UEFA Uluslar C Ligi 1. Grup son maçında deplasmanda Faroe Adaları’na 2-1 mağlup olan A Milli Futbol Takımı’nda teknik direktör Stefan Kuntz, maçın ardından yenilgiyi yorumlarken “Bugünün koşulu itibarıyla maalesef Türkiye’nin gerçeği bu. Türk Mili Takımı’nın gerçeği bu. Kalite anlamındaki durumu bu.” dedi. Öte yandan Kuntz, asla istifayı düşünmediğini kaydetti.
Torsvollur Stadı’nda oynanan karşılaşmanın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Kuntz, “Eleştirilerde haklılık payı var, bunlarla yüzleşmemiz gerek. Sebeplerine gelirsek, Lüksemburg ve Faroe Adaları karşılaşmalarında rakipten daha az koştuk, her iki maçta da daha az ikili mücadele kazandık. Bunlar futbolun temel unsurları. Eski zamanda da modern futbolda da bunlar temel unsurlar. Bunlarda başarılı değilseniz toplamda da başarılı olamıyorsunuz. Benim düşünceme göre herhangi bir milli takımda 10-11 üst düzey oyuncusu yoksa bu oyuncuların yerlerine yeni oyuncular koymak mümkün olmuyor. Bu bir bahane değil, bu benim açıklamam.” ifadelerini kullandı.
Kuntz, “‘Rakipten daha az koştuk, daha az ikili mücadele kazandık’ dediniz. Bunun sebebi ne?” sorusuna, “Ben yüzde yüz şundan oldu diye tüm ayrıntısıyla her şeyi doğru şeklide açıklayamayabilirim. Sadece gerekçemi söyledim. Bunun dışında kamuoyu önünde oyuncularımı eleştirmek istemiyorum ama koşullara baktığınız zaman yağmur, rüzgar, Faroe’nin verdiği performanstan bahsettik. Bugünün koşulu itibarıyla maalesef Türkiye’nin gerçeği bu. Türk Milli Takımı’nın gerçeği bu. Kalite anlamındaki durumu bu.” şeklinde konuştu.
“Türkiye’nin gerçeği bu sözleriyle” ne demek istediğinin sorulması üzerine ise Kuntz, “Bizim bahsettiğimiz 10-11 oyuncu aramızda yoksa bu tür sonuçlar olabiliyor. Çünkü biz onların yerine aynı ölçüde oyuncular koyamıyoruz. Aynı oyuncularla sürekli olarak oynayabilme şansımız olsa FIFA sıralamasında daha üst sıralara çıkabiliriz. Geçmişte Türk Milli Takımı’nın 1-0 geride olduğu karşılaşmalarda maç bu şekilde akıyorken organizasyon konusunda çeşitli sıkıntılar yaşadığına tanık olmuşsunuzdur. Lüksemburg karşısında geriden gelerek beraberliği bulduk, bugün de belirli noktalarda bunu doğru yapınca bir gol bulduk.” açıklamasında bulundu.
Stefan Kuntz, “Yaklaşık 1 aydır görevden alınacağınız yönünde haberler yapılıyor. Bunlardan haberdar mısınız? Görevden ayrılmayı düşünüyor musunuz?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Neden 1 ay önce bu haberler çıktı anlamış değilim. Dört galibiyet almıştık, tatmin edici olmayan ne vardı anlayamıyorum. Şu an her türlü eleştiriyi yapmakta insanlar serbest. Mevcut durumu değerlendirdiğimizde sabırsızlık hiçbir şeyi değiştirmeyecektir. İlk hedefimiz Dünya Kupası play-off şansını zorlamaktı, zorladık. Play-off’ta Portekiz karşısında son dakikada golümüzü atsaydık belki sansasyonel bir şey olacaktı. İlk noktada benden isteneni yapabildiğimi düşünüyorum. İkinci nokta B Ligi’ne yükselmekti, son iki maçtaki olumsuz sonuçlara rağmen bu hedefimize de ulaştık. Bu yaşanan olumsuz tabloda yüzde 1 bile istifa gibi bir durumu kesinlikle düşünmüyorum. Daha fazla motive olmuş durumdayım, daha fazla mücadele etmek istiyorum. Oyunculuk zamanlarımda da bu tarz durumlar yaşadım, buradan daha farklı şekilde çıkmak gerekir. Bu iddialar gündeme geldiğinde, bunlar karşısında başkanımız ve Hamit Altıntop gerekli cevapları veriyorlar ama bunların çok küçük şekilde yer aldığını görüyorsunuz. Bu kültürel bir durum mu, bilmiyorum.”
