Covid-19’un da etkisiyle daha kırılgan bir hal alan Türkiye ekonomisi, kurdaki artış nedeniyle bir türlü toparlanamazken, ekonomistler izlenmesi gereken ekonomi politikaları konusunda iktidara sık sık uyarılarda bulunuyor.
Karar Gazetesi yazarı ve ekonomist İbrahim Kahveci, 18 Ağustos tarihli, “Barut olmadan herkesle savaşmak” başlıklı yazısında, “Barutun yok, silahın yok ama meydanda ben en güçlüleri bile yenerim havasında olacaksın” uyarısında bulundu.
Türk Lirası’nın son yıllarda hızla değer kaybettiğine değinen Kahveci, bu durumu şu satırlarla açıkladı:
“2016 yılı başında G. Afrika Randı ve Brezilya Reali ortalamasını alsak ve bunları TL ile kıyaslasak karşımıza şu tablo çıkıyor. TL bu iki emsal-benzer para birimi karşısında bile %100 değer kaybetmiş durumda. Hem de 2016-2020 arasında.
Tam değerleri vereyim: 07 Ocak 2016: 1 dolar =3,00 TL; 4,00 Real ve 16,0 Rand.
Bugün ise; 1 dolar =7,40 TL; 5,40 Real ve 17,40 Rand…
İyi ama TL neden bu kadar değer kaybetti?
Mesela 13 Ağustos günü itibari ile Merkez Bankası resmi faizi 8,25 ama fiili faizi 9,06. Aslında fiili faiz tam 1 ay önce 7,40 seviyesindeydi. Kısaca MB örtülü şekilde yaklaşık 175 baz puan şimdilik faiz artırdı. Ama bu artırım örtülü şekilde 300 baz puanı da geçerek mecburen en az çift haneye çıkacak.
Ama bu dediklerim aramızda. Lütfen kimse açık etmesin ve MB Başkanı görevden alınmak durumunda kalmasın.
MB faiz artırmak durumunda çünkü piyasada kısa vadeli tahvil faizi ile şu an zaten yüzde 52 fark var. Yani MB faizi 9,06 iken piyasa faizi 13,80 den işlem görüyordu.
Merkez Bankası faizi ile piyasa faizi arasında makasın bu derece açık olması daha önce 2013 yılında yaşanmış. Hatta o zaman fark daha da yüksekmiş. Ve bu fark MB’nın faiz artırımı ile sonuçlanmış. Hatta benzer durum 2011’de de yaşandığında yine MB faiz artırımına gitmiş.
Kısaca piyasa daha üstün oluyor ve MB mecburen piyasaya uyuyor.”