https://www.youtube.com/watch?v=Hq0jMuL27ks
Erdoğan’ın Maybach’ı ve 74 yaşındaki kağıt toplayıcısının gözyaşları!
İstanbul Eminönü’nde 74 yaşında bir kağıt toplayıcısı… YouTube üzerinden yayın yapan bir kanala konuşuyor. Yaşlılık aylığının 828 lira olduğunu ancak tek odalı bir ev için 600 lira kira ödediğini anlatıyor. Üç ayda bir de 200 lira yardım yapılıyormuş. “Ameliyat oldum, parmağımı kestiler. Sancı içerisindeyim ama çalışmak zorundayım.” derken göz yaşlarını tutamıyor: “Devletin yardımcı olmasını istiyorum. Konforlu bir hayat değil, karnımız doysun istiyoruz.”
Bir ülke düşünün…
Cumhurbaşkanı bir marketten 1.002 TL’lik alış veriş yaptıktan sonra kameralar karşsına geçip, fiyatların gayet uygun olduğunu söylüyor. Ardından 5 milyon TL’lik zırhlı Mercedes Maybach’ına binerek, koruma ordusuyla birlikte bin 100 küsür odalı sarayına gidiyor.
Kira, elektrik, doğalgaz gibi giderleri olmayan ve ihalelerden aldığı ‘komisyonların’ dışında 88 bin lira maaşı olan cumhurbaşkanının alış veriş sepetinde temel gıda maddeleri olan et, süt ve süt ürünleri, baklagiller, un, yağ, çay, şeker gibi gıdaların hiç biri yok.
Türkiye’yi hiç tanımayan birisi AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve çevresindekilerin yaşantısını görse, ülkedeki yıllık kişi başına düşen milli gelirin 100 bin dolar olduğunu düşünür.
Madalyonun bir de öbür yüzü var…
Pazar artıklarını toplayanların sayısı her geçen gün artıyor. 19 yıllık AKP iktidarında çöpten ekmek toplayan insanlar hiç kimseyi şaşırtmıyor artık.
YouTube’da yayın yapan ‘Sokak Kedisi’ isimli kanalda dün yüreklere dokunan bir röportaj yayınlandı. Mikrofonun uzatıldığı kişi 74 yaşındaki bir kağıt toplayıcısı…
Daha önce seyyar satıcılık yaptığını ancak arabasına defalarca el konulduğunu ve bu nedenle o işi bıraktığını anlatıyor. Çalışmaya mecbur olduğunu, kağıt, karton, teneke vs. toplayarak günde 40-50 lira kazandığını söylüyor.
Daha önce kebapçılık yapmış. “Ancak şimdi sigorta isteyince kimse çalıştırmıyor. Mecbur bu işi yapıyorum.” diyor.
Konuşmalarından ihtiyar adamın emekli olamadığı anlaşılıyor. Yaşlılık maaşı bağlanmış. “Bu ay zam yaptılar, 828 lira oldu.” diyor. Ancak tek odalı ev için 600 lira kira ödediğini belirtiyor. Havalar soğuduğu için artık eskisi kadar iş de yapamadığından dert yanıyor.
PARMAĞIM KESİLDİ, SANCI İÇİNDEYİM AMA ÇALIŞMAK ZORUNDAYIM
Ardından yürekleri burkan şu cümleler dökülüyor ağzından: “Devletin yardımcı olmasını istiyorum. Konforlu bir hayat değil, karnımız doysun istiyoruz. Gittim yardım için başvurdum. Üç ayda bir 200 lira veriyorlar. Geçen hafta bir arkadaş acıdı bana, BİM kartı verdi. 4 parça ürün aldım, 135 lira para tuttu. Her şey pahalı. Nereye elinizi atsanız ateş pahası. O yüzden çalışmak zorundayız. 74 yaşındayım. Ameliyat oldum, parmağım kesildi. Sancı içindeyim ama çalışmak zorundayım. (Ağlıyor) Sağol ilgilendiğin için teşekkür ediyorum. Allah razı olsun.”
Recep Tayyip Erdoğan’a göre ‘fiyatlar gayet uygun’, sorun yok…
74 yaşındaki kağıt toplayıcısı ise ağrılar içerisinde olduğu halde ‘aç kalmamak için’ çalışmak zorunda olduğunu anlatıyor.
İkisi de aynı ülkede yaşıyor; hangisi gerçek!
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***