CHP Ankara Milletvekili Levent Gök 2011 yılında sınır kaçakçılığı yapan 34 köylünün hava bombardımanında öldüğü olayın yıldönümünde, Şırnak’ın Uludere İlçesi’ndeydi. Yakınlarını kaybedenlerle biraraya gelen Gök, olayın karanlık yönünün bulunmadığını savundu.
HDP İstanbul İl Eş Başkanı Ferhat Encü ile Gülyazı’ya gelen Gök’ü, bombardımanda yakınlarını kaybedenler karşıladı. Gök, ellerinde yakınlarının fotoğraflarıyla kendisini karşılayan köylülerle birlikte mezarlığa kadar yürüdü. Mezarlara karanfil bırakan Encü ve Gök burada birer konuşma yaptı.
Saldırıda çok sayıda yakınını kaybeden Encü, 11 yıl geçmesine rağmen sorumlular hakkında soruşturma yapılmamasına tepki gösterdi.
Failler yerine yakınlarını kaybedenlerin yargılandığını vurgulayan Encü, “11 yıldır içimizde yanan, kanayan yaranın kapatılması talep ediyoruz ama her defasında maalesef bu hakikat ters yüz edilmeye çalışılıyor. Bu hakikatlerin üzeri örtülmeye çalışılıyor. Ankara’nın karanlık dehlizlerinde kaybolmayacak dedikleri karanlık politik köşede kaldı. Bizler de bir kez daha burada kamuoyuna ve bu katliamı izleyenlere, üzerini örtenlere sesleniyoruz, katliamın failleri ortaya çıkacaktır, yapanlar yargı önüne çıkacaktır” dedi.
“Roboski Karanlık Bir Olay Değil”
Daha sonra söz alan Gök ise, olayın karanlık yönünün bulunmadığını savundu. Olaydan devletin üst kademesinin sorumlu olduğunu ifade eden Gök, “Sevgili anneler, çocuklarınızın ölümüyle sonuçlanan bu olay biliniz ki karanlık bir olay değildir, çok berrak bir olaydır, çok net bir olaydır, çok net olduğu için adalet Roboski’ye gelmiyor. Devletin bütün üst kademesinin sorumluluğunda olan bir olaydır. MİT’inden Genel Kurmay’ına, bütün üst düzey Milli Güvenlik Kurulu yöneticilerine, şimdiki Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’a, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler’e kadar uzan bir karar süreci sonunda alınan bir karardır bu” diye konuştu.
Gök, olayın soruşturulması için kurulan TBMM Uludere Alt Komisyonu’nda da görev almıştı. Gök, olayla ilgili “Roboski: Uludere’nin Gözyaşları” isimli bir kitap yazarken, kitabın önsözünü CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kaleme aldı. Kılıçdaroğlu önsözde, “Siyasal iktidarın görevi, bu yurttaşlarımızı kaçağa gitmeyecek ortamı yaratmaktır. Bu görev yerine getirilmemiştir. Ölen yurttaşlarımız bizim insanlarımız. Adalet büyük bir kavramdır, yüce bir kavramdır, soylu bir kavramdır. Adalet milletin vicdanı demektir” demişti.
Gök, anma töreninin ardından kitabını da imzaladı.
Hukuki süreçte ne olmuştu?
Şırnak’ın Uludere İlçesi’nin Irak sınırındaki Ortasu köyünde Türk savaş uçaklarının bombardımanında 34 köylünün ölmesinin ardından başlatılan soruşturmalarda, yerel mahkemeler görevsizlik ve yetkisizlik kararı verince, dosya Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı’na gönderildi. Askeri Savcılık ise kamu görevlilerinin hatayla bu eylemi gerçekleştirdikleri gerekçesiyle kavuşturmaya yer olmadığı kararını verdi.
Mağdur yakınlarının itirazı üzerine dosya, Hava Kuvvetleri Komutanlığı Askeri Mahkemesi tarafından incelendi ve reddedildi. Bunun üzerine aileler Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yaptı. Yaşam hakkının ihlali ve kötü muamele yasağının ihlali gerekçesiyle yapılan başvuruyu Anayasa Mahkemesi usülden reddetti. Kararın gerekçesi ise dosyadaki eksiklerin zamanında giderilmemesiydi. Bir avukatın dosyaya sunulması gereken bir belgeyi iki gün geç sunması, davanın reddedilmesine neden oldu. Bu gerekçe, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne yapılan başvurunun da reddedilmesine, hukuki sürecin sona ermesine neden oldu.