Akit yazarı Selma Savcı, sanatçı Mabel Matiz’i ODTÜ şenliğinde LGBTİ+ bayrağı açması nedeniyle hedef alarak; “Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde konser veren eşcinsel şarkıcı Mabel Matiz, sahne performansı sırasında LGBT bayrağı açmış.. Buraya kadar zaten bu sapkından beklenilen şey diyorsunuz… Esas bizim için en büyük tehlike işte tam burada başlıyor. Birçok öğrencinin de o paçavra bayrağını gördükten sonraki sevinç çığlığı atması işte bizim için “eyvah” denilecek cinsten…” dedi.
Savcı’nın yazısı şöyle:
“Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde konser veren eşcinsel şarkıcı Mabel Matiz, sahne performansı sırasında LGBT bayrağı açmış.. Buraya kadar zaten bu sapkından beklenilen şey diyorsunuz… Esas bizim için en büyük tehlike işte tam burada başlıyor. Birçok öğrencinin de o paçavra bayrağını gördükten sonraki sevinç çığlığı atması işte bizim için “eyvah” denilecek cinsten…
Bir eğitim yuvasında, binlerce öğrencinin önünde şarkı söyleyen ve daha sonra ise gay’lere, lezbiyen’lere sözde özgürlük kisvesi altında aile kurumumuzu parçalamak için didinen bu ahlaksızlar sürüsüne karşı canhıraş mücadele eden bu Mabel denilen alçağın bayrağı açması ve herkesin ıslıklarla protesto etmesini beklerken, çığlıklar atarak sevinç naraları atması hakikaten ciddi önlemlerin alınmasının artık vazgeçilmez olduğunu bizlere göstermektedir.
Ve ne gariptir ki bir eğitim yuvası olan ODTÜ’nün cüppeli eğitimcilerinden ise hâlâ tık yok.. Ne hazindir ki, sonradan ise bu eğitim yuvalarında “şunu yapacağız, bunu yapacağız, öğrencilerimizin geleceğini emin adımlarla inşa edeceğiz” gibi garip cümleler de her seminerde, konferansta duyacaksınız haliyle. Şimdi adama sorarlar, bir sapkının konserde edepsizce bayrak açması sonrası bir Allah’ın kulu çıkıp da yahu sen bir livatasın neyin simgesi olabilirsin, neyi temsil edebilirsin ki, seni kaale alalım diyemiyor mu? Nerede bu ODTÜ’nün eğitim neferleri, nerede bu ODTÜ’nün profesörleri…
Bakınız bu tür sapkın davranışlar karşısında ben artık devletimizin sadece Taksim’de yapacakları yürüyüşleri yasaklamasından ziyade daha kalıcı ve daha katı kararlar almasını yürekten istiyorum. Arkadaşlar, sapkınlıkla bir toplumun en değerli parçası olan aileye kapkara elleriyle müdahale etmek isteyen bu zihniyetle yeni bir gelecek inşa edemeyiz.. Bu gerçeği devlet büyüklerimizin de daha kararlı bir şekilde en sert hamlelerle ilerletmesini bir anne olarak özellikle istirham ediyorum.
Bu kanayan yaramızın artık ilaçlarla geçiştirilmesinden ziyade yaramıza tuz basarak tamamen kurutmamızın gerekliliğine inanıyorum. Yoksa bu Mabel Matiz’ler, Murat Övüç’ler gibi gençliğimizi zehirleyen livatalarla bu düzen hakikaten yara alacaktır. Ve bunu düzeltmek daha da zorlaşacaktır kanaatindeyim. Bu insanların zihnen yok edilmesi ve ekranlardan tamamen silinmesi için lütfen biraz daha ciddi olalım. Bu işin şakası olmadığını bu sapkınlarla beslenen zehirli sarmaşıklara da artık öğretmemizin vakti çoktan gelmiştir.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın.