Suriyeli kadın, doğum yapmak için gittiği hastanede personelin polisi aramasıyla önce İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne ve ardından avukatına haber verilmeden Şanlıurfa’ya götürüldü. Avukat Mehmet Ali Karakavuk, üç günün sonunda müvekkiline ulaştığını ve kısa bir süre görüşebildiklerini aktararak Şanlıurfa’da şartlarının iyi olmadığını, kadının anlatımına göre tahta kuruları olan bir ortamda tutulduklarını ve bebeğin muayene edilmediğini söyledi.
Suriye’deki Türkiye tarafından kurulan bir sağlık kuruluşunda hakkında “vatansız kişi” olarak sağlık formu düzenlenen ve kendisine kimlik belgesi yerine geçecek bir belge verilen Suriye uyruklu kadın, eşi ve üç çocuğuyla birlikte 2 yıldır İzmir’de yaşıyordu. Ancak, dördüncü çocuğuna hamile olan kadın yaklaşık 6 ay önce eşi tarafından terkedilerek, tek başına çocuklarına bakmak zorunda bırakıldı. Doğum yapmak için İzmir’de Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine giden Suriyeli kadın, bebeğin durumunun kritik olması nedeniyle Alsancak’ta bulunan Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edildi. Hastane personelinin polisi aranmasının ardından Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’ne götürüldü.
Avukatına haber vermeden Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nden Şanlıurfa’ya götürüldüğü öğrenildi. Üç gün boyunca müvekkiline ulaşamadığını belirten Avukat Mehmet Ali Karakavuk, Şanlıurfa’daki geri gönderme merkezinde şartların kötü olduğunu belirtti. Karakavuk, müvekkilinin tutuldukları yerde tahta kuruları olduğunu ve bebeğinin muayene edilmediğini söylediğini aktardı.
“Çocukları tahta kuruları nedeniyle perişan halde”
Karakavuk’un yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Suriye uyruklu 25 yaşında 4 çocuk sahibi bir kadındır. İki yıl önce 3 çocuğu ve eşiyle beraber Türkiye’ye giriş yapmış ve İzmir iline yerleşmiştir. Eşi yaklaşık 6 ay önce hamileyken müvekkili terk etmiştir. Tek başına İzmir’de 3 çocuğuna bakmak zorunluluğu altında hayatını sürdürmeye çalışmaktadır. Bir ay önce doğumunun başlaması nedeniyle önce Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine gitmiştir. Ardından bebeğin durumunun kritik olması nedeniyle Alsancak’ta bulunan Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilmiştir. Yeni doğan bebeği 25 gün kuvözde müşahede altında kalmış ve hastaneden taburcu ettikleri sırada polisler tarafından yakalanarak Harmandalı Geri Gönderme Merkezine götürülmüştür. Hakkında 10.04.2025 tarihinde 6458 sayılı YUKK 56.maddesinin h bendine istinaden Sınır Dışı Etme ve 11.04.2025 tarihinde İdari Gözetim kararı alınmıştır. 14.04.2025 tarihinde kendisi ile Harmandalı Geri gönderme merkezinde görüşülmüş ve doktor kontrollerinin yapılması için hastaneye sevk edilmesi adına idareye dilekçe verilmiştir. 15.04.2024 tarihinde Sulh Ceza Hakimliği’ne idari gözetimin kaldırılması için itiraz edilmiştir. Harmandalı Geri gönderme merkezinden 16.04.2024 tarihinde tarafımıza bilgi verilmeden Şanlıurfa’ya sevk edilmiştir. 4 evladı ile İzmir Harmandalı Geri Gönderme Merkezi’nin kötü koşulları altında tutulmuş, çocukları tahta kuruları nedeniyle perişan haldedir. Ancak İzmir Sulh Ceza Hakimliği tarafından 18.04.2025 tarihinde verilen kararda “İtiraz eden vekili Hakimliğimize vermiş olduğu dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İzmir Valiliği tarafından düzenlenen idari gözetim kararlarının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
“İtiraz ve delillerimizin incelenmediğini gördük”
T.C. İzmir Valiliği İzmir İl Göç İdaresi Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabından anlaşılacağı üzere; itiraz eden yabancı hakkında aktif bir idari gözetim kararı bulunmadığının bildirildiği, bu nedenle itiraz başvurusunun konusuz kaldığı anlaşıldığından itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş …” denilerek hakkında keyfi bir tutumla düzenlenen idari işlemler idare tarafından açıkça inkar edildiği ve Sulh Ceza Hakimliği tarafından itirazlarımız ve delillerimizin incelenmediği görülmektedir.