Her ne kadar Merkez Bankası yıllık enflasyon hedefini yüzde 5 olarak belirlese de, enflasyon yıllık bazda yüzde 18’e ulaştı ve yılın ilk ayı ayında enflasyonda yüzde 10.6’lık bir artış yaşandı.
Alım gücü her geçen gün düşerken, enflasyon da yükselmeye devam ediyor. Merkez Bankası, düşük faiz için enflasyonu işaret ederken, Türk-İş verilerine göre, yılın ilk ayı ayında enflasyon artışı yüzde 10’u aştı ve gıda enflasyonu artış oranı yüzde 18’i geçti.
Çalışmaya göre, dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,22 oranında artış gösterdi. Çalışmaya göre, yılın ilk altı ayı itibariyle fiyatlardaki artış yüzde 10,61 olurken, gıda enflasyonunda son on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 17,84, yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 18,08 olarak hesaplandı. Böylece düşük enflasyon yine başka bahara kaldı. Özellikle gıda fiyatlarında ve genel olarak temel mal ve hizmet ürünlerindeki fiyat artışı, çalışanların ve bir bütün olarak iktisaden dar ve sabit gelirli kesimlerin geçim şartlarını olumsuz etkilemeye devam ediyor. Gelir artışının sınırlı, elde edilen gelirin de temel ihtiyaçları karşılamaktan uzak olması sonucu yaşam şartları -emekçi kesim için- daha da ağırlaşıyor.
Pandemi tedbirleri çerçevesinde uygulanan ‘kısmi ve tam kapanma’ dönemleri sonrası gelen ‘kademeli normalleşme’ ile birlikte, aile bütçesinde önemli ağırlığı bulunan gıda fiyatlarındaki artış devam etti. Tarım sektörü uzmanları, gıda fiyatlarındaki artışın sadece tarladan sofraya gelme sürecindeki aracılardan kaynaklanmadığının altını çiziyor. Özellikle gıda dışı maliyetlerdeki yüksek artışın gıda fiyatlarını olumsuz etkilediğine işaret ediliyor. Üretici fiyatları ile tüketici fiyatları arasındaki yüksek oranlı fark da dikkate alındığında, özellikle gıda fiyatlarındaki artışın bir süre daha devam edeceği ortaya çıkıyor.