Londra Yüksek Mahkemesi, İngiltere’nin İsrail’e F-35 savaş uçağı parçaları ihracatına devam etme kararının yasal olduğuna hükmetti. Karar, Filistinli insan hakları kuruluşu Al-Haq ile Global Legal Action Network tarafından açılan davanın 20 ay süren hukuk mücadelesine son verdi. Dava, tüm silah satışlarının durdurulmasını hedefliyordu.
İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Af Örgütü ve Oxfam’ın da destek verdiği davada, İngiliz hükümetinin İsrail’in uluslararası insancıl hukuku ihlal edebileceğini kabul etmesine rağmen F-35 parçaları için muafiyet tanıması eleştirilmişti.
İngiliz hükümeti geçen yıl İsrail’in uluslararası insancıl hukuku ihlal etme riski taşıdığını kabul etmiş ve 350 ihracat lisansından yaklaşık 30’unu askıya almıştı. Ancak Lockheed Martin’in ürettiği F-35 savaş uçaklarına ait parçalar bu kararın dışında tutuldu.
Ancak yargıçlar 72 sayfalık kararda, böylesine hassas ve siyasi bir konunun mahkemelerin değil, yürütmenin ve parlamentonun yetki alanında olduğu vurgulandı.
“Mahkemeler değil, hükümet karar verir”
Kararda şu ifadeler yer aldı: “Mesele, İngiltere’nin uluslararası barış ve güvenlik açısından hayati önemde görülen çok uluslu bir savunma programından çekilmesinin gerekip gerekmediğidir. Bu tür bir karar, demokratik olarak parlamentoya karşı sorumlu olan yürütme organının takdirindedir.”
Savunma Bakanlığı, F-35 parçalarının ihracatının durdurulmasının tüm programı sekteye uğratabileceğini ve NATO ile Avrupa güvenliği üzerinde olumsuz etkileri olacağını savunmuştu. İngiliz hükümetinin avukatı James Eadie, ticaret bakanlığının kararlarının yasal olduğunu ve İsrail’in eylemlerinin uluslararası hukuk açısından geçerliliğine İngiliz mahkemelerinin hüküm vermeye yetkili olmadığını öne sürmüştü. Eadie, böyle bir kararın “İngiltere’nin dostane ilişkiler içinde olduğu İsrail’le dış ilişkilerine zarar verebileceğini” dile getirmişti.
Mahkeme, İngiltere’nin parça ihracatı yaptığı ana üretici Lockheed Martin’e İsrail’e satış yapılmaması şartını koymasının mümkün olmadığını da kabul etti. Savunma Bakanlığı ise mahkemeye sunduğu belgelerde, İsrail’e gönderilecek parçaları ayırmak için gerekli lojistik düzenlemelerin yapılmadığını, bu yönde bir baskının da Lockheed Martin’e uygulanmadığını belirtti.
Hükümetin değerlendirme kriteri tartışma yarattı
Dava sürecinde hükümetin İsrail’in Gazze’deki saldırılarını nasıl değerlendirdiği de gündeme geldi. Mahkemeye sunulan belgelerde, hükümetin 2024 Temmuz ayında Gazze’de bir soykırım riski görmediği ve kadın ile çocukların hedef alındığına dair bir kanıt bulunmadığı yönünde iç değerlendirme yaptığı ortaya çıktı.
Eylül 2024’e kadar, 40 bin Filistinlinin öldüğü ve on binlerce hava saldırısının gerçekleştiği dönemde hükümet sadece 413 olayı inceledi. Bu olaylar arasında yalnızca 1’inde uluslararası hukukun ihlal edilmiş olabileceği sonucuna ulaşıldı. O da 1 Nisan 2024’te 7 yardım çalışanının öldürüldüğü World Central Kitchen saldırısı olarak belirlendi.
Filistinlilerin İsrail tarafından öldürüldüğü saldırılarda ihlal tespit edilmedi. Al-Haq, hükümetin münferit olaylara odaklanmak yerine saldırıların genel yapısına bakması gerektiğini savundu. Hükümet ise olayların bağlamını tam olarak bilemeyeceğini ileri sürdü.
Silah endüstrisinin çıkarları etkili oldu mu?
F-35 programı, İngiliz savunma sanayisi açısından kritik önemde. Programdaki tüm alt sözleşmelerin yaklaşık yüzde 16′sı İngiltere merkezli üreticilere verilmiş durumda. En büyük kazanç sağlayan firmalardan biri BAE Systems; bugüne kadar 5,7 milyar dolar değerinde sözleşme imzaladı. Parça temin eden diğer İngiliz şirketler arasında Martin-Baker Aircraft Company, GE Aviation Systems ve Ultra PCS yer alıyor.
Silah Ticareti Karşıtı Kampanya (CAAT) adlı İngiltere merkezli sivil toplum kuruluşu, hükümetin İsrail’e yönelik kısıtlamaları ilan etmesinden sonra bile askeri ihracatın arttığını belirtti. CAAT’ın verilerine göre, Ekim-Aralık 2024 döneminde İsrail’e tekil ihracat lisansları kapsamında yaklaşık 170 milyon dolar değerinde askeri teçhizat satışı onaylandı. Bu rakam, 2020-2023 yılları arasında verilen toplamdan daha fazla.
Mahkeme kararı, hükümet için büyük bir rahatlama anlamına gelse de silah ihracat rejiminin bütünlüğü, etik sınırları ve parlamentonun bu konudaki etkisi hakkında ciddi soruları da beraberinde getirdi.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***