Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde şüpheli bir intihar girişimi vakası yaşandığı iddia edildi. Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre Mizgin Acar, 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında “çatışmaların yaşandığı mahallelerde olduğu” iddiasıyla ‘ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezasına çarptırıldığı gün cezaevinde intihar etti. Mizgin, hastaneye kaldırıldı. Annesi Afife Ağırman’ın açıklamasına göre Mizgin, iki gün boyunca elleri kelepçeli olarak yoğun bakımda tutuldu. Mardin Valiliği’nden şu ana dek konuyla ilgili hiçbir açıklama yapılmadı.
Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1 Ekim gecesi Mizgin Acar’ın “intihar girişiminde” bulunduğu iddia edildi. Olayın ardından Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Acar, yoğun bakımda tedavi altına alındı. Acar’ın, yoğun bakım ünitesinde olmasına rağmen 2 gün boyunca elleri kelepçeli bir şekilde tedavisine devam edildiği öğrenildi. Cezaevi yetkilileri ve savcısı Acar’ın ailesine “intihar girişiminde bulunduğu” dışında herhangi bir bilgi vermedi. Aile, savcılık izniyle Acar’ı ancak günde bir defa görebiliyor.
Anne Afife Ağırman, kızının yargılanma süreci ve aldığı cezaya tepkili. Ağırman, “Dosyada ne parmak izi ne de başka bir delil olmamasına rağmen hakim ve savcılar ‘üst mahkemenin kararına karşı gelemiyoruz’ diyerek, Mizgin’e müebbet verdiler. Aldığımız bilgiye göre burada bir itirafçı ile aynı koğuşta tutuluyormuş. Kim olduğunu bilmiyoruz. Bu nedenle şikayetçiyiz. Şüphelerimiz var. Mizgin kendisine bunu yapacak biri değildi. Kendisi bunu yapmış olsa bile cezaevinin burada ihmali var. Neden gerekli önlemleri almadılar? Kendisini şalı ile astığını söylüyorlar. Neden güvenlik kamerası görüntüleri olmadığını soruyorum, (gardiyanlar) ‘koğuşlara kamera koyamıyoruz’ diyorlar. Şikayetçi olduğumu söyleyince bu defa ‘güvenlik kamera kayıtları var, Mizgin kendisine bunu yapmış’ diyorlar. İfadeleri de çelişkili. Hem diyorlar ‘kamera görüntüleri var kendisi yapmış’, hem de ‘koğuşlara kamera koyamıyoruz’ diyorlar. Bu nasıl bir şey yani. Ben onlardan şikayetçiyim. Hiçbir şekilde de inanmıyorum onlara.” ifadelerini kullandı.
Acar’ın yoğun bakım ünitesinde 2 gün boyunca ellerinin kelepçeli bir şekilde yatağa bağlı tutulduğunu kaydeden anne Ağırman, “Bu şekilde yatağa bağlı bir şekilde tutuluyor. O mu kalkıp kaçacak yoksa ben mi onu kaçıracağım. Bu halde olan bir insan bir yere gidebilir mi? Elleri bu nedenle kan toplamış, baloncuk olmuş. Sorduğumda ‘prosedür böyle’ demekle yetindiler. Bu birkaç gündür kelepçesini açtılar. İnsan bu kadar mı vicdansız olur?” dedi.
Mizgin Acar neyle suçlanıyor?
Mizgin Acar, Nusaybin’de 2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sırasında “çatışmaların yaşandığı mahallelerde olduğu” iddiasıyla bir itirafçının beyanları üzerine 2017 yılında yargılanmaya başladı. Mardin 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Acar, 2020 yılında beraat etti. Ancak Acar’ın dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bozularak, Acar’ın “Devletin Birliğini ve Ülke Bütünlüğünü Bozma” iddiasıyla yeniden yargılanması istendi. Yargıtay’ın kararı üzerine 30 Mayıs 2024 tarihinde Mîdyad’taki (Midyat) evine giden polisler tarafından gözaltına alınan Acar, tutuklanarak cezaevine konuldu. Yapılan yeniden yargılama sonrası Acar, “ağırlaştırılmış müebbet” hapis cezasına çarptırıldı. Acar, kararın ardından yeniden cezaevine götürülürken, gece saatlerinde “intihar girişiminde” bulunduğu iddia edilerek, ailesine haber verildi.
Türkiye’de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***