Tr724’ten Yusuf Dereli’nin haberine göre Geçtiğimiz hafta Fransa’da yatırımcılara yaptığı konuşmada, Türkiye’nin ‘tek adam’ tarafından yönetildiğini resmen itiraf etmişti. Nebati’nin, “Bir problem mi yaşadınız? Rahat olun. Bize hemen ulaşırsınız. Bürokrasiyi alaşağı ederiz, arkamızda Cumhurbaşkanımız var rahat olun. Mevzuatı da değiştiririz.” ifadeleri büyük tepki topladı.
Aynı konuşmada, “Bu ülkeye yatırım yaparsanız malınız da canınız da güven altındadır. Yatırımlarınızı Türkiye Cumhuriyeti’ne çok rahat şekilde yapabilirsiniz.” diyen de Nureddin Nebati’ydi. Söz konusu açıklamayı yapmak zorunda olması bile Türkiye’de ‘sorun’ olduğunun ispatı olarak yorumlandı.
TEMEL SORU; ENFLASYON NEDEN PATLADI?
Nebati, Fransa’nın ardından 17 Mart’ta Londra’ya geçti. Buradaki konuşmasında ise “TL’deki değer kaybı maalesef enflasyondaki yüksek seyirde belirleyici olmuştur.” dedi.
Peki TL’nin değer kaybetmesinin sebebi neydi? Erdoğan’ın ‘faiz’ saplantısı… Enflasyon bütün dünyada artarken, Erdoğan’ın talimatıyla politika faizi indirildi. Faiz indirilince kur fırladı. Dolar artınca emtia fiyatları da katlandı. Sonuç olarak enflosyan patladı.
TÜRKİYE EKONOMİSİNİ KİMDEN KURTARDI?
19 Mart’ta Antalya’da Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu İş Zirvesi’ndeki konuşmasında, “Milli para birimimize lütfen güvenin. Bitti… Faiz ve kur odağında sığ bir alan içerisinde sıkışan Türkiye ekonomisini kurtardık elhamdülillah.” demişti.
Nureddin Nebati’nin açıklaması ortada ‘kurtarılması gereken’ bir ekonomi olduğunun itirafı. Peki ekonomiyi kim batırdı? Zira Türkiye’yi 20 yıldır AKP yönetiyor. “Ekonominin sorumlusu benim ben!” diyen de Erdoğan’dan başkası değil…
21 Mart’ta ise Şanlıurfa’da konuştu Hazine ve Maliye Bakanı. “Enflasyonla ilgili bir sıkıntımız var hiç merak etmeyin aşıyoruz, aşacağız. Türk Lirası’na güveni artırıyoruz. Bu gurur tablosu hepimizin, AK Parti’nin, Türkiye’nin.” dedi. Hiç kimseyi enflasyona ezdirmediklerini ve ezdirmeyeceklerini savundu.
TÜİK’in verilerine göre bile Şubat ayında yıllık enflasyon yüzde 54,4. Mart ayında bu oranın yüzde 60’ın üzerinde olacağı kesin gibi. Nisan ya da mayıs ayında yüzde 65 barajı bile aşılacak. Yıl sonunda en iyi ihtimalle yıllık enflasyon yüzde 40’larda olacak. Ancak Nebati, kimseyi enflasyona ezdirmediklerini söylüyor.
BAYRAK İNMEYECEK, EZAN DİNMEYECEK
Aynı konuşmasında Nebati, “Bu ülkede her zaman iyi şeyler olacak, takmayın kafanıza… Canınızı sıkmayın, üzülmeyin. Bayrak yere inmeyecek, ezan susmayacak.” ifadelerini kullandı.
Enflasyon yüzde 60’a dayanmış, akaryakıt fiyatı 22 lirayı aşmış, 5 litrelik ayçiçek yağı 180 TL, unun kilosu 15 lira, 1 koli yumurta 50 TL, bir kilo beyaz peynir 60 lira, bir kilo kıyma 110 lira olmuş; Nureddin Nebati ‘bayrak inmeyecek, ezan susmayacak’ diyor…
TÜRK LİRASI İÇİN DAHA ‘DİBİ’ YOK!
Hazine ve Maliye Bakanı’nın son açıklaması ise tam bir feceat. Kur korumalı mevduat hesabıyla ilgili bir soru üzerine Nebati, “Yatırımcının çıkması için bir neden yok. Hazineye olan etkisi de çok düşük. Çünkü Türk lirası en düşük durumda, daha ineceği bir yer yok, vatandaş rahat olsun.” dedi.
Türk Lirası’nın değerini korumakla görevli bakan, TL’yi pul ettiklerini övünerek anlatıyor! ‘Daha fazla düşemez, en düşük seviyede’ diyor… Türk Lirası’nı tarihin en ‘dip’ seviyesine kim getirdi?
AKARYAKIT ÇOK ÇOK UCUZMUŞ!
Aynı programda Nebati, akaryakıt fiyatlarının da Türkiye’de çok ucuz olduğunu söylüyor: “Oldukça ucuzuz. Her alanda Türkiye dünyadaki bütün her karşılaştırmada en ucuz kalan ülkelerin başında gelir. Satın alma gücü paritesine göre değerlendirme yapılsa bile.”
Asgari ücretle çalışan bir Alman, maaşıyla otomobilinin deposunu 16 kez doldurabiliyor. Türkiye’de ise asgari ücretle ancak 4,5 depo akaryakıt alınabiliyor. Kaldı ki Almanya’da asgari ücretle çalışma oranı yüzde 7 bile değil. Türkiye’de ise son ücret artışının ardından her 100 kişiden 60’ının asgari ücretle çalıştığı tahmin ediliyor. Eskiden bu oran yüzde 50 civarındaydı.
Nureddin Nebati böyle devam ederse AKP iktidarını tek başına devirebilir! Erdoğan, üç vakte kadar bu işin çaresine bakmalı…
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***