CUMALİ ÖNAL | HABER ANALİZ
Dünya, yeni haftaya hareketli bir Ukrayna gündemiyle başladı. Rus ve Amerikalı üst düzey diplomatlar Suudi Arabistan’da görüşürken, Ankara da eş zamanlı olarak Ukrayna liderini ağırladı. Paris ise ortak bir Ukrayna politikası belirlemek amacıyla Avrupalı liderleri bir araya getirdi.
Bu üç kritik toplantıdan, savaşın gidişatını değiştirecek bir sonuç çıkmadı. Ancak Avrupa’daki görüş ayrılıkları, Trump’ın öngörülemezliği ve Ukrayna’nın giderek artan çaresizliği, süreci şekillendiren ve daha da tehlikeli hale getiren başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Peki, bu üç görüşmeye daha yakından bakacak olursak…
Ukrayna ile Suudi Arabistan ne alaka?
Trump’ın muhtemel Suudi Arabistan ziyaretinin ana gündem maddesi yalnızca Ukrayna olmayacak. Bu ziyaretle aynı anda birçok hedefi gerçekleştirmeye çalışacak.
Trump, Ocak ayında göreve başlar başlamaz Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile görüştüğü ilk yabancı lider olarak dikkat çekmişti. Bu buluşma, Trump’ın “Suudi Arabistan, ABD’ye 450-500 milyar dolarlık yatırım yaparsa ilk yurtdışı seyahatimi Riyad’a yapacağım.” açıklamasının hemen ardından gerçekleşmişti. Görüşmede Veliaht Prens, ABD’ye 600 milyar dolarlık yatırım yapacaklarını duyurdu. Trump ise bu rakamı 1 trilyon dolara çıkarmak için baskı yapacağını belirtti.
Bu nedenle Ukrayna görüşmelerinin Suudi Arabistan’da yapılmasının en önemli sebebi, milyarlarca dolarlık yatırımları güvence altına almak ve aynı zamanda Suudi liderin diplomatik itibarını parlatmak.
Öte yandan, Trump’ın Gazze’ye yönelik etnik temizlik içeren planına en sert tepki gösteren ülkelerden biri de Suudi Arabistan. Riyad, bu ay içinde Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin de katılacağı bir Gazze zirvesi düzenlemeyi planlıyor. Trump’ın olası bir Suudi Arabistan ziyaretinde, bu sansasyonel Gazze planından vazgeçme ihtimali de bulunuyor. Ancak bunun karşılığında, Suudi Arabistan’ın İsrail ile diplomatik ilişkilerini normalleştirmesi yönünde baskı görmesi olası.
Suudi Arabistan’daki ABD-Rus görüşmelerine dönecek olursak… Görüşmelere her iki taraftan da üst düzey diplomatlar katılmış olsa da, somut bir anlaşmadan bahsedilmedi. Eğer taraflar belirli konularda anlaşmaya varmışlarsa bile, bunun kamuoyuna Trump ve Putin tarafından duyurulması bekleniyor.
Ankara’ya yeni bir rol mü verildi?
Suudi Arabistan’daki ABD-Rus görüşmeleri ile eş zamanlı olarak Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelensky’nin Ankara’ya gelmesi, önemli bazı soruları gündeme getirdi.
Türkiye, kendi inisiyatifiyle Rusya ve ABD planına alternatif bir yol mu oluşturmaya çalışıyor? Yoksa Zelensky’nin ziyareti, Türkiye’ye biçilen belirli bir rolün sonucu mu?
Bu soruların net bir yanıtı henüz yok. Ancak kısa vadede ne Trump-Putin görüşmesinden ne de Zelensky’nin Ankara ziyaretinden somut bir sonuç çıkması beklenmiyor. Çünkü Ukrayna konusunda asıl belirleyici olan aktörler Avrupa ülkeleri.
Avrupa paramparça
Ukrayna için asıl endişe verici durum, ABD’nin politikalarından ziyade Avrupa’nın kendi içindeki bölünmüşlüğü. Bunu fark eden Trump da Avrupa ülkelerini ciddiye almıyor ve Ukrayna ile ilgili görüşmelere dahil etmiyor.
Bu ayrışma, pazartesi günü Paris’te olağanüstü toplanan Avrupa liderleri arasında da açıkça ortaya çıktı. İngiltere ve Fransa’nın başını çektiği blok, Ukrayna’ya barış gücü gönderilmesini savunurken, Almanya bu öneriyi “savaş devam ederken son derece uygunsuz” diyerek reddetti.
Avrupa’nın bölünmüşlüğü, geçtiğimiz hafta Münih Güvenlik Konferansı’nda da net bir şekilde gözler önüne serildi. ABD Başkan Yardımcısı JD Vance, yüzlerce Avrupalı diplomatın önünde yaptığı konuşmada, Avrupa için en büyük tehdidin Rusya veya Çin değil, Avrupa’nın kendi değerlerinden uzaklaşması olduğunu savundu. Göçmen karşıtı söylemleriyle sağ partileri öven Vance, hatta Almanya’nın korkulu rüyası haline gelen aşırı sağcı AfD’nin lideriyle de görüşerek tartışmaları daha da alevlendirdi.
Avrupa ülkeleri her ne kadar ABD’siz de Ukrayna’ya askeri yardımları artıracaklarını söyleseler de, ABD desteği olmadan ne kadar ileri gidebilecekleri büyük bir soru işareti. Özellikle Almanya’nın temkinli tutumu, Avrupa’yı daha da etkisiz hale getiriyor.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***