biz gelir gelmez hızlı bir şekilde her şeyi normalleştireceğiz. Suyun yolunda akması gerekiyor. Devletin de o suyun düzenli şekilde akmasını sağlamak lazım. Türkiye yükselirken biz güveni oluşturduk. Türkiye ekonomisini açtık.” diye konuştu.
Erdoğan’ın AKP milletvekillerine ‘Genel Kurul’a katılın’ uyarısı yapmasını değerlendiren Babacan, “Şu anki sistemde Meclis tamamen önemsizleştirilmiş durumda. Dolayısıyla anlamı yok. Bir kişinin bütün yetkiyi elinde topladığı bir sistemden bahsediyoruz. En son sadece milletvekillerinin katıldığı grup toplantısını Sayın Erdoğan ne zaman yapmış? Toplantı interaktif bir ortam demek. Siz bir şey söyleyeceksiniz, diğerleri bir şey söyleyecek. Eleştirileri, yeni önerileri dinleyeceksiniz. Şu anda yaptığı grup toplantısı değil.” ifadelerini kullandı.
Babacan, EYT düzenlemesiyle ilgili şunları kaydetti:
“Bütçeyi geçiyorsunuz Meclis’ten, bir hafta sonra EYT’yi açıklıyorsunuz. Yeni bir sorun mu bu? Altı ay önce getirin gündeme. Koyun bütçeye, ondan sonra çıkarın.”
Kılıçdaroğlu’nun adaylığıyla ilgili soruya da yanıt veren Babacan, şöyle konuştu:
“Sıra geldi cumhurbaşkanı adayını tespite. Yani ortak aday tespitine. Dün Sayın Karamollaoğlu’nun liderleri turlamasıyla beraber aslında artık isimleri de konuşmaya başladık. Zamanı geldi artık. Bu sürecin dikkatli yürütülmesi gerekir. Hassas bir süreç. Bu süreç içerisinde nihai karara varana kadar birbirlerinden farklı görüşleri olabilir. Ama bu farklı görüşleri her gün konuşursak gereksiz bir tartışmanın içerisine ülkeyi götürmüş oluruz. Bizim belirleyeceğimiz ortak aday 13. cumhurbaşkanı olacak. Bu iş bizde artık hiç endişeniz olmasın. Bu iktidarın dönemi bitiyor, yepyeni bir dönem başlayacak. Liderler arası yoğun bir ikili temas trafiği içerisindeyiz. Mekik diplomasisi diyelim buna. 13 Şubat’ta bu işi bitirmek niyetimiz. Olmazsa da biraz daha ileri kayar.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***