HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, hayat pahalılığından ezilen insanlara yeni dönemde hangi mesajları vereceği belli oldu. “Evet bir miktar yüksek enflasyonun getirdiği sıkıntılar var, bunlar geçici” mesajı veren Erdoğan, “Eğer ONU kaybederseniz geri gelmez” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski düşman yeni dost saydığı Birleşik Arap Emirlikleri’nden dönerken uçakta gazeteci diye götürdüklerine yaptığı açıklamada, elektrik faturalarına yönelik bir çalışma yaptıklarını söylemişti.
Elektrik faturalarının düşürülmesiyle ilgili bir çalışmaların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından yapılacağını belirten Erdoğan, “Kabine toplantısında etraflıca görüşeceğiz ve ondan sonra da açıklamamızı bütün detaylarıyla yapacağız” diye konuşmuştu.
Bunun üzerine gözler “kritik” diye nitelendirilen dünkü Bakanlar Kurulu toplantısına çevrildi. Erdoğan, toplantı sonrası Beştepe’de yaptığı açıklamada, beklentilerle ilgili tek cümle kullandı:
“Elektrikte 210 kilowatt saate kadarki düşük tarife ve 210 kilowatt saatin üzerindeki yüksek tarife rakamları, vatandaşımız lehine yeniden değerlendirilecektir.”
Bakanlar Kurulu öncesinde kendi PR çalışmasına girişip toplantı sonrası yapacağı açıklamaların izlenmesini yükseltmeye çalışan Erdoğan, kameraların karşısına geçtiğinde, yine uzun uzun 20 yıl içinde hayata geçirdiklerini sıraladı.
Halktan, yastık altında tutulan altınlarını ekonomiye kazandırmasını isteyen Erdoğan, asıl gündem maddesi olan hayat pahalılığının gerisinde, Türkiye’de dünle bugün arasında yeteri kadar güçlü, gerçekçi ve vicdanlı bir irtibatın kurulamamış olmasının yaşandığı sıkıntıların olduğunu gösterdi:
“Halbuki Türkiye’nin geçtiğimiz 20 yılda nereden nereye geldiğini görmeden, 2023 hedeflerimizin, 2053 vizyonumuzun anlaşılabilmesi mümkün değildir.”
‘GÜNÜ ÖNEMSEYEREK GELECEĞE GÜVENLE BAKILAMAZ’
Türkiye’nin geçmiş dönemlerde önceliğinin can ve mal güvenliği, terör, yokluk ve mahrumiyet olduğunu anlatan Erdoğan, insanların bundan dolayı nafaka aramak için gurbete çıkmak durumunda kaldığını söyledi.
Küresel sağlık ve ekonomi krizinin ülkeleri kasıp kavurduğu bir dönemde hedef büyüttüklerini ve dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda son dönemece giren bir Türkiye’nin olduğunu öne sürdü. Erdoğan’ın “bugünün Türkiyesi“ tablosu çizerken söyledikleri hayli dikkat çekiciydi:
“Bugün artık vatandaşlarının can güvenliğinden emin olduğu, hukuk devleti ilkesine bağlı, temel haklarını kullanan, özgür bireylerin Türkiye’si var. Bugün artık siyasi, askeri, diplomatik ve ekonomik olarak bölgesinde ve dünyada söz sahibi, bayrağı ve pasaportu itibarlı, vatandaşlarının başı dik bir Türkiye var.”
Erdoğan, başında bulunduğu ülkeyle ilgili bu tabloyu çizdiği gün Avrupa Parlamentosu (AP), Strazburg’da devam eden genel kurul toplantısında Türkiye ile ilgili bir rapor gündeme getirildi.
Fransız parlamenter Nathalie Loiseau tarafından kaleme alınan raporda Türkiye’nin, “AB ve komşuları için birçok endişe alanında çoğu zaman istikrar bozucu rol oynadığı ve böylelikle bölgesel barış, güvenlik ve istikrarı tehdit ettiği” görüşünü dile getirdi.
