Cumhurbaşkanı aday adayı İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, seçim startını İzmir’den verdi. İmamoğlu,”Dün öğrendim ki, aralarında kimi yol arkadaşım, kimi tanıdığım, kimi tanımadığım bir sürü insanın mal varlığına, banka hesaplarına el koymuşlar” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu seçim startını vermek için bugün İzmir’e geldi.
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Bugün, bugün yeni bir yolculuğun ilk adımını hep birlikte atıyoruz. Başarmak için her şeyden önce yola çıkmak gerek. Yola koyulmak gerekir. Yerimizde sayarak, şikayet ederek hiçbir şeyi değiştiremeyiz. Ayağa kalkacağız, hedefe yürüyeceğiz. Ve dalga dalga büyüyerek hep birlikte başaracağız.
Hep birlikte başaracağız. Sevgili dostlarım, hedefimiz belli. Biz yalnızca seçimi kazanmanın değil, milletçe birliğimizi, kardeşliğimizi yeniden kazanmanın peşindeyiz. Sevinçte, kederde, acıda ve mutlulukta milletçe tek yürek olabilmenin peşindeyiz.
Biz bu ülkeyi, ortak acılarımızı, mutluluklarımızı bile partizanlıkla zehirlemeye çalışan, milletimizi ayrıştırarak iktidarda kalmaya uğraşan bir avuç insandan kurtaracağız. Onlar bizi eşitsiz, adaletsiz bir düzene mahkum etmek istiyorlar.
”BU MİLLET ADALETSİZLİĞİ ASLA KABUL ETMEZ”
Ama bu millet esareti kabul eder mi? Bu millet esareti asla kabul etmez. Bu millet eşitsizliği, adaletsizliği asla kabul etmez.
Sevgili İzmirliler, sevgili dostlarım, Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu bu güzel cumhuriyet hepimizi eşitlemiş, önümüze bir hedef koymuştu; Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak.
Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak yalnızca kanun önünde değil, hayatın her alanında eşit olmak demektir. İmkan ve fırsatlara erişimde, hak ve özgürlüklerin kullanımında herkesin eşit olması demektir.
Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak mahkemelerde olduğu kadar gelir dağılımında da adaletin sağlanması demektir.
Çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmak, bilimde, teknolojide, üretimde öncü olmak demektir. Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’ten aldığı ilham ve direktifle her zaman, her daim bu hedefler doğrultusunda yürümüştür.
Onun için milli bir ekonominin kurulmasında, ulaşım altyapısının sağlanmasında, açılan ilk fabrikalarda, bankalarda, ekonomi teşekküllerinde hep gururla evladı olduğum ve bu güzel partide sizlere hizmet ettiğim Cumhuriyet Halk Partisi’nin iradesi vardır.
“BUNUN ADI DEMOKRASİ DEVRİMİDİR”
Sevgili dostlarım, ülkemizin cumhuriyet, demokrasi, hukuk devleti, laiklik, sosyal devlet yolunda attığı adımların hepsinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin iradesi vardır.
Ülkemizin cumhuriyet, demokrasi, hukuk devleti ve laiklik gibi söylediğim bütün bu ilkelerin bugün ne kadar sıkıntıya düştüğünü hepimiz yaşıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi 23 Mart’ta bir kez daha gücünü ve iradesini ortaya koyacak. Partimizin Cumhurbaşkanı adayı bizzat sizlerle, üyelerin oyları tarafından belirlenecek. Bunun adı nedir biliyor musunuz? Bunun adı demokrasi devrimidir, demokrasi devrimi. Devrim yapıyorsunuz. Tarihe geçiyorsunuz. Bu, bu bir meydan okumadır. Meydan okumadır. 23 Mart’ta meydan okumaya hazır mıyız?
Sevgili dostlarım, Cumhuriyet Halk Partisi, tek adamların ve dar kadroların iradesiyle şekillenen siyasete meydan okumaktadır. Bizler cumhuriyetçiyiz. Bakın doya doya söylüyorum. Bizler cumhuriyetçiyiz.
