AHMET KURUCAN | YORUM
“Kim Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sussun.” (Buhârî, Edeb 31; Müslim, Îmân 74)
“Kişiye günah olarak her duyduğunu söylemesi yeterlidir.” (Müslim, Mukaddime,5)
***
İranlı bir müderris, talebelerine şöyle demiş: “Ben nezaketi bir ağaçtan öğrendim. Ben ona tekme attım, o bana meyve verdi.”
Daha ne desin?
***
Kim olduklarını bilmiyorum. Bazen doğrudan, bazen dolaylı vuruyorlar. Kimi kendi adıyla, kimi sahte kimliklerle.
Kimi yutkunarak, kimi köpürerek konuşuyor. Ama ben o ağacın yolundayım. Tekme atanlara meyve vermeye çalışıyorum.
Küstahlara tebessümle, hoyratlara selamla, samimi olanlara ise teşekkür ve dua ile karşılık veriyorum.
***
Yanlış anlaşılmasın, konuşulmasın demiyorum. Bilakis konuşulsun, konuşalım. Ama bir farkla: Bilen konuşsun!
Çünkü her söz hakikat üretmez; bazen sadece gürültü yapar ve hakikatı gizler.
***
Şunu düşünüyorum: Nezaketimi kaybettiğim an, kaybederim. Bu yüzden ağacın terbiyesiyle hareket etmeye çalışıyorum.
İşin aslına bakarsanız cevap veriyorum ama susarak. Susmanın da bir cevap olduğunu bilmeyenlere artık diyecek sözüm kalmıyor.
***
Kur’an, “akleden kalpler”den söz eder. Ben de akleden bir kalp olmaya çalışıyorum.
Köküm derinde, gövdem sade, dallarım geniş, meyvelerim taze. Katılırmısınız bilmem ama bu nedenle ben her hâlükârda meyve vermeye devam ediyorum.
Çünkü ben o ağacın talebesiyim.
Katılmak zorunda değilsiniz ama şunu bilin, niyetim salih ve sahih; meyve vermeye gayret ediyorum. Çalışıyorum, çabalıyorum.
Rabbim kalbime de hayatımın her anına da nigehbân.
***
Şimdilik düşüncem de hissiyatım da budur. Akıl ve beden sağlığım yerinde olduğu müddetçe de bu çizgide yürümeye niyetliyim, azimliyim.
Yarın ne olur bilemem.
Ama bir gün bu sesin sustuğunu, bu köşenin kapandığını görürseniz; ya vefat etmişimdir ya da şartların değişmesine bağlı olarak kenara çekilmişimdir.
Bunu bilmeye, 1992’den beri beni okuyan, dinleyen, izleyen herkesin hakkı var. Bu yazı, işte bu saygının gereği olarak kaleme alındı.
Hürmetlerimle…
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***