Görüşmelerde tek olumlu yaklaşım Polonyalı parlamenterler tarafından ortaya kondu. Polonyalı parlamenterler, “Milyonlarca göçmen ve sığınmacıyı konuk ettiği için Türkiye’ye minnettar olunduğunun ifade edilmesi” diye eklenmesi istendi.
SATIN ALMA GÜCÜNE GÖRE TÜRKİYE’DE YÜZDE 31, AB’DE YÜZDE 1 ARTIŞ
Erdoğan, rahmetli Çetin Altan’ın “Türkü Türke övmek” diye nitelendirdiği bir yaklaşımla pembe tablo çizdi. Söylediklerine toplumu ikna etmeye çalıştığı ve “Ulusa Sesleniş”e dönen basın toplantısında, “müjde” diye nitelendirdiği bir dizi açıklama da yaptı.
Erdoğan: Küresel düzeyde doğalgaz fiyatları 10 kat, kömür fiyatları 5 kat, petrol fiyatları 3 kat artmıştır https://t.co/akLgRF35Pk pic.twitter.com/iA4ESd2bEd
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) February 17, 2022
Erdoğan’a göre küresel düzeyde doğalgaz fiyatları 10 kat, kömür fiyatları 5 kat, petrol fiyatları 3 kat arttı.
Oysa bu verilerin gerçekle bir alakası yok. Avrupa Birliği (AB) İstatistik Ofisi olan Eurostat, son yıllara ilişkin verileri 20 Ocak 2022’de açıkladı. Son iki yılda Avrupa’da elektrik ve doğalgaz fiyatları en çok artan ülke Türkiye oldu.
Hangi ülkelerde doğalgaz ve elektrik fiyatlarının ne kadar yükseldiğine ilişkin istatistiklerin yer aldığı raporda, satın alma gücüne göre zamların oranı da karşılaştırıldı. Satın alma gücüne göre son 2 yılda elektrik fiyatları Türkiye’de yüzde 30,6 arttı. Aynı dönemde AB ortalaması ise yüzde 1,4’te kaldı.
Erdoğan, Türkiye’de elektriğin ucuzluğunu anlatırken evlerde ortalama olarak kullanılan 200 kilovatsaat elektriğin karşılığının 18 Avro olduğunu, aynı miktardaki elektriğin fiyatının Norveç’te ise 35 Avro olduğunu söyledi.
Erdoğan’ın, fiyatlandırmanın Avro bazında verdiği rakamlar yanlış değil. Kendince illüzyon yapmaya çalışan Cumhurbaşkanı, Türkiye’de asgari ücretin 257 Avro, Norveç’te ise 2675 Avro olduğunu gözden kaçırıyor.
Üstelik, asgari ücret Türkiye’de toplumun yüzde 57’sinin aylık ücreti, Norveç’te ise toplumun sadece yüzde 6’sının aldığı ücret. Tablo böyle olunca insanın içinden, “Maaşlar da Norveç’teki gibi olsun elektrik fiyatları da” demek geliyor.
Erdoğan’ın fiyatının üç katı arttığını söylediği petrol fiyatları ise son iki yılda 65 dolar düzeyinden Şubat 2022 itibariyle 92 dolara çıkmış durumda.
Çok net rakamları bile bu kadar çarpıtan bir isim, bütün alternatif medyayı susturarak kendi kurduğu medya sayesinde ülkesini dünyaya kapatıp kendi vatandaşını söylenenlere inandırabilir belki. Bu sayede iktidarını bile sürdürebilir.
