Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, teknik direktör arayışlarının sürdüğünü ancak kafalarındaki teknik direktör adaylarının haziran ayında göreve gelmek istediğini söyledi.
Sarı-lacivertli ekibin, Adana Demirspor ile Ülker Stadı’nda oynadığı mücadele öncesinde basın mensuplarıyla bir araya gelen Ali Koç, “Hepiniz hocayı merak ediyorsunuz. Biz hangi hocayı getirirsek getirelim birileri daha gelmeden yerden yere vurmaya başlar. Yarın birkaç ülke seyahati başlıyor. Seçeceğimiz hoca bu dönemden sezon sonuna kadar geçecek dönemin de nasıl geçeceğini belirleyecek. X hoca olursa bu dönemi başka türlü, Y hoca olursa bu dönemi başka türlü geçireceğiz. Yeni hoca aldığınızda ne oluyor? Sezon öncesi hazırlıklar falan, bizim kafamızdaki hayal ettiğimiz modelde şimdi gelirse takımı hazırlamak için 6-7 ayı var. Ama belirli kalibredeki hocalar da sezon ortasında gelmeye sıcak bakmıyorlar. Bizim kafamızdaki hocaların somut tercihleri haziranda gelmek. Bu da Fenerbahçe ve Türk futbolu için de bir ilk olur. Haziranda gelecek hocayı şimdiden belirlemek. O isme göre kalan 3,5 ayın nasıl yönetileceğini kararlaştırmak en ideali haziranda çalışacağın hocanın şimdi başlamasa da bu geçiş dönemine liderlik, rehberlik etmesi.” ifadelerini kullandı.
Vitor Pereira ile yolları ayırırken zorlandığını belirten Koç şöyle, “Türkiye’de sabır yok. Yabancı hoca olduğunda kolay değil, daha gelmeden yerden yere vurmaya başlıyorlar. Herkesin bir yoğurt yiyişi var. Bizdeki bir hoca görevinin son gününe kadar ayrıldığı güne kadar hoca aramayız. İster bunu romantik, ister mantıksız bulun, bizim hocamız görevinin başında olduğu müddetçe ben bir tane hocayla görüşmem. Kimsenin sorgulayamayacağı bir hoca hedefim var ise o da ertesi gün olmuyor. Olursa demek ki görüşmelerin geçmişi var demektir. Benim için de ayrılık zor bir şey ama ayrılmak zorundaydık. Kovid’in sıkıntısı şu oldu, bu işler zoom’la telefonla bitecek işler değil. Konuşursun, istişare edersin, aynı frekansta mıyız bakarsın, iş öyle bir noktaya gelir ki yüz yüze oturalım dersin. Yüz yüze de beklentilerini, sınırlarını paylaşırsın. Mesela bir tane hoca var para puldan önce yapısal konuları konuşmak istiyor. En korktuğum şuydu, devlette risksiz olup, pozitif çıkıp seyahat edememek. Çok şükür dün geç vakit de olsa negatife döndüm. Bizim tercih ettiğimiz kişiler haziran ayında gelmeyi tercih ediyorlar.” şeklinde konuştu.
“Hoca değişikliğine gitmek zorunda kalmak bizim için hayal kırıklığı oldu.” sözlerini kullanan Koç, şu ifadeleri kullandı:
“Yabancı hoca olmak kolay değil. Türk hoca 7 maç kaybedince, sabretmek gerek diyen adam, yabancı hocayı yerden yere vurabiliyor. Bu işin maliyeti de var. Ben yine de getirdiğimiz hocanın iyi bir hoca olduğuna inanıyorum. Fakat şartlar öyle bir noktaya geldi ki değişime gitmek zorunda kaldık. CV’ye baktığın zaman geçmişte başarıları var. Buradaki çalışma saatlerine, tesis etmek istediği sistemle çok doğru yoldaydık. Trabzon maçından sonra ne olduysa, bir kez daha 8-9. haftadan sonra inişe geçtik. 3-4 günde maç trafiğini kaldıracak kadro derinliğine sahip olunması gerek. Bana sorarsanız kayıt üzerinde ya 1 ya 2 derim Fenerbahçe’nin şu anki kadrosuna. Ama tam takım olabildik mi? Oluyorduk, Trabzonspor maçında tılsım bir şekilde kaçtı. Kırılma maçı. Hatırlarsanız maçı domine ediyorduk, 1-0 öndeydik. Sonra garip bir kırmızı kart sonrası, sonra 83’e kadar dayandı takım. Kırılma maçlarından bir tanesi odur. Bu sene gerçek anlamda kötü oynadığımız Konya maçıydı. Alanya’ya burada top göstermedik, o maçtan mağlup ayrılmamız olağanüstü olay. Kayseri ile 4 direk 1 penaltı Kayseri ile 2-2 berabere kaldık. Niye bu statta bu kadar sıkıntı yaşıyoruz? Geçen seneye dönelim aynı takım aynı hoca deplasmanda rekor puan aldık, iç sahada rekor puan kaybettik. Ne hikmetse burada zorlanıyoruz. Bu mazeret değil, Trabzon da iyi bir sene geçiriyor. Kazanma alışkanlığı vardır, o alışkanlığı yakaladınız zaman işler yürür. Büyük takımlarda da tam tersi olabiliyor, o özgüven çabuk gidebiliyor.”