Bizler demokratız. Bizim anlayışımıza göre, nasıl ki vatandaşlar ülkenin sahibi ise, sevgili dostlarım, üyeler de partilerin sahibidir.
Onlar ne derse o olur. Biz kendini devletin sahibi görüp, devletten itaat bekleyenlere benzemeyiz. Bizim anlayışımıza göre millet devletin efendisidir. Millet büyüktür. Millet büyüktür.
“YÖNETİCİ HADDİNİ BİLMELİDİR, DEVLET MİLLETİNE HİZMET EDER”
Yöneticiler, vatandaş karşısında hadlerini bilmelidir. Sevgili dostlarım, devlet az önce söylediğim gibi milletine hizmet eder. Milletine şefkat elini uzatır. Milletini korur. Milletine güler yüzünü gösterir. Vatan, vatan ve millet hepimiz için kutsaldır. Devleti yöneten yöneticilerin yüzü asık olmaz, vatandaşını korkutmaz, vatandaşına parmak sallamaz, vatandaşını ürkütmez. Dolayısıyla yöneticiler vatandaş karşısında hadlerini bilmelidir.
23 Mart’ta işte bu inancı, bu özgüveni tüm ülkeye yayacağız. Yapacağımız ön seçimde iktidara en korktuğu şeyi, iktidar neden korkuyor biliyor musunuz sevgili dostlarım? Sandıktan korkuyor, sandıktan. Ne yapacağız? İktidarın en korktuğu şeyi, sandığı onlara göstereceğiz 23 Mart’ta.
Cumhuriyet ilanından bugüne artık bu ülkede seçilmişlerin değil, seçilmişlerin değil seçenlerin üstün olduğunu hatırlayacağız. Herkes görüp anlayacak ki mühür kendini sultan sananlarda değil, millettedir millette.
”SANDIKTAN KAÇANLARI ZANGIR ZANGIR TİTRETECEK”
Onun için sevgili yol arkadaşlarım, değerli dava arkadaşlarım, yoldaşlarım, ön seçimde atacağınız her oy demokrasinin, milli iradenin değerini gösterecek ve sandıktan kaçanları titretecek, zangır zangır titretecek.
Şu kravatı çıkarayım. Hep birlikte kolları sıvayacağız, ceketimizi çıkaracağız, milletin hakkını millete vereceğiz.
Millet herkesten büyük. O günden sonra eş dost akraba değil, milletin evlatları milletin ortak çıkarlarına göre bu ülkenin yolunu belirleyecek. Partizanlık belasından kurtulmaya hazır mıyız?
”BİR SÜRÜ İNSANIN MAL VARLIĞINA HESAPLARINA EL KOYMUŞLAR”
İktidar zalimliğine yeni bir sayfa ekledi. Dün öğrendim ki aralarında kimi yol arkadaşım, kimi tanıdığım, kimi hiç tanımadığım insanların mal varlıklarına, banka hesaplarına el koymuşlar. Dedim ya, aralarında tanımadıklarım da var. Herhâlde selam verdim diye ya da bana geçerken dokundu diye onları da yaktılar. Her geçen gün, her saat, günde 20 saat çalışıyorum. Her geçen gün bana ve arkadaşlarıma yeni bir saldırı uyduruyorlar.
Son günlerde sizlerin karşısına çıkarak defalarca söylediğim bir şey var: Bu haktan ve hukuktan nasibini almamışların, bu iş bilmezlerin, bu makam ve mevkiye esir olmuşların hiçbir saldırısından korkmadım, korkmuyorum. Korkmadım, korkmuyorum, korkmayacağım. Sevgili dostlarım, benim yürüdüğüm bu yolda ben önce yüce Allah’a, sonra milletime güveniyorum.