“Mücadeleyi bırakmayacağım”
Kuntz, yapılan bazı eleştirilerin temelsiz olduğunun altını çizerek şöyle konuştu:
“Trabzonspor-Kopenhag karşılaşması için Trabzon’a gittim, maç sonunda televizyon izlerken yorumlarda adımın geçtiğini duydum. Anladım ki televizyondaki yorumcu arkadaşımız benim Trabzon’da maçı izlememe rağmen, bu karşılaşmayı izlemem gerektiğini, buraya gelmeyerek Trabzon’a ve Türkiye’ye büyük saygısızlık yaptığımı söylemiş. Halbuki ben stattaydım. Trabzon Akademisi’ni de ziyaret etmem gerektiğini söyledi, ben akademiyi de ziyaret etmiştim. Bu kişi söylemleriyle kamuoyuna yön veriyor. Nasıl bir yorumcu bunu yapabilir? İkinci konu, yine bir programda moderatör ile konuk arasında konuşma cereyan ediyor. Moderatör, ‘Serdar Dursun daha önceki bir teknik direktör döneminde çağırılmıştı değil mi?’ diyor. Yorumcu ‘evet’ diyerek bunu üstleniyor. Halbuki bu oyuncu benim dönemimde çağırıldı. Bu kadar net gerçekleri çarpıtmak bile mümkün. Bunlar beni çok şaşırtıyor. Böyle mi devam etmeliyiz, bu şekilde mi olmalı durum, kabul mu etmeliyiz? Ama kesinlikle yine söylüyorum, Stefan Kuntz olarak asla vazgeçmeyeceğim, mücadeleyi bırakmayacağım.”
“Hoca değişikliği iddiasının gündeme geldiği anda 14 gol attığımız, hiç gol yemediğimiz ve 12 puan topladığımız dönemden sonra böyle bir iddia gündeme geliyor.” ifadesini kullanan Kuntz, “Kesinlikle ulaşılmak istenen nokta bir süreç, sürecin hemen olmayacağı çok net. Ben bu süreci yönetmek için motive şekilde çalışıyorum. Kısa sürede değişiklik beklemek mümkün olmaz. Bu yolda zorluklar çıkacaktır, yaşadığımız olay bizi inanılmaz acıtıyor. Oyuncularım da bunu yaşıyor. Bu yaşadıkları duyguları da belki hissetmeleri gerekiyor. Bir ders çıkarmaları adına bu karşılaşma onlara bir fırsat sunacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
“30-40 iyi oyuncu düşüncesi kesinlikle düşünüldüğü gibi değilmiş”
Alman teknik adam, “Bu haberler takımı ve sizi olumsuz etkiledi mi? Evet 10-11 oyuncumuz eksikti ama rakibimiz Faroe Adaları’ydı. Kamuoyunun büyük çoğunluğu ülkemizde 30-40 iyi oyuncu olduğunu da düşünüyor.” sorusuna, “O zaman şöyle demek gerek, 30-40 iyi oyuncu düşüncesi kesinlikle düşünüldüğü gibi değilmiş. Bu da başka bir şey, bununla da yüzleşmek gerekiyor. Gelecekte iyi oyuncularımız olmayacak diye bir durum söz konusu değil. Şu anki tabloyu çiziyorum, maalesef gerçek bu. Aynaya bakıp yüzleşmemiş gerekiyor. Burada size sormak istiyorum, gerçekten benim ve oyuncularım arasında bir iletişim kopukluğu olabilir mi? Bir örnek vermek istiyorum ama örneğin kim olduğu yönünde bu konuyu deşmemenizi isteyeceğim. Aslında oyuncularım adına biraz mutlu oldum, belirli oyuncularımız bana geldiler ve kalplerini açtılar. Şayet aramızda iletişim kopukluğu olsaydı bana bu kadar açılabilirler miydi? Neden bizlere bu kadar uzak olan insanlar bu dedikoduları çıkarıyor.” yanıtını verdi.
“Hoca değiştirseniz dahi bu bir sonuç getirmeyecektir”
Salih Uçan‘ın kadroya alınmaması yönündeki eleştirilere de değinen Stefan Kuntz, şunları söyledi:
“Ben geçmişte Beşiktaş’ta da oynadım. Oyuncu kararlarımı verirken düşünüyoruz. Trabzon’dan Eren’i alırken Avrupa maçlarına çıkmış olmasını, Ferdi’nin başka bölgelerde oynama şansı var. İsmail’i milli takıma kazandırmak için görüşmelerimizi yaptık. Her zaman bu tartışmaların yapılması mümkündür. Burada ben karar verici olan kişiyim, herkes fikrini söyleyebilir ama komplo teorisi yapan insanlarla problemimiz. Kimsenin benim kararlarım üzerinde tesiri yok, özellikle TFF’de. Çok çalışmamız gerektiğini söyleyebilirim, ben Türkiye’yi seviyorum, beni bu şekilde değerlendirin, çalışıyor mu? İşlerini düzgün yapıyor mu konularında değerlendirin. Hoca değiştirebilirsiniz, hoca değiştirseniz dahi bu bir sonuç getirmeyecektir.
“Gelecekte kutlama yapacağımız çok günler olacak”
“Ferdi’yi ve Salih Özcan’ı Türk Milli Takımı’na kazandırdık. Çaba sarf ettik.” sözlerini kullanan Kuntz, şöyle devam etti:
“Türk Milli Takımı’nı umursayarak bunları yapıyorum. Sadece bu yapılanlara iş gözüyle bakan birisi bu kadar fazla bu konularla ilgilenmezdi. Alanında uzman arkadaşları milli takım ekibine kattık. Yanlarında Türk isimlerin bulunmasını istedik. Ülkeyi, Türkiye’yi sevmesem, bir yerlere taşımak niyetinde olmasam bu konu üzerinde bu kadar titizlenmezdim. Yaşadığımız durum acıtıyor ama en büyük motivasyonum buradan tekrar yükselerek çıkmak. Yüzde yüz emin olduğum bir şey var. Gelecekte kutlama yapacağımız çok günler olacak. Bütün TFF yönetimi de benimle konuştu ve arkamda olduklarını söyledi. Bu da beni güçlü kılıyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***