Süper Lig’de enteresan bir sezon yaşandığının altını çizen Fenerbahçe Başkanı, “Sezonun ne kadar garip geçtiğinin en güzel örneği, üç takımın da teknik direktörünün olmaması. Bu sene enteresan bir sene bizler de bu seneyi mevcut şartlara en iyi yerde bitirmemiz, Türkiye Kupası’na odaklanmak, mümkünse Avrupa’da bir tur atlamak üzerine odaklanmamız gerek. Diğer taraftan bu futbol neyin ne olacağı belli olmaz. 11 puandan geri gelip şampiyona olduğumuz yıllar oldu. Hem gerçekçi hem de önümüzdeki sezon için doğru tohumların atılacağı bir döneme giriyoruz.” ifadelerini kullandı.
“Yiyeceğimiz baskıyı yedik, kapsamlı bir basın toplantısı yapacağız.” diyen Ali Koç sözlerini şöyle sürdürdü:
“Taraftarlarımızın haklı serzenişleri var, ona da saygı duyuyorum. Şans bir yerde dönecek, böyle gitmeyecek. Fenerbahçe taraftarı her zaman kızabilir, ilk defa olmuyor ama ilk defa olan bazı şeyler var. Fenerbahçe taraftarı kendi sahasında ‘Üç üç üç’ diye bağırıyor, ne oluyor. Belirli bir grup insanlar var ilk defa bu sezon maça gelmeye başlamışlar. Fitili ateşleyen onlar. Görüyoruz kameralardan. Sosyal medyada bir grup var. Bir sürü futbolcuya sosyal medyadan saldırıyorlar, sonra futbolculardan telefon alıyorlar. Bu bize sökmez. Aziz Yıldırım’ı yenemeyiz ama Ali Koç gelsin onu devirir düşüncesinde olan tipleri biliyoruz. ‘Ali Koç bırak git’ hashtagi var ya bunların hepsini inceliyoruz. Yüzde 49,7’si Norveç’ten boot hesap. Onların basında ayakları var, bunlar organize çeteler. Norveç’te ne kadar çok Fenerbahçeli varmış. Bundan etkilene samimi taraftarlarımız da var.”
Hakemlerden tüm kulüplerin şikayetçi olduğunu ancak son dönemde yaşanan gelişmeleri umut verici bulduğunu aktaran Ali Koç, şöyle konuştu:
“Hakemlerden şikayet etmeyen kulüp, başkan söyleyin. Niyetten bağımsız standart performans o kadar düştü ki, artık kanıksamaya başladık. Anadolu takımlarının maçlarını çok fazla seyredemiyoruz, uzun uzun tartışılmıyor. 5-6 hafta sonra kritik haftalar başlayacak, daha sıkıntılı bir durum. Sistem güven tesis edemiyor. İrade, istek, arzu varsa bu sorun çözülür. İlk defa irade olduğunu görüyoruz, göstermelik irade olmamasını diliyorum. Dünya çapında isim yapmış bir hakem danışman olarak tutuldu. Benzer bir çalışmayı Belçika Federasyonu ile yapmışlar, 64 tavsiye vermişler ve birebir uygulanmış. Bu açıdan bakarsak tünelin sonunda ışık var. Konuştuklarımızın yarısı gerçekleşirse büyük ümit var. Çok heyecanlandırıcı fikirler ortaya konmuş, olabilirse hepimiz için bir devrim olur. Soru işareti olan konular da var. Kurullar ayrı olmalı dedik, fiziken taşıdılar. Tam bağımsızlık olamıyor, maaşı federasyon veriyor.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***