HABER MERKEZİ – İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleştirilen eylemlerde hasta tutsakların serbest bırakılması çağrısı yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, her hafta düzenledikleri “F Oturması” eyleminin 668’incisini Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde bir araya geldi. Bu haftaki eylemde Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan, hasta tutsak ve aynı zamanda Barış Annesi olan Besra Erol’un durumuna dikkat çekildi. “Tedavi haktır engellenemez” ve “Hasta mahpus Besra Erol bırakılsın” pankartlarının açıldığı açıklamada sık sık, “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” ve “Tecrit öldürür dayanışma yaşatır” sloganları atıldı. Açıklamaya, çok sayıda hak savunucusu destek verdi.
Açıklamada konuşan Ankara İHD Hapishane Komisyonu Temsilcisi Kezban Kalın, hastalık nedeniyle serbest bırakılmaları gerektiğini belirterek, infazını tamamlamasına rağmen serbest bırakılmayan hasta tutsaklar için bu durumun ölümcül sonuçlara yol açtığını kaydetti.
BEL FITIĞI, YÜKSEK TANSİYON VE GUATR HASTASI
Bu haftaki eylemde Elazığ Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan, hasta tutsak Besra Erol’un durumunu paylaşıldı. Besra Erol’un tespit edilen ve kanser riski taşıyan tiroit nodüllerinin yanı sıra, bel fıtığı, kasık fıtığı, siyatik, guatr, yüksek tansiyon ve yüksek göz tansiyonu hastası olduğunu söyleyen Kezban Kalın, “Besra Erol bel fıtığı nedeniyle üç defa ameliyat olmasına rağmen sürekli ağrı çekmekte, yürümekte zorlanmakta, tansiyona bağlı olarak görme yeteneğini kaybetme riski ile karşı karşıya bulunmaktadır” diye belirtti.
‘İNFAZI BİTTİĞİ HALDE TAHLİYESİ ENGELLENİYOR’
Besra Erol’un Suruç Katliamında yaşamını yitiren oğlu Evrim Deniz Erol’un mezarı başında yaptığı konuşma nedeniyle örgüt üyesi olmak suçlamasıyla tutuklandığını ve 7 yıl 5 ay hapis cezasına çaptırıldığını anımsatan Kezban Kalın, “6 yıldır hapishanede tutulan Besra Erol’un, hastalıkları nedeniyle tahliye olması gerekirken bu hakkı elinden alındığı gibi, cezasının infazını tamamlamış olmasına rağmen tahliyesi 6 ay uzatılarak serbest bırakılması engellenmiştir. Hastalıklarının gerektirdiği tedavi ve bakımdan mahrum bırakılarak sağlık ve yaşamı kasıtlı olarak tehlikeye atılmıştır” ifadelerini kullandı.
Besra Erol’un oğlunun İHD’ye yaptığı açıklamaya yer veren Kezban Kalın, oğlunun annesine dair yaptığı başvuruyu şöyle aktardı: “Annem 6 yıldır hapiste ve şu ana kadar 3 defa bel fıtığı, 2 defa kasık fıtığı ameliyatı oldu. 2 defa göz anjiyosu oldu ve yine acilen göz ameliyatı olması gerekiyor. Aynı zamanda guatr hastası ve birçok tiroit nodülü tespit edilmiş, kanser riski de var deniliyor. Annem cezasını tamamladı ama serbest bırakılmadı. Önce 1 yıl süreyle tahliyesinin engellendiğini öğrendik. Fakat avukat itiraz etti, yeniden idare gözlem kuruluna çıkarılmış ve bu süre 6 aya düşürülmüş. Annemin sağlık sorunları ve cezaevinin koşulları ortadadır. Tedavi sürecinin başlaması ve doğru bir tedavi görebilmesi için annemin cezaevinden çıkması gerekiyor. Aksi takdirde hem boğazında çıkan nodüller hem de gözlerindeki problemin tedavisi yapılamayacak ve 6 ay sonra tedavi için geç kalınabilir. Annem bir barış annesidir ve 6 yıldır da cezaevindedir. Barışa ve adalete dair inancımızın ve güvenimizin sarsılmasını istemiyoruz. Cezasını tamamladığı halde, nedir bu hukuksuz yere verilen 1 yıllık erteleme? İtiraz ile 6 aya düşürülmesi de bir iyilik değil aksine düşman hukukunda ısrardır. Annemin hapiste tutulduğu her saniye, sağlığında ağır tahribat demek, derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”
İZMİR
İHD İzmir Şubesi hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla 2 haftada bir düzenlediği eylemin 303’üncüsünü gerçekleştirdi. Konak’ta bulunan Eski Sümerbank önünde yapılan eylemde, “Hasta mahpuslar ölüyor susma, suça ortak olma” pankartı açıldı. Çok sayıda kişinin katıldığı eylemde bu hafta Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Hasan Rüzgar’ın durumuna dikkat çekildi.
