İSTANBUL – Kürt Böreği Festivali’nin asimilasyona karşı bir kalkan olduğunu belirten KAYY-DER yöneticileri ve festival katılımcıları herkesi kültürüne ve diline sahip çıkmaya çağırdı.
Kürt kültürüne yönelik asimilasyon ve inkar politikalarına karşı, halkın kültürünü yaşatmak için mücadelesi sürüyor. Bu kapsamda, Kiğı-Karakoçan-Adaklı-Yayladere-Yedisu İlçeleri Sosyal Yardımlaşma, Kalkındırma ve Kültür Derneği (KAYY-DER) tarafından düzenlenen 8. Kürt Böreği Festivali, 9 Haziran’da İstanbul’un Beykoz ilçesindeki Göztepe Tabiat Parkı’nda gerçekleştirildi.
KAYY-DER Eşbaşkanı Yeliz Vergili, festivalin asimilasyon politikalarına ve kültürel yok saymaya karşı bir cevap niteliğinde olduğunu belirtti. Vergili, “Anadilimizi tüm kamusal alanlarda özgürce konuşmak, çok dilli bir Türkiye’nin varlığını sağlamak ve çocuklarımızın anadilde eğitim almasını istiyoruz. Bu taleplerimiz her zaman var olacak ve devam edecek” dedi.
KÜRT BÖREĞİNİN İSMİ PATANTLENDİ
Kürtçeye yönelik baskılar sürerken, Kürt böreğinin isminin dahi değiştirilmek istendiğini hatırlatan Vergili, KAYY-DER’in böreğin ismini patentlenerek bu girişimlere dur dediğini belirterek, festivalle asimilasyona karşı bir kalkan kurmayı planladıklarını ifade etti.
‘KÜRT BÖREĞİNİ SAHİPLENİYORUZ’
KAYY-DER Denetleme Kurulu Üyesi Bilsen Özdoğan da Kürt böreğinin kültürün bir parçası olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Yıllardır dilimiz ve kültürümüz üzerinde yürütülen asimilasyon politikaları tüm değerlerimizi hedef aldı. Kürt böreği de bu değerlerden biri. Kürt böreği, Bingöl’ün Kiğı ilçesine bağlı Rengo Mehmet tarafından yapılan bir ürün olarak ortaya çıkmış ve bugüne kadar gelmiştir. Dernek olarak, kültürümüze sahip çıkıyor ve asimilasyona karşı duruyoruz. Böreğin isim patentini aldık. Bu festivalde kültürel değerlerimizi sahipleniyor ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz.”
Bilsen Özdoğan, dil, kültür ve kimlik haklarının tanınması çağrısı yaparak, “Şarkılarımızı özgürce söyleyebilmeli, okullarda anadilimizde eğitim alabilmeliyiz. Gençler kültürünü tanımalı ve yarınlara taşımalı. Kürt olarak yaşamak, konuşmak ve yazmak istiyoruz. Bu coğrafyada artık savaş istemiyoruz. En büyük talebimiz, Kürt halkının haklarının tanınmasıdır” dedi.
‘TOPLUMSAL BARIŞA İHTİYAÇ VAR ‘
Festival katılımcılarından Hanım Kurum ise etkinliğin önemine dikkat çekerek, “Dilimizi koruyan, kadınların ve gençlerin bir araya geldiği anlamlı bir festival bu. 1990’larda metropollere göç etmek zorunda kaldık. Bizi bir araya getiren KAYY-DER’e teşekkür ediyorum. Benim annem Bingöllü, babam Dersimli. Bizim kıblemiz insanlıktır. Barışa ihtiyacımız var. Bizi yok sayan politikalara karşı barış diyoruz. 1980’lerde Kürt diyemiyorduk. Büyük bir asimilasyonla karşı karşıyaydık. Bugün mücadele sayesinde anadilimize sahip çıkabiliyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***