Kira ödemelerinin elden yapılmasına para cezası öngören tebliğin yürürlüğe girmesinin ardından bu konuda tebliğden bağımsız olarak ayrıca para cezası verilebileceğine yönelik emsal bir karar ortaya çıktı. Kişisel Verileri Koruma Kurumu’nun (KVKK), geçen yıl, bir eğitim kurumuna, kiranın elden ödendiğini kanıtlamak için okula ait kamera ve ses kayıtlarını kullanması nedeniyle 230 bin lira ceza kestiği anlaşıldı. Buna göre, tebliğe rağmen kirayı elden ödeyen ya da alanlar, bunu kanıtlamak için diğer kişinin bilgisi dışında kayıt yaparsa ağır cezalarla karşı karşıya kalabilecek.
Kira ödemelerini elden yapanlara ceza artırımı getiren tebliğ 17 Ekim’de Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, tüm kira ödemeleri banka veya PTT üzerinden yapılacak. Elden kira ödemelerinde hem kiracıya hem de ev sahibine ceza kesilecek. Cezanın tutarı 5 bin liradan az olamayacak. Ceza üst sınırı ise 20 milyon liraya yükseldi.
Ancak KVKK 24 Ağustos 2023’te verdiği bir kararda, mülk sahibine elden para veren kiracının kiranın ödendiğine dair delil olarak gösterdiği ve okul kamerası ile kayıt altına alınan ses ve görüntü kayıtlarını kişisel verilerin gizliliğine aykırı buldu, kiracıya ceza kesti.
Ev sahibi “kira ödenmedi”, kiracı, “ses ve görüntü var” dedi
Özel eğitim kurumu sahibi olan kiracı ile binanın sahibi arasında kira tartışması çıktı. Binanın sahibi, kiranın ödenmediğini iddia ederek, kiracıdan para talebinde bulundu. Bunun üzerine kiracı ihtarda bulunarak, kira ödemesinin elden ve nakit olarak yapıldığını, ödemenin gerçekleştiğini doğrulayan ses kaydı ve görüntülerin olduğunu belirtti.
Binanın sahibi, görüntüsünün ve sesinin rızası alınmadan kayıt altına alındığı gerekçesiyle Kişisel Verileri Koruma Kurumu’na (KVKK) şikâyette bulundu. Dilekçede özetle; kiracı ile kira uyuşmazlığı nedeniyle aralarında bir görüşme gerçekleştiği, daha sonra veri sorumlusu tarafından gönderilen ihtarnamede, yapılan görüşme esnasında ilgili kişilere ait ses ve görüntü kayıtlarının alındığının beyan edildiği, bu doğrultuda ilgili kişiler tarafından veri sorumlusuna gönderilen cevap ihtarnamesinde ilgili kişilerin açık rızası dışında ses ve görüntü kaydının alınmasının Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 133’üncü maddesi hükümleri gereği suç teşkil eden bir fiil olduğunun hatırlatıldığı aktarıldı.
Kiracı tarafından gönderilen ihtarnamede ise ilgili kişilerin ses ve görüntü kaydının açık rızası ve muvafakati olmadığı halde alınmasının veri sorumlusuna tanınmış yasal bir hak olduğunun belirtildiği, bununla birlikte veri sorumlusu tarafından ilgili kişilerden yalnızca birine cevap verildiği diğer ilgili kişiye ise cevap verilmediği belirtilerek gereğinin yapılması talep edildi.
Kurul, kamera kaydının hem görüntü hem ses kaydı içerdiğine ilişkin iddialar kapsamında ses kaydı yapılmasının “işlendikleri amaçla bağlantılı, sınırlı ve ölçülü olması” ilkesi çerçevesinde değerlendirilmesi bakımından inceleme başlatılmasına karar verdi.
Kiracı: Somut olayda suç yok, delil niteliği taşıyor
Kiracı, kurula verdiği cevapta, kendilerinin okul öncesi, ilk ve orta öğretim kurumları işlettiğini, Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 11’inci maddesinde 2017 yılında yapılan değişiklikle, okullarda, bahçe giriş ve bina kapıları öncelikli olmak üzere, en az on beş gün süreyle görüntü kayıtlarını depolayacak güvenlik kamera sistemi kurulabilmesinin mümkün hale getirildiğini söyledi.
Kiracı, bu sebeple okullarda güvenlik amaçlı kamera ile görüntü ve ses kayıtlarının alındığını, bu kameralardan bir tanesinin de kurucu odasında bulunduğunu, bu hususun ilgili kişiler tarafından da bilinmekte olduğunu, ev sahibi ile yapılan görüşme esnasında, kira ödemesinin elden ve nakit olarak yapıldığı sırada görüntü ve ses kaydı alındığını, yapılan kira ödemesiyle ilgili kendilerine belge verilmesinin istenmesi üzerine ev sahibinin böyle bir belgeye gerek olmadığını ve ilişkinin güvene dayalı sürdüğünü ifade etti.
Kiracı, bu beyandan sonra kiraya veren ilgili kişinin daha fazla kira ödemesi alabilmek maksadıyla kendileri tarafından ödenen parayı almadığını beyanla, yeniden kira bedeli ödemesi talep ettiğini, talebin üzerine görüntü ve ses kayıtlarının kendilerinde mevcut olduğunun ve delil niteliğinde olduğunun kendisine ifade edildiğini, TCK’nın 133’üncü maddesindeki suçun oluşması için kişiler arasındaki aleni olmayan konuşmaların, konuşmanın tarafı olmayan kişi ya da kişilerce kayda alınmış olması gerektiğini ve somut olayda böyle bir durumun söz konusu olmadığı belirtti.
Kiracıya 230 bin lira ceza
Kurul tarafından yapılan incelemede, eğitim kurumunun tabi olduğu mevzuat ve çocukların güvenliği ile iş sağlığı güvenliği kapsamında kamera ile görüntü kaydı alınmasının kanun kapsamında uygun görülebileceği belirtildi.
Kurul, bununla birlikte, 24 Ağustos 2023 tarihli kararında, görüntü kaydına ek olarak ses kaydı alınması gerekliliği olmadığı gibi daha fazla verinin işlenmesinin özel hayatın gizliliği hakkı genelinde ve kişisel verilerinin korunması hakkı özelinde bir menfaat çatışması doğurduğunu ifade etti. Kurul, ek olarak, güvenlik gerekçeleri ile kamera kaydı alınmasının yaygın bir uygulama olduğunu ancak aynı gerekçe ileri sürülerek ses kaydı alınmasının, kişisel verisi işlenen ilgili kişilerin makul beklentilerinin ötesinde olduğunu belirtti.
Kurul, ses kaydı alınması nedeniyle kiracıya 200 bin TL, görüntü kaydı alınmasına dair süreçte aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle 30 bin TL idari para cezası uygulanmasına karar verdi.