Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan, “Akif Beki sen gazeteci tehdit etmiş adamsın” başlıklı köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın eski basın müşaviri Akif Beki‘yi hedef aldı. Hakan, Beki’nin Halk TV’de yaptığı açıklamalarda kendi görev dönemini özgürlük ortamı olarak tanımlamasına tepki gösterdi. Yazısında, Beki’nin geçmişte gazetecilere baskı uyguladığını ve bazı isimleri tehdit ettiğini ileri sürdü. Hakan, “Bir keresinde bana dolaylı yoldan mesaj göndermişti, ‘Ona aman dileteceğim’ diye tehdit etmişti resmen,” dedi.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a uluslaraları seyahatlerinde eşlik eden gazetecilerin sorduğu soruların önceden yazıldığını ortaya çıkarmıştı. Bunun üzerine Hakan ise gazetecilerin diledikleri soruları sorduğunu söyleyerek, “Yöntem şu: İletişim Başkanlığı, gazetecilere ‘Hangi soruları soracaksınız’ diye soruyor. Bunun amacı da belli: Mükerrer soru olmasın, sorular hep aynı konuda olmasın, sorular çeşitlensin,” demişti.
Hakan şöyle yazdı:
“Tayyip Erdoğan’ın eski basın müşaviri Akif Beki, Halk TV’ye çıkmış.
Görev yaptığı dönemi anlatıyor.
Aman da aman.
Onun döneminde özgürlük rüzgârları esiyormuş. Gazetecilerin sorularını önceden vermesi mümkün değilmiş, sadece konu başlıklarını isterlermiş falan.
O dönemin tanıkları anlatsınlar bakalım Akif Beki’nin medya üzerinde estirdiği terörü.
Hangi gazetecinin boğazını sıktı? Hangi gazetecileri işten attırdı? Akreditasyon uygulamasını nasıl başlattı?
O dönem kurumsal ilişkilerin ötesinde tam bir medya müfettişi haline gelmişti Akif Beki. Tehditler savuruyordu sağa sola.
Bir keresinde bana dolaylı yoldan mesaj göndermişti, ‘Ona aman dileteceğim’ diye tehdit etmişti resmen.
Dün Hüsnü Mahalli açıkladı: Ali Kırca’nın programında Tayyip Erdoğan’a soru soran gazeteciler arasındaymış Hüsnü Mahalli.
‘Benim dönemimde soruların istenmesi akıldan bile geçmezdi, bu çok büyük rezalettir’ diyen Akif Beki, şunu yapmış:
Erdoğan’a soru soracak gazetecilerin eline kâğıt tutuşturup ‘Bu soruları soracaksınız’ demiş.
Hüsnü Mahalli, kendisine verilen soruyu sormayınca da… Reklam arasında Mahalli’ye bağırıp çağırmış, Hüsnü Mahalli de ona bağırıp çağırmış.
Şu anda İletişim Başkanlığı…
Kimsenin eline soru tutuşturmuyor. İsteyen istediği soruyu sorabiliyor. Sadece sorulmak istenen sorular önceden isteniyor.
Gazetecilerin eline soru tutuşturmaya cüret etmiş, bunun dışına çıkana da bağırıp çağırarak had bildirmeye kalkmış Akif Beki, bugün çıkmış ‘Benim döneminde böyle bir şey olamazdı’ falan diye atıp tutuyor.
İnsanda azıcık da olsa utanma, sıkılma olmaz mı?
Olmayabilirmiş demek ki.”
Yazının tamamı için tıklayın.
TIKLAYIN | Medya Ombudsmanı Bildirici: Erdoğan’a uçakta sorulan sorular saatler öncesinde bana geldi; İletişim Başkanlığı, hazır soru vermiyorsa nasıl saatler önce ulaştım?
TIKLAYIN | Murat Yetkin: Hem İletişim Başkanlığı’ndan hem de soru sorma, haber verme özgürlüğü kısıtlanan habercilerden açıklama gerekiyor
TIKLAYIN | Biliyorduk ama bu sefer fena enselendiler!