Masada HDP’nin bulunmamasına yönelik eleştirileri değerlendiren Sefa, liderlere çıkış yolu gösterdi: “Bu altı partinin bir şekilde Selahattin Demirtaş’la diyalog geliştirebileceklerini, Demirtaş’ın da bu diyaloğa sıcak bakacağını, geri durmayacağını düşünüyorum.”
“LİDERLERİN BİR ARAYA GELMESİ ÇOK ÖNEMLİ”
Said Sefa, kendisine ait Youtube kanalında, “6 Parti, AKP iktidarını sonlandırabilir mi?” başlığı ile yayınladığı videoda, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun davetiyle gerçekleşen muhalefet liderlerinin toplantısını değerlendirdi. Toplantıya dair eleştirilere, özellikle de HDP’nin masada olmamasına dair eleştirilere dair tespitlerde bulundu. “Altı siyasi partinin bir araya gelmesi çok önemli” diyen Sefa, “Mükemmel ve ideal olana bakılıyor da o ideal olan gerçekleşiyor mu, gerçekleşmiyor mu, ona göre düşünceler ve yorumlar gelişiyor. Şu durumda olması gereken bu altı siyasi partinin bir araya gelmesiydi” dedi.
“DERİN DEVLET HDP’NİN ÜZERİNE ÇULLANDI”
“Neden HDP o toplantıda yoktu?” sorusuyla ilgili düşüncelerini aktaran Sefa, Erdoğan’ın MHP’yi de yanına alarak, Türkiye’de müesses nizamın, derin devletin, devletçiliği ve milliyetçiliği esas alan bir yapının temsilcisi haline geldiğine işaret etti. Bu yapınının uzun zamandan beri Türkiye’de devletçilik esası üzerinden Kürtleri başat düşman olarak gösterdiğinin altını çizen Sefa, şunları söyledi: “Müesses nizam HDP’nin üzerine çullandığı için bu altı partinin HDP ile birlikte görünmeme, aynı masada oturmama zorunluluğunu doğuruyor. Konjonktür bunu oluşturmuş durumda. Mevcut reaileteler bunu esas kıldığı için bunu dikkate alan 6 parti var. Bu altı partinin bütün kırmızı çizgilerini yıkıp yakmasını, devletçi milliyetçi geleneğe karşı durmasını mı bekliyorsunuz? Bu olması gereken ideal bir şey olabilir. Ama şu an realitelerde yeri var mı? Hayır yok.”
“HDP İLE YAN YANA GÖRÜNMEK İSTEMEYENLER VAR”
Masadaki altı partinin de hassasiyetlerinin olduğuna dikkat çeken Said Sefa, muhalefet seçmenlerinin bir kısmının AKP’nin ve devletin propagandasına ciddi anlamda kendisini kaptırdığına işaret ederek, “Bu partilerin seçmenlerinde devletçi, milliyetçi ve ulusalcı bir klik var bu partilerin içinde. İYİ Parti’de, CHP’de, DEVA Partisi’nde, Gelecek Partisi’nde varlıklarını devam ettiriyorlar. Parti içinde genel başkan yardımcılığı ve parti sözcülüğü statüsüne gelebilecek kadar bu kliklerin temsilcisi olan isimler var. Bu isimler de HDP ile yan yana görünmek istemiyorlar. Liderlerin kendilerinde de devletçi kodlar var. Mesela Ahmet Davutoğlu, kendi başbakanlığı döneminde yapılan usulsüzlükleri devletin bekasına zarar gelir diye susuyor” diye konuştu.
“HDP’NİN İÇİNDEKİ BAZI KLİKLER DE İSTEMİYOR”
Sefa, olayın bir de HDP’ye bakan yönü olduğunu, HDP içerisinde demokratik bileşenler olduğunu belirterek, şu tespitlerde bulundu: “Evet, HDP’de ciddi anlamda demokrasiden yana olanlar ve silahın bırakılmasından yana olanlar ve ancak demokratik değerlerle uzlaşma sağlanabileceğine inananlar var. Bu doğru. Ama bir taraftan da HDP içerisinde de klikler var. HDP içerisinde de silahlı cenahtan yana olanlar daha doğrusu silahlı mücadelenin varlığını kutsayan belli bir klik var. Bu klik de o masada oturmayı zaten istemez. Bunu sadece HDP içindeki, parti meclisindeki isimler anlamında söylemiyorum. HDP içinde de böyle bir seçmen kitlesi var. Öcalan ne der, ona bakan ciddi bir seçmen kitlesi var. “Öcalan ne der” diyen seçmen kitlesi ile CHP’yi, İYİ Parti’yi bir masanın etrafında bir araya getiremezsiniz. HDP ne kadar o masada oturmak ister, boyutu var.”
“DEMİRTAŞ ARTIK SEMBOL BİR İSİM”
Said Sefa, diğer muhalefet liderleri ile aynı masada bulunma noktasında HDP içindeki diğer boyutun ise Demirtaş faktörü olduğunu söyledi. “Selahattin Demirtaş’ın artık bir sembol isim, bir ekol olduğunu anlamak gerekiyor” diyen Sefa, şunları kaydetti: “Demirtaş artık siyaseten ciddi bir aktöre dönüşmüş durumda. Demirtaş aktörü üzerinden daha çok demokrat ve liberal çizgiye kayma, bu liberal demokrat çizgiden hareketle CHP, İYİ Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi ile ortak kesişim kümeleri bulma çabası var. Aynı ittifak çizgisinde olmaktan bahsetmiyorum. Ama mevcut rejimin faşizmi üst seviyeye çıkarması karşısında ortak kesişim kümeleri bulma gayreti var. Demirtaş’ın böyle gayreti var ama bununla birlikte HDP içinde Demirtaş’ı istemeyen bir kitle de var.”
“ÖRGÜT DEMİRTAŞ’IN ABARTILDIĞINI DÜŞÜNÜYOR”
Sefa, PKK çevrelerinden Demirtaş’a ve ona ilgi gösteren kesimlere yönelik eleştirel bakış ve çıkışların olduğunu da sözlerine ekledi. “Mesela örgütte Demirtaş’ın demokrat ve liberaller tarafından çok fazla abartıldığını, çok ana aktör haline getirildiğini, silahlı mücadele olmasaydı Demirtaş’ın bir hiç olduğunu anlatan bir yapısı da var” dedi. Sadece 6 partinin HDP’yi istememesinin değil, HDP içinde o kare içinde yer almak istemeyenlerin olduğunu kaydetti. Bunun da gayet doğal olduğunu söyledi.
“LİDERLER DEMİRTAŞ İLE DİYALOG KURMALI”
Said Sefa, tüm muhalefet partilerinin Türkiye’nin Erdoğan’ın faşist rejiminden kurtulması için ortak çözüm arayabilmeleri açısından bir çıkış yolu gösterdi. Sefa, tespitlerini ve liderlere olan çağrısını şöyle ifade etti: “Sonuç olarak altı partinin bir araya gelmesi çok önemli, tarihi bir olay. Çünkü en azından Türkiye’deki kutuplaşmanın bir kısmını bastırabilir. HDP’ye bakan yönüyle de artık Demirtaş yadsınamayan bir aktör olduğundan, bu altı partinin özellikle bir şekilde Selahattin Demirtaş’la diyalog geliştirebileceklerini, Demirtaş’ın da bu diyaloğa sıcak bakacağını, geri durmayacağını düşünüyorum. Demirtaş’ın seçim ittifakı olarak değil, demokrasi çatısı altında ortak değerler bulma noktasında gayret göstereceğini ve bu partilerin de buna sıcak bakacağını düşünüyorum.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***