Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Niye en az dört çocuk olmasın, beş olmasın?” çağrıları sürerken, Türkiye’de çocuklar doğdukları ailelerin geçim mücadelesi içinde hayatta kalmaya çalışıyor. Ekonomik kriz derinleşirken, binlerce çocuk okula gidemiyor, milyonlarcası güvencesiz koşullarda çalışıyor. Sadece son bir yılda en az 72 çocuk iş kazalarında yaşamını yitirdi.
AKP’nin 2025’i “Aile Yılı” ilan ettiği dönemde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş “Doğurganlık hızımız geriledi, aile yapımızı güçlendirmeliyiz” açıklaması yaptı. Ancak Türkiye’de tablo tam tersi yönde:
600 binden fazla çocuk zorunlu eğitimin dışında, kayıtlı ve kayıt dışı toplam 3,5 milyon çocuk çalışıyor. Nefes’te yer alan habere göre TÜİK’e göre 15–17 yaş arasındaki her dört çocuktan biri işgücünde. Birleşmiş Milletler verilerine göre Türkiye, Avrupa’da çocuk işçiliğinde ilk sıralarda.
TÜİK verileri çocuk yoksulluğunun ulaştığı boyutu gözler önüne seriyor:
Hanelerin yüzde 9,2’si çocuklarına yeni kıyafet alamıyor.
Hanelerin yüzde 11,7’sinde oyuncak bulunmuyor.
3,5 milyon hane, sosyal yardımlar olmadan geçinemiyor.
Suça sürüklenen çocuk sayısı artıyor
Ekonomik çıkmaz, çocukları yalnızca işçiliğe değil, suça da itiyor. 2024’te güvenlik birimlerine getirilen çocuk sayısı 612 bini aştı. Suça sürüklenme nedeniyle karakola götürülen çocuk sayısı bir yılda yüzde 13 artarak 202 bin 785 oldu.
Bakanlık bütçesinde “0 TL”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda çocuk işçiliğiyle ilgili sorulara yanıt vermedi. Bakanlık 2025 bütçesinde bu mücadeleye sadece 1000 TL ayırdı. Üstelik 2026, 2027 ve 2028 yıllarında bu kalem tamamen “0 TL” olarak bırakıldı.
Dilovası’ndaki patlamada yaşamını yitiren 3 çocuk işçi hatırlatıldığında ise Bakan Işıkhan “Haberler gerçeği yansıtmıyor” savunması yaptı
“Birçok farklı proje ve programda çocuklarımızın korunmasına yönelik faaliyetlerimiz ve projelerimiz devam etmekte”
Bakan Işıkhan, belediyelerin SGK’ya olan borcunun 234,2 milyar liraya ulaştığını açıklarken, aynı oturumda çocukların çalışma koşullarına dair somut bir adım sözü verilmedi.
Türkiye’de çocuklar, “beş çocuk” çağrılarının arasında, eğitim hakkından mahrum, yoksulluk ve güvencesizlik içinde yaşam mücadelesi veriyor.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































