Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, önümüzdeki hafta Pazartesi günü Atina’da Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın daveti üzerine, yükselen gerginliği azaltma çabaları kapsamında bir araya gelecek. Çavuşoğlu temasları çerçevesinde Selanik’e de geçecek.
Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Sayın Bakanımız, Yunanistan Dışişleri Bakanı Sayın Nikos Dendias’ın davetine icabetle 30-31 Mayıs 2021 tarihlerinde Yunanistan’a bir çalışma ziyareti gerçekleştirecektir. Sayın Bakanımız, Atina’ya geçmeden önce, 30 Mayıs 2021 tarihinde, Batı Trakya’yı ziyaret edecektir” denildi.
Çavuşoğlu’nun ziyaretinde başta Doğu Akdeniz ve Ege’deki gelişmelerin yanısıra göçmenler, ikili ilişkiler ve Yunanistan’da yaşayan Türk toplumunun durumunun masaya yatırılması bekleniyor.
Son olarak Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, 15 Nisan tarihinde Ankara’ya gelmiş ve temaslarda bulunmuştu. Çavuşoğlu ve Dendias’ın ortak basın toplantısında iki bakan arasında tartışma yaşamıştı.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı, 29 Mayıs tarihinde de Yunanistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Kostas Fragkogiannis’in Türk Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal’la Kavala’da bir çalışma ziyaretinde biraraya geleceklerini açıkladı.
Atina Üniversitesi’nden Cengiz Aktar’a göre kamuoyunun gözü önünde iki ülke arasındaki farklılıkları gidermede ilerleme sağlanamamasından hangi ülkenin sorumlu olduğuna ilişkin yaşanan tartışma, Çavuşoğlu ve Dendias’ın işinin ne kadar zor olduğunun göstergesi.
“Yunanlar çok gerçekçi” diyen Cengiz Aktar, “Elbette konuşmayı tercih ediyorlar, başından beri bunu söylediler. Ancak bildiğimiz şu ki anlaşmazlıklar giderilmeyecek. İki ülke arasındaki sayısız mesele üzerinde hiçbir ilerleme sağlanmadı” şeklinde konuşuyor.
Türkiye ve Yunanistan, Doğu Akdeniz’de geniş enerji rezervlerine sahip olduğu düşünülen sularda kimin hak sahibi olduğu konusunda anlaşmazlık yaşamaya devam ediyor. Türk ve Yunan donanmaları geçen yıl bu nedenle karşı karşıya gelmişti.
Türkiye’nin Yunanistan’ın hak iddia ettiği sularda yeniden sondaja başlayabileceğine ilişkin açıklaması, gerginliğin yeniden tırmanacağının işareti oldu.
Ankara’nın ayrıca Atina’yı Yunan sularına giren mültecileri Türkiye’ye geri göndererek uluslararası hukuku ihlal etmekle suçlaması, gerginliği arttıran etkenlerden biri.
Suçlamaları reddeden Yunanistan ise Türkiye’yi Avrupa Birliği’yle yaptığı mülteci anlaşmasından sapmakla suçluyor. Savunma Bakanı Hulusi Akar, Mayıs ayı başında Yunanistan’ı, farklılıkları gidermek için yürütülen diplomatik çabaları baltalamakla suçlamıştı.
Akar, Türkiye’nin uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde komşusu Yunanistan’la konuşarak ve müzakere yaparak bu meselelere barışçı çözüm bulma yanlısı olduğunu dile getirdi. Ancak Savunma Bakanı Akar, “Yunan komşularımız eylem ve söylemleriyle yapılan çalışmaları sabote etmek için ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar” sözleriyle Yunanistan’ı suçladı.
Bir cumhurbaşkanlığı danışmanı, Yunanistan’ın Washington’dan aldığı destekle giderek daha çok cesaretlendiğini söyledi. ABD, geleneksel olarak iki NATO üyesi Türkiye ve Yunanistan arasında arabuluculuk rolü oynuyor.
Ancak ABD-Türkiye ilişkileri, Türkiye’nin Rusya’yla olan bağlarını giderek sıkılaştırması nedeniyle gerilmiş durumda.
Haber sitesi GazeteDuvar’dan İlhan Uzgel, Yunanistan ve ABD arasındaki askeri işbirliğinin artmasının Türkiye’nin bölgede ABD askeri üslerine ev sahipliği yapan ana ülke olma konumunu ortadan kaldırabileceğini, Ankara’nın bu olasılığın güç dengesini değiştirmesinden korktuğunu kaydediyor.
Uzgel, “Washington’un yapmaya çalıştığı şu: Türkiye’ye ‘yerin doldurulabilir’ mesajı vermek, Türkiye’nin yerine başka seçeneklerin de geçebileceğini göstermek. ABD, Dedeağaç’ta ve Girit’te bir askeri üs kurabilir. Bu psikoloji, Türkiye’nin pazarlık gücünü azaltıyor” diyor.
Türk ordusu, Yunan ordusuna kıyasla çok daha büyük. Ancak Yunanistan, F-35 savaş uçaklarını da bünyesine katarak ordusunu modernleştirme sürecine giriyor. Washington, Rus S-400 füze savunma sistemini satın aldığı için Türkiye’ye F-35 savaş uçaklarını satmayı reddediyor.