DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan partisinin grup toplantısında konuşuyor.
MHP lideri Bahçeli ile yapılan görüşmeye ilişkin değerlendirmelerle söze başlayan Bakırhan, “Önemli bir görüşme geçti. İstişarelerimize bundan sonra da devam edeceğiz.” dedi.
Bakırhan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bizim rotamızı Türkiye halkları belirlesin. Demokratik bir cumhuriyet rotamız olsun. Bu topraklarda Türk var, Kürt var, Alevi var Sünni var. Bu toprakların bütün renklerine uygun bir yaklaşım içinde olabilirsek emin olun rotası en doğru yere sürüklenen bir yerde olabiliriz. Hepimiz bu ülkenin yurttaşlarıyız.
Demokratik bir Türkiye geçmişte bir hayaldi ama artık hayal değil.
Tarihi bir dönemde olduğumuzu söyledik. Bu dönemde güven inşa etmek bu sürecin can damarıdır. Bu güveni tesis etmek için hepimize görev ve sorumluluklar düşüyor. En başta da AK Parti’ye, iktidar ve ortağına düşüyor. Yine bütün siyasi partilere düşüyor. Özellikle bu süreçte güveni tesis etmek, toplumu bu konuda ikna etmek bir pratik içinde olmamız gerekiyor. Bu konuda başta AK Parti olmak üzere deneyimli olan, geçmişte bu süreçlerde yer almış insanların da artık bu süreçte söz kurması gerekiyor, öne çıkması gerekiyor. Bu sürecin toplumsallaşması için, onların da sürece katkı sunacağı bir pratik içinde olması gerekiyor. Sadece DEM Parti değil herkes daha cesur olmalı.
Bu süreç aylar önce başladı. ‘Siz sahadasınız, iktidar niye yok’ diyorlardı. Emin olun gittiğimiz her yerde insanlar diyor ki ‘sadece sizin mi görevinizdir, iktidarın ve ana muhalefetin de görevi değil mi’ diye soruyor. AK Parti sorumluluk alabilir, çözüm dilini daha çok kullanabilir.
Güven sadece sözle mi olur, sadece sözle olmaz. Güven verici adımların da atılması gerekiyor. Bugün bir yandan barışı konuşuyoruz. Bir yandan büyük bir acı yaşıyoruz. Hasta mahpuslar konusu acı bir gerçek. 415 günde bin 26 hasta tutsak yaşamını yitirmiş. Tedavi edilse belki bugün yaşayacaklardı. Onları bekleyen ailelerinin yanında olacaklardı. Her gün neredeyse iki cenaze çıkıyor.
Yıllardır keyfi nedenlerle cezaevinde kalan binlerce insan adaletin aşınmasına neden oluyor. Bu sürecin odağında olan adalet duygusunu zedeleyen infaz kanunu yeniden düzenlenmeli, cezaevleri boşalmalıdır. Cezaevinde bulunan tutsakların aileleri çifte bayram yapmalıdır diyoruz.
Kayyum uygulaması demokrasiye aykırıdır. Barışın konuşulduğu süreçte artık bu kayyum belasından Türkiye kurtulmalıdır. Eskinin diliyle yeni bir dil kurulamaz. Eskinin diliyle yeni bir demokratik zemini oluşturamayız. Medyanın dili acilen değişmelidir. Halen sürece uygun olmayan zehirli bir dil kullanılıyor. Bilen bilmeyen herkes konuşuyor, yorum yapıyor. Aynı insanlar futbolu da yorumluyor, psikoloji de yorumluyor, iklim değişikliğini de anlatıyor, Kürt meselesini de anlatıyor. Artık Türkiye bu tür yaklaşımlardan kurtulmalıdır. Biz de, tabanımız da oldukça rahatsızız. Bu dilin en başta medyada çözülmesi gerekiyor. Barış dilde başlar, toplumda hayat bulur.
Bu ülkenin başkenti, dili ve bayrağıyla hiçbir zaman sorunumuz olmadı ve tartışma konumuz değil. Sesini duyuyorum o endişeleri olanların. Bunlar değilse siz ne istiyorsunuz diye soruyorlar bize. Derdimiz Türkiye’nin değerleriyle değil, rejimin demokratik olmayan karakteriyledir. Rejimin eşit yurttaş saymayan karakteriyledir. Kürt’ün dilinin, kültürünün ve varlığının dışlanmadığı; Alevi’nin eşit yurttaş olacağı bir ülke istiyoruz. Demokratik, eşit vatandaşlık istiyoruz. Var mı burada kimseyi rahatsız edecek bir şey. Bütün farklılıkların zenginlik olarak görülmesini istiyoruz. Kötü bir şey mi istiyoruz. Hepimiz farklıyız ama aynı topraklar üzerinde yaşıyoruz. Niye birimiz daha üstün, birimiz farklılıklarından dolayı cezaya dönüşsün. Niye ben farklıyım dediğinde cezaevine atılsın. Bu topraklar hepimizin ortak vatanıdır.
Bazıları da bize sürekli, isteyerek ve bilerek bunu yapıyorlar, MHP ve AKP’yle iş birliği mi yapacaksınız diyorlar. Barış ve demokrasi bizden de Cumhur İttifakı’ndan da daha büyüktür. Barış ve demokrasi yolunda ucuz siyasi hesaplar ve çıkar oyunlarını reddediyoruz. Toplumun ve siyasetin barış ihtiyacını çözmeye kararlıyız. Hangi arkadaşımız konuşsa linç ediyorlar. Doğru mu yanlış mı bakmaksızın. Utanmasalar ‘Çatışmalar sürsün, gençlerimizin cenazeleri gelsin’ diyecekler. Bunlar ne barut sesi, ne kan kokusu duymuş değiller.
AYRINTILAR GELİYOR…
DEM Parti
Tuncer Bakırhan
İşte Yaşlanacak Kadar Uzun Yaşayabileceğinizi Gösteren 12 İşaret!
Terör Örgütü PKK Silahları Ne Zaman Bırakacak?
Yaz Sıcaklarında Böceklenen Saksılara Son! Bu Yöntemle Bitkilerde Ne Sinek Ne Böcek Kalıyor
Bahçeli Geri Dönüyor: Grup Toplantısı İçin Tarih Verdi
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***