Açıklamayı yapan İHD İzmir Şubesi Eşbaşkanı Zilan Gümüş, Hasan Rüzgar’ın birçok hastalığı nedeniyle 2007 yılında uzun tutukluluk süresi ve Adli Tıp Kurumu (ATK) raporunda “hapishanede kalamaz” raporu verilip tahliye edildiğini belirtti. Rüzgar’ın 2010 yılında tekrar tutuklandığını anımsatan Zilan Gümüş, “Hasan Rüzgar, uzun süreli açlık grevleri sırasında ve hapishane koşullarına bağlı olarak çeşitli hastalıklara yakalandı. Wernicke Korsakoff sendromu teşhisi konulan Hasan Rüzgar 3 kez ölüm orucuna girmiş olup toplamında 650 gün ölüm orucunda kalmıştır. Ancak yeterli tedavi ve bakım sağlanmadığı için hastalıkları hızla ilerlemiş ve hastalıklar kalıcı hale gelmiştir. Yirmiye yakın kronik hastalığı bulunmaktadır” dedi.
Rüzgar’ın 27 Ağustos 2024’te durumunun ağırlaştığını ve kaldırıldığı hastanede 9 gün yoğun bakımda kaldığına dikkat çeken Zilan Gümüş, “Hastanede yattığı süre içinde de vasisi ile görüşülmesine izin verilmemiştir. Sonraki süreçlerde de hastane sevkleri, tekli ring araçlarıyla yapılmak istendiği için aksamalar meydana gelmektedir. Hasan Rüzgar’ın hastalıkları, ağır ve uzun süreli bakım gerektiren hastalıklardır. Hapishanede gerekli olan tedavi ve bakım sağlanamayacağı da açıktır ve ayrıca tek başına da yaşamını sürdüremeyecek durumdadır. Tüm bu nedenlerden dolayı ailesinin ve yakınlarının yanında sağlıklı bir şekilde tetkik ve tedavilerine devam edilebilmesi için acil olarak tahliye edilmesi gerekmektedir” diye konuştu.
Açıklama, alkışlarla son buldu.
ANKARA
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 540’ıncı haftasında Ankara’nın Çankaya ilçesinde bulunan Sakarya Caddesi’nde hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için açıklama yaptı.
Bu haftaki açıklamada mesane Kanseri hasta tutsak Hamdullah Aydemir’in durumuna dikkat çekildi. Açıklamayı yapan İnsan Hakları Derneği (İHD) Merkez Yürütme Kurulu üyesi Nuray Çevirmen, 2023 yılından bu yana mesane kanseri teşhisi konulan Aydemir’in tedavisinin aksatıldığını söyledi.
‘HASTANEYE GÖTÜRÜLMEDİ’
Nuray Çevirmen, hasta tutsak Aydemir’in yaptığı tüm müracaatlara rağmen hastaneye götürülmediğine dikkat çekerek, “Elazığ’da hastanede yatarken Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne sevki edildi. Burada da kanser hastalığı için defalarca kendisi ve avukat aracılığı ile müracaat ettiği halde hastaneye götürülmemiştir. 20 Haziran 2023 tarihinde Kayseri Erciyes Üniversitesi Hastanesine götürüldü ve burada da bir kapalı ameliyat daha gerçekleştirildi. Kayseri’de bu hastanenin yetersiz olduğu ve Ankara’da açık ameliyat gerektiği söylenip Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishaneye geri gönderildi” dedi.
HASTANEDEKİ GÖRÜŞÜNE ENGEL
Ağız içi arama dayatmalarından dolayı hastaneye gidemeyen Aydemir, 2024’ün Ağustos ayında DEM Partili vekil Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun konuyu gündeme taşıması üzerine tedavi sürecine başlandığını aktaran Nuray Çevirmen, “27 Aralık 2024’te Etlik Şehir Hastanesi Üroloji Bölümüne Mesane Kanseri teşhisi ile yatışı yapılmıştır. 8 Ocak’ta Radikal Sistektomi yani mesanenin çıkarıldığı ve kanserin yayılma eğiliminden dolayı mesane ve çevresindeki organların çıkartıldığı büyük bir ameliyat geçirmiştir. Ameliyattan sonra yoğun bakıma alınmış olup hala hastanededir. Hastaneye yatışı yapıldığından bu yana yalnızca bir kere ameliyattan önce görüşmeye izin verilmiş ve başka görüş talepleri kabul edilmemiştir” diye belirtti.
Nuray Çevirmen, Aydemir’in mevcut durumundan kaynaklı cezaevinde kalmasının mümkün olmayacağının altını çizerek, “Hamdullah Aydemir’in geçirmiş olduğu ameliyat ve ağır hastalıklarından ve yapılan ameliyattan kaynaklı olarak hapishanede kalabilmesi mümkün değildir. Hastanede sıvı ile besleniyor ve durum bildirir raporunda da belirtildiği gibi hapishanede kalabilmesi olanaklı değildir. Ve bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***