VERİLEN DESTEKTE NELER VAR
Erdoğan, hükümet olarak uyguladıkları ekonomi programının odağında vatandaşların işini korumak olduğunu belirtti. Bunun da ötesinde sürekli yeni iş alanları oluşturarak istihdamı geliştirme gayretinde olduklarının altını çizdi. Erdoğan, faiz tartışmaları ve kur dalgalanmalarının yol açtığı sıkıntılara rağmen bu politikalarından taviz vermediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı, kriterlere uyan 4 milyon hane için yılda iki kez ödenmek üzere 450-1150 TL arasında ödenecek doğalgaz desteği için çalışmaların tamamlandığını açıkladı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, bakanlığıyla ilgili açıklamanın bu bölümünü heyecanla paylaştı.
Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın (@RTErdogan) kabine toplantısı sonrası yaptığı açıklamayla, bu yıl ilkini gerçekleştireceğimiz doğalgaz yardımımızın başvuruları 18 Şubat Cuma günü e-Devlet üzerinden başlıyor.
Tüm vatandaşlarımıza hayırlı olsun. pic.twitter.com/Sbmx5AuMdh
— Derya Yanık (@deryayanikashb) February 16, 2022
Erdoğan’ın büyük müjde diye duyurduğu bu uygulamayı Ankara Büyükşehir Belediyesi iki yıldan bu yana yürütüyor. Üstelik, iki kez değil 3 kez ve 500-1500 TL aralığında.
Temel gıda ürünlerinde KDV’yi yüzde 8’den yüzde 1’e indirdiklerini açıklayan Erdoğan, en büyük sıkıntı olarak enflasyonu gösterdi:
“Elbette sokakta, tezgahta, vitrinde canımızı yakan fiyat artışları vardır. Emin olun bunların hepsi de geçicidir, konjonktüreldir, bu döneme mahsustur. Halihazırdaki en önemli sorunumuz yüksek enflasyondur. İnşallah onun da üstesinden, her geçen ay inişini görerek geleceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan sıkıntıların geçici olduğunu ve bir iki aya kadar alınan önlemler sayesinde olumlu sonuçların görülmeye başlayacağını söyledi. Ülkenin kazancından hep birlikte yararlanıldığını, külfetine de birlikte katlanılacağını duyurdu.
Erdoğan: Ülkenin kazancından hep birlikte istifade ettiğimize göre külfetine de beraberce katlanacağız pic.twitter.com/9LwrGnxGjm
— Yol TV (@YolTV) February 16, 2022
Şimdi toplum oturup AK Parti iktidarı dönemindeki kazanç ve elde ettiği nimetlerin hesabını yaparak katlanacağı külfetleri düşünsün. Vatandaş, yakın gelecekte katlanacağı külfetlerin bugünkünden daha fazla olacağını bilmeli.
Erdoğan’ın en acınası durumu ise “Ulusa Sesleniş” soslu basın açıklamasından sonra yaşandı. Bu kadar “müjde” veren Erdoğan, konuşmasını bitirdiğinde kendi bakanları tarafından alkışlanmayınca sitem etti. “O kadar müjde verdik alkış yok” dedi.
Düşündürücü, ilginç bir alkış meselesi…
Biz ne buyurursunuz? pic.twitter.com/lVZwwH1Hm2
— Mustafa Kurdaş (@MustafaKurdas) February 16, 2022
Müjde diye duyurduklarını, bırakın toplumu kendi bakanlarını bile tatmin etmemiş olacak.
Erdoğan’ın alkışın olmadığını fark ettiğinde gözüne ilişen ilk bakanların koltuğu sallantıda demektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarında en önemli nokta neydi derseniz. Bu söylediklerinin hepsini bir kenara bırakın derim. Tek bir cümle vardı:
“Para yerine gelir ama kaybolan huzur geri gelmez.”
Bu sözün anlamını Türkiye’de yaşayanlar, 7 Haziran 2015-1 Kasım 2015 arasında çok iyi yaşadı. Dört ay boyunca her gün patlayan bombalar, 1 Kasım sabahı bir daha yaşanmamak üzere durdu.
Siz siz olun Erdoğan’ı başınızdan indirmeyin. Yoksa hayatınız zindan olur.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***