Ocak ayının ortalarına gelinmesine rağmen yeterli yağmur ve kar yağışının olmaması ve sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde devam etmesiyle barajlarda doluluk oranların düşmesi kuraklık endişesine yol açıyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün (MGM) yayınladığı üç aylık kuraklık haritası eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında Türkiye’nin farklı yerlerinde kuraklık yaşandığını gösteriyor.
Marmara, İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kuraklık düzeyinin olağanüstü ve şiddetli kuraklık düzeyinde olduğu görülüyor.
MGM’nin kuraklık haritasında yüzde 60 oranında kuraklıktan etkilenen İç ve orta Anadolu bölgesinde şiddetli ve orta derecede kuraklığın ekilen tahılın çimlenmesini geciktirdiği üniversitelerin raporlarına yansımıştı.
Türkiye Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal da geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada, önümüzdeki aylarda beklenen yağışın gelmemesi durumunda tarımsal faaliyetlerin ciddi şekilde zarar göreceğini belirtmişti.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 5 Ocak’ta Twitter hesabından yaptığı paylaşımda “Bu tablo umut vermiyor” dedi.
Türkiye’nin kışlık sebze ve meyve ihtiyacının önemli kısmının karşılandığı Akdeniz kıyıları ve özellikle Çukurova yöresi de şiddetli kuraklıktan etkilenen yerler arasında.
Çukurova’da çiftçilerin sebzeleri kış ayları başından itibaren sulamak zorunda kalırken; buğday, arpa, yulaf gibi hububat ekili alanlarda da sulanmaya başlaması dikkat çekiyor.
“Kış mevsiminde sulama yapmak zorunda kalıyoruz”
Yeşil sebze tarımı yapan Baha Bozdoğanoğulları, 25 yıldır çiftçilik yaptığını belirterek, ocak ayı ortasında sulama yapmanın görülmemiş bir şey olduğunu ifade ediyor.
Barajlardan sınırlı gün ve saatlerde kanallara verilen su ile vahşi sulama yapmak zorunda kaldığını anlatan Bozdoğanoğulları, “Sonbaharın başlangıcında birkaç defa yağmur gördük. Kış aylarının başlamasıyla hiç yağmur yağmadı. Yeşeren ürünleri sulamazsak emeğimizde, yaptığımız masraflarda yol olup gidecek. Kuraklık bize kış ortasında sulama yapmak zorunda bırakıyor.” diye konuşuyor.
“Buğday ve arpayı ile sulamaya başladık”
Buğday ve arpa üreticisi Fatih Uyutmaz da, kuraklığa en dayanıklı ürünlerin başında bulunan buğday ve arpa ekili alanlarını sulamaya başladıklarını kaydediyor.
İlk defa böyle bir durumla karşılaştığını söyleyen Uyutmaz, “Bu ürünü yetiştirmezsek bittik, tükendik demektir. Bu nedenle kış ortasında sulama kanalları açtık tarlalarımıza su salarak sulama yapıyoruz. Bu yaptığımız sulama bizi iki hafta daha idare eder sonrasında yağmur bekliyoruz. Hem suluyoruz, hem de yağmurun gelmesini bekliyoruz.” ifadelerini kullanıyor.
Önümüzdeki birkaç ay önemli
Mısır ve ayçiçeği ziraatı yapan Serhan Talan ise mısır, soya ve ayçiçeği gibi yağlık tohumların ekimi için önümüzdeki bir kaç ay yağışların çok önemli olduğunu belirtiyor.
Çiftçilerin kış aylarında sulama yapmasını olağandışı kuraklığın göstergesi olduğuna işaret eden Talan, “Kuraklık bu yıla mahsus bir olay değil, son 20 yıldır gittikçe azalan yağışları gözlemliyoruz. Meteorolojinin verileri ve bilimsel raporlarda yağışlardaki yıldan yıla azalmayı gösteriyor. Şuan şiddetli kuraklık yaşıyoruz şubat ve mart ayı yağışları da beklediğimiz gibi olmazsa olağanüstü şiddetli kuraklık yaşayacağız. Bu tarım ve hayvancılık için çok büyük sorunların doğmasına yol açar. İşimiz Allah’a kaldı.” şeklinde konuşuyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***