İZMİR –DEM Parti İzmir İl Örgütü, İzmir’de yapılacak 1 Mayıs İşçi Bayramı’na katılma çağrısında bulundu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İzmir İl Örgütü, Konak Çankaya’da bulunan parti binasında 1 Mayıs İşçi Bayramı çalışmalarına dair basın toplantısı düzenledi. Toplantıda “Emeğin özgürlüğü ve demokratik toplum için haydi 1 Mayıs’a” pankartı er alırken, “Bijî 1 Gulan, yaşasın 1 Mayıs” sloganı atıldı. Konuya ilişkin açıklamayı yapan DEM Parti İzmir İl Eşbaşkanı Fulya Erdoğan, 8 Mart’ın cesareti ve Newroz’un çoşkusu ile emeğin özgürlüğü için 1 Mayıs’ta alanlarda olacaklarını belirtti.
Kapitalizmin yarattığı otoriter ve baskıcı rejimlerin dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda yönettiğini vurgulayan Fulya Erdoğan, “Ortadoğu’da yıllardır devam eden savaşlar milyonlarca insanın yerinden edilmesine, vahşice katledilmesine neden oldu, oluyor. Bu savaşların en büyük mağdurları ise kadınlar, çocuklar, doğa ve sömürülen emekçilerdir. Kapitalizmin karakteri olan erkek egemen zihniyet, kadın bedeni üzerine inşa ettiği tahakküm ile kadın emeğini çok daha yoğun bir biçimde sömürüyor. Sınırsız bir sömürü anlayışı üzerinden kendini yaşatan kapitalizmin bir diğer tahakküm alanı olan canlı ve cansız doğa, talan edilerek ekolojik denge altüst ediliyor. Kapitalizmin tarihi boyunca yarattığı ekolojik, ekonomik ve siyasi krizlerin insanlığı en fazla felaketlere sürüklediği bir tarihsel dönemde işçilerin uluslararası birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs’a gidiyoruz” ifadelerini kullandı.
ABDULLAH ÖCALANIN ÇAĞRISI
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na” değinen Fulya Erdoğan, “Kapitalist sistem özellikle son 200 yılda Türkiye ve Kürdistan halklarının tarihsel ittifakını parçalamayı esas almış ve halklar arası ilişki günümüzde kırılgan bir hale bürünmüştür. Halkların demokratik ittifakını, eşitlik temelinde yeniden kurmayı esas alan tarihi çağrı, ezilenler ve sömürülenler için büyük bir umut olmuştur. Sayın Öcalan’ın çağrısında yer alan, ‘Her kesimin kendilerini esas aldıkları sosyo-ekonomik ve siyasal yapılanmaların ancak demokratik toplum ve siyasal alanın mevcudiyetiyle mümkündür’ ifadesi, işçi sınıfına, emekçilere ve ezilenlere demokratik bir toplum inşasında büyük sorumluluk ve görevler yüklemektedir. Bu antidemokratik düzen ve sömürü sistemine itirazımız var diyoruz. Adil, barışçıl ve demokratik bir toplum ve ülkenin, ancak enternasyonal ve devrimci dayanışma ile mümkün olduğunu biliyoruz” diye konuştu.
1 MAYIS TALEPLERİ
Fulya Erdoğan son olarak 1 Mayıs’ta şu taleplerle alanlarda olacaklarını söyledi:
“* Demokratik haklarını kullanarak alanlarda itirazlarını yükselten gençlerin, öğrencilerin işkence ve taciz ile gözaltına alınmasını, tutuklanmasını kabul etmediğimizi 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağız!
* İş cinayetlerinin, geçim sıkıntısından ötürü yaşanan intiharların kader olmadığını haykırmak ve bu düzene mahkûm olmadığımızı göstermek için 1 Mayıs’ta alanlarda itirazımızı yükseltiyoruz!
* Yaşamımızın ve emeğimizin karşısına engellerin çıkarılmadığı, engelsiz bir yaşam için 1 Mayıs’ta alanlarda buluşuyoruz!
* Sefalet ücretine karşı insan onuruna yakışır bir ücret için itiraz ediyoruz!
* Erkek egemen zihniyet tarafından kadın emeğinin sömürülmesine, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine hayır dediğimizi 1 Mayıs’ta alanlarda haykırıyoruz!
* Halkları ayrıştırarak sömürü çarkında mülteci emeğini sömüren sermaye zorbalığına karşı sınırların anlamsız olduğunu, göçmen ve mülteci işçilerin köle olmadığını haykırmak için 1 Mayıs’ta alanlara çıkıyoruz!
* Küçük bedenlerde büyük sömürü çarklarının dönmemesi ve çocukların işçileştirilmesine hayır demek için 1 Mayıs’ta alanlarda haykırıyoruz!
* Sendika ve grev haklarımızı 1 Mayıs’ta alanlarda haykırıyoruz!
* Ekolojik yıkıma, talana, doğanın sermayeye peşkeş çekilmesine, yoksunlaşmaya hayır demek için 1 Mayıs’ta alanlarda buluşuyoruz!
* 1 Mayıs 1977’de yitirdiklerimiz için adalet diyoruz, cinayetlerin aydınlatılması için bir araya geliyoruz!
* İş ve aşımıza sahip çıkmak için 1 Mayıs alanlarında buluşuyoruz!
* İş cinayetlerine, güvencesizliğe, sömürüye, toplumsal cinsiyet eşitsizliklerine, ölümlere, savaş politikalarına, meydan okuyor, artık yeter diyoruz!
* 8 Mart’ın verdiği cesaret, Newroz’un verdiği umut ile 1 Mayıs’ta alanlardayız”
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***