Kumpaslarla, kirli tezgahlarla, entrikalarla, fitneyle, fesatla kurdukları oyunu sizlere söz veriyorum başlarına yıkacağız, başlarına. Başlarına yıkacağız! Sanıyorlar ki bu insanların, sanıyorlar ki malına, mülküne, parasına çökerlerse korkarız, kaçarız. Sanıyorlar ki onların zulmünden yılarız, milletimizi yarı yolda bırakırız. Sanıyorlar ki ben yalnız kalacağım. Yahu, yahu siz 10-15 kişinin malına, mülküne el koyarak beni yalnız bırakacağınızı mı düşünüyorsunuz? Millet benimle, millet! Millet benimle
Bunlar körleşmiş. Bunlar körleşmiş. Varsa yoksa varsa yoksa koltuk. O koltuk senin mi? O koltuk milletin. O koltuk Türkiye Cumhuriyeti’nin. O koltuk bir saltanatın değil ha. O koltuk, o koltuk bir ailenin değil, milletin evlatlarının, sizin, sizin! Hanımefendiler, beyefendiler, hepinizin! Ey ilgili şahıs, o biliyor kendini, seni gidi seni.
Kafanı kuma, kafanı kuma gömerek gerçeklerden kaçamazsın. Gerçekler seni kovalıyor. Gerçekler senin peşinde. Bir yere kadar kaçabilirsin ama kurtulamazsın. Sanıyor ki ben sineceğim. Sanıyor ki ben korkup kaçacağım. Bakın, bu mübarek Ramazan gününde söylüyorum, ey ilgili şahıs, sana kötü bir haberim var. Vallahi de billahi de tallahi de rüyalarından çıkmayacağım. Korkmayacağım, sinmeyeceğim! Sen beni bir köşeye çekilip susacağımı zannediyorsun. Bakın, ben birilerinin yaptığı gibi şantaj, montaj demiyorum ha. Birilerinin yaptığı gibi, sevgili dostlarım, dış güçler, örgütler, şebekeler, dış sermaye, bilmem ne, falan demiyorum. Daha net bir şey söylüyorum. Eğer benim arkadaşlarım en ufak bir haksızlığa veya hukuksuzluğa karışmışsa gelin bütün dosyaları açın, bütün belgeleri paylaşın, açıkça kamuoyunun önüne koyun.
”KUSURA BAKMA ERDOĞAN SENİN DÖNEMİN BİTTİ”
Kusura bakma Erdoğan, atı alan Üsküdar’ı geçti. Senin dönemin bitti. Buradan sesleniyorum, sana hodri meydan. Elinizde ne varsa dökün ortaya. Ama öyle, ama öyle uydurma belgelerle, gizli tanık beyanlarıyla belediye başkanlarını, yol arkadaşlarımı, dostumu, arkadaşımı o şekilde değil, mertçe, mertçe. Mert, mert ol mert. Hakka ve hukuka uygun olarak dökün, dökün ortaya. Millet de görsün. Hatta gelin hepimizin vergileriyle ayakta duran, benim de hakkımın olduğu TRT canlı yayın yapsın. Senin savcıların sorsun, benim arkadaşlarım yanıtlasın. 86 milyon duysun, görsün, karar versin. Kim ahlaklı? Hangi dönem kamu ve millet korunmuş? Hangi dönem milletin kaynakları peşkeş çekilmiş? Canlı yayında bu memleket izlesin. Buradan, İzmir’den, yürekli İzmirlilerin tam göbeğinden soruyorum; ‘Var mı yüreğin? Var mı cesaretin? Haydi bakalım.’
Ben sizin evladınızım. Ben sizin kardeşinizim, ağabeyinizim. 23 Mart’ta önce Cumhuriyet Halk Partililer ayağa kalkacak. Ayağa kalkmaya hazır mıyız? Sonra bu umut dalga dalga büyüyecek ve iktidar olacağız. İktidar olmaya hazır mıyız?”
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***