İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, tutuklu İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 6 gazetecinin “yalan bilgiyi alenen yayma, suç örgütüne yardım etme” suçlarından savunmalarının alınmasını istedi. Bu isimler arasında, Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Batuhan Çolak ve aynı zamanda CHP İletişim Koordinatörü olan Yavuz Oğhan yer aldı. “İmamoğlu Çıkar Amaçlı suç örgütü” ifadesinin kullanıldığı savcılık açıklamasında, ifade alma işlemlerinin Emniyet Müdürlüğü’nde gerçekleştirileceği bilgisi paylaşıldı.
Sabah saatlerinde gazeteciler Şaban Sevinç, Yavuz Oğhan, Batuhan Çolak ve Soner Yalçın’ın ifadesi alınmak üzere polis eşliğinde emniyete götürüldüğü öğrenildi. Yorumcu, yazar İbrahim Haskoloğlu, ifade nedeninin İBB Medya AŞ olduğu belirtildiğini yazarken, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı gazetecilerin ifadeye götürülme sebebinin “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” soruşturması kapsamında “yalan bilgiyi alenen yayma” ve “suç örgütüne yardım etme” suçlamaları olduğunu duyurdu.
Polis nezaretinde ifadeye götürülen gazetecilerin cep telefonlarına el konulduğu ifade ediliyor.
Başsavcılık: “Yalan bilgiyi alenen yayma” ve “suç örgütüne yardım etme” suçlarından savunmaları alınıyor
Başsavcılığın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Cumhuriyet Başsavcılığımızca İmamoğlu Çıkar Amaçlı suç örgütüne yönelik yürütülmekte olan soruşturma kapsamında Şüpheliler Soner YALÇIN, Şaban SEVİNÇ, Aslı AYDINTAŞBAŞ, Ruşen ÇAKIR, Yavuz OĞHAN ve Batuhan ÇOLAK’ın üzerlerine atılı Yalan Bilgiyi Alenen Yayma, Suç Örgütüne Yardım Etme suçlarından savunmalarının alınması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat verilmiştir. İfade alma işlemleri Emniyet Müdürlüğü’nde gerçekleşecektir. Kamuoyunun bilgisine duyurulur.”
Ruşen Çakır: Beni henüz almadılar
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yalan bilgiyi alenen yayma, suç örgütüne yardım etme” suçlarından ifadesini istediği gazetecilerden Ruşen Çakır, sosyal medya hesabından, emniyete götürüldüğü bilgisini yalanlayarak, “Beni henüz almadılar” dedi.
CHP’den 6 gazetecinin İmamoğlu soruşturmasında ifadeye çağrılmasına tepki: Basın üzerindeki sistematik baskı, cadı avına dönüştü
CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmur Tanal ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut; CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na yönelik soruşturma kapsamında gazeteciler Şaban Sevinç, gazeteci ve CHP İletişim Koordinatörü Yavuz Oğhan, Aykırı Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak ve gazeteciler Soner Yalçın, Ruşen Çakır ve Aslı Aydıntaşbaş’ın “yalan bilgiyi alenen yayma” ve “suç örgütüne yardım etme” suçlamasıyla savunmalarının alınması talimatının verilmesine tepki gösterdi. Bulut, basın üzerindeki sistematik baskının cadı avına dönüştüğünü söylerken, Tanal da “Gazeteciler değil, gerçeği gizleyenler yargılanmalı. Gazetecilik suç değildir. Bu gözaltılar adalete değil, otoriterliğe hizmet ediyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu’na yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 6 gazetecinin “yalan bilgiyi alenen yayma, suç örgütüne yardım etme” suçlarından savunmalarının alınmasını istedi. Bu isimler arasında, Soner Yalçın, Şaban Sevinç, Aslı Aydıntaşbaş, Ruşen Çakır, Batuhan Çolak ve aynı zamanda CHP İletişim Koordinatörü olan Yavuz Oğhan yer aldı. “İmamoğlu Çıkar Amaçlı Suç Örgütü” ifadesinin kullanıldığı savcılık açıklamasında, ifade alma işlemlerinin Emniyet Müdürlüğü’nde gerçekleştirileceği bilgisi paylaşıldı.
Burhanettin Bulut, sosyal medyadan gazetecilerin savunmalarının alınması kararına şöyle tepki gösterdi:
“Gazeteciler Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak sabahın erken saatlerinde yapılan bir operasyonla, polisler eşliğinde ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Madem gözaltı yok, sabahın köründe polislerin evlerinde ne işi var? Telefonlarına neden el konuldu? Gazeteciler emniyete davet edilemez miydi? Bu ‘fiili gözaltı’ bütün bir muhalefeti, özgür basını sindirmeye, susturmaya yönelik açık bir gözdağıdır. Türkiye’de basın üzerindeki bu sistematik baskı, artık bir cadı avına dönüşmüştür.”
Mahmut Tanal ise gazetecilere ilişkin talimat kararı hakkında şunları kaydetti:
“Gazeteciler değil, gerçeği gizleyenler yargılanmalı.
CHP İletişim Koordinatörü Yavuz Oğhan ve gazeteci Şaban Sevinç’in gözaltına alınması, basına yönelik baskıların son halkasıdır.
Gazetecilik suç değildir.
İfade özgürlüğü suç değildir.
Bu gözaltılar adalete değil, otoriterliğe hizmet ediyor.
BasınÖzgürlüğü #GazetecilikSuçDeğildir”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda şöyle yazdı:
“Gazeteciler Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak yine bir şafak operasyonuyla, polisler eşliğinde ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Ne yaparsanız yapın, hakikatten kaçamazsınız. Halk ile gerçeklerin arasına duvar öremeyeceksiniz. Gerçekleri susturamazsınız.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































