Artı Gerçek – Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun, İstanbul’da yenidoğan bebeklerin bulunduğu yoğun bakım ünitelerini ‘ticarethane’ haline getiren suç örgütünden ve bebek ölümlerinden CİMER başvurusuna kadar haberlerinin olmadığını söylