Ankara Üniversitesi’nden ihraç edilen akademisyenler üniversiteye dava açınca, Rektörlüğün haklarında Emniyet, MİT ve Cumhurbaşkanlığı’ndan fişleme belgeleri istediği ortaya çıktı.
OHAL Döneminde Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza attıkları gerekçesiyle Ankara Üniversitesi’nden toplam 90 Akademisyen ihraç edilmişti. İhraçların üzerinden geçen 4 yıl sonunda OHAL Komisyonu akademisyenlerin itirazlarını reddetti. Bunun üzerine akademisyenler idare mahkemesine başvurdu. Üniversite tarafından mahkemeye verilen belgelerde ise akademisyenlerin fişlendiği ortaya çıktı. Fişlenenler arasında hâlâ aktif görevde olan akademisyenlerin olması da dikkat çekti.
Birgün’den Kayhan Ayhan’ın haberine göre, belgelerde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün 2016 yılında, MİT’e yazı yazarak üniversite bünyesindeki akademisyen ve personele ilişkin “bilgi” talep ettiği, MİT’in 40, Emniyet’in ise 59 akademisyen ve personel hakkında üniversiteye yazı gönderdiği ortaya çıktı. Dönemin Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş ile Rektör Yardımcısı Abdülkadir Gürer, 14 Aralık 2016 tarihinde MİT’ten gelen belgeyi teslim aldı.
Eğitim Sen Ankara 5 No’lu Şube Başkanı Mutlu Arslan konuyla ilgili, ‘‘OHAL Döneminde Barış İçin Akademisyenler Bildirisine imza attıkları gerekçesiyle Ankara Üniversitesi’nden toplam 90 Akademisyen ihraç edilmişti. İhraçlarımızın üzerinden geçen 4 yıl sonunda OHAL Komisyonu itirazlarımızı reddedince idare mahkemesine başvurduk. Üniversite tarafından mahkemeye verilen belgelerden anladık ki Ankara Üniversitesi sadece Barış Akademisyenlerini değil, okuldaki tüm sendikalı, solcu, demokrat, sosyalist akademisyen ve çalışanları ihraç edebilmek için çalışma yürütmüş. Çok sayıda akademisyen hatta memur hakkında bile Emniyetten, MİT’ten ve Cumhurbaşkanlığı’ndan fişleme belgeleri istenmiş” ifadelerini kullandı.
MİT ve Emniyet tarafından gönderilen belgelerde akademisyenlerin üye oldukları sendikalardan derneklere, katıldıkları eylemlerden destek verdikleri etkinliklere kadar her şeyin bir suç gibi kayıt altına alınıp fişlendiğini belirten Arslan, ‘‘Sadece kendileri de değil, ailelerinin ve yakınlarının kayıtları bile bu fişleme belgelerinde yer alıyor. Panellere katılmak, öğrenci topluluğu danışmanı olmak, televizyona röportaj vermek, basın açıklaması yapmak gibi en temel haklar bile suç kaydı olarak bu fişleme belgelerinde tutulmuş’’ şeklinde konuştu.
MİT’in “İstihbari nitelikte olan bu bilgiler hukuki bir delil olarak kullanılamaz” uyarısına rağmen Ankara Üniversitesi’nin, bu belgeleri mahkeme savunmasının bir parçası olarak kullandığını kaydeden Arslan, “Üstelik dosyalarda herkesin isimleri açık biçimde yer aldığı için kişisel verilerin korunması kanunu da açık biçimde ihlal edilmiş. Eğitim Sen olarak Ankara Üniversitesi’nin suç yaratmaya yönelik bu girişimine ve kişisel verilerin gizliliğini ihlal eden uygulamasına karşı en kısa zamanda yasal başvuruda bulunacağız” dedi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***