Türkiye ekonomisi 2022 yılı ikinci çeyreğinde (bir önceki yılın ikinci çeyreğine göre) yüzde 7,6 oranında büyüdü. Ekonomist Dr. Mahfi Eğilmez, kişisel blogunda yayımladığı Yüksek Enflasyonlu Büyüme Sürdürülebilir mi? başlığını taşıyan analizinde, “Büyümenin enflasyonla mücadeleye tercih edilmesi yaklaşımı Türk siyasetinin uzun yıllardır ekonomide uyguladığı temel yaklaşımdır. Ekonomi büyüyorsa iktidar partisinin başka alanlarda yaptığı yanlışlar ve hataların görmezden gelineceğine inanılır. Ki bu, geçmiş seçimlerdeki sonuçlarla büyük ölçüde doğrulanmıştır. Ne var ki enflasyonun bu kadar yükseldiği ve yükselmeye devam ettiği, hayat pahalılığının öne çıktığı bir ortamda, büyümenin bir kez daha yanlışları ve hataları sileceği yaklaşımı geçerli olmayabilir” dedi.
Mahfi Eğilmez, “Satın alma gücünde yaşanan gerilemelerin önümüzdeki dönemde tüketim harcamalarına sekte vuracağını” söyleyerek “büyümenin, düşük faiz ve krediyle desteklense de bu hızla devam etmesi pek mümkün olmadığı için sonuçta elimizde düşük büyüme ve yüksek enflasyon kalacak gibi görünüyor” diye yazdı.
Eğilmez’in yazısında bir bölümü şöyle:
“-Enflasyonun çok yüksek ve sürekli bir artış içinde olmasının ve faizlerin enflasyonun çok altında kalmasının sonucu olarak insanlar paradan kaçmaya ve satın alma güçlerini daha fazla kaybetmeden alabilecekleri kadar mal ve hizmet satın almaya çalışıyorlar. Tasarruflarını değerlendirebilecekleri imkânlar faizlerin enflasyonun çok altında olması nedeniyle kısıtlandığından beyaz eşyalarını yenilemeye, araba almaya, evlerine tüketim maddeleri stoklamaya yöneliyorlar. Hatta ve hatta gelecek dönemlerde gidemeyeceklerini düşündükleri için kredi kullanıp tatile ve eğlence yerlerine gitmeye yöneliyorlar. Bu eğilim tüketim harcamalarını ve dolayısıyla sanayi ve hizmetler üretimini büyütüyor. Büyümeye olumlu etki yapan bir sektör de ihracat. Geçen yılın aynı çeyreğine göre ihracatın GSYH’ye katkısında yüzde 16,4 oranında artış var. Buna karşılık inşaat sektöründe maliyetlere gelen artışların da etkisiyle bir balon oluştuğundan artık inşaata eskisi kadar rağbet gösterilmiyor. O nedenle de inşaat üretiminde küçülme yaşanıyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***