İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen sene TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleri için çıktığı Meclis kürsüsünde muhalefeti alaycı sözlerle eleştirmiş, kayyım uygulamaları için de “ohh ohhh” demişti.
HDP hakkında hakarete varan ifadeler kullanan Soylu, polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut için de polisleri aklayan ifadeler kullanmıştı.
Soylu’ya tepki gösteren HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ise “En büyük inkar ve nefret suçunu dün burada bütçe görüşmelerini sabote eden Süleyman Soylu işledi. Süleyman Soylu değil de sanki Kürsüde Yeşil vardı. Sanki kürsüde Esat Oktay Yıldıran vardı? Esat Oktay Yıldıran gibi bizi, grubumuzu, Kürt halkını, muhalefeti tehdit edene şunu söylüyoruz: Sen Esat Oktay Yıldıran’san biz de Kemal Pir’iz bunu bilesin” şeklinde konuşmuştu.
Peki, HDP’li Kemal Bülbül’ün Süleyman Soylu’yu benzettiği ve en son Şırnak cezaevinde mahpuslara yönelik işkencelerle anılan Esat Oktay Yıldıran kimdir?
Gardiyanlardan ‘Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’ göndermesi: Esat Oktay’ın selamını getirdik
Şırnak Barosu, ÖHD ve İHD’den oluşan heyet Şırnak T Tipi Kapalı Ceza ve İnfaz Kurumunda işkence gördüğünü ailelerine bildiren mahpuslarla görüştü.
ESAT OKTAY YILDIRAN KİMDİR?
Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış subaylardan biri. Burada yaptığı işkenceler ve uyguladığı insanlık dışı yöntemlerden sağ kurtulan isimlerden bazıları, PKK’nin kuruluşunda rol aldı.
Yıldıran’ın yaptığı işkenceler arasında köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve tecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi şiddet uygulamaları vardı.
Kürt siyasetçilerden Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi isimler de Yıldıran’ın işkencelerine maruz kalan isimler arasında yer alıyor.
Eski HDP Milletvekili Altan Tan, babası Bedii Tan’ın oruçlu haliyle önce dayak yediğini, ardından lağım pisliği yedirilerek hastalandığını ve bu şekilde öldüğünü açıklamıştı.
Yıldıran’ın yönetimindeki cezaevinde 34 mahkum öldü. Bunlar arasında 1982’de Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşref Anyık kendilerini yakarak hayatlarına son verirken, Mazlum Doğan, Kemal Pir, Bedii Tan, Necmettin Büyükkaya, Remzi Aytürk gibi isimler ya kendini astı, ya açlık grevinde öldü ya da dayakla öldürüldü.
1949 doğumlu Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde iddiaya göre öldürüldü.
İnsanlık dışı uygulamaların merkezi Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi: Mağdurlar işkenceyi anlattı
‘İşkence üzerine müzakere yaptık. Elinizi açın dediğinizde açarız, saatte bir gelin dedik. Kabul ettiler. Saatte bir gelmeye başladılar. Ama kısa süre sonra anlaşmayı bozdular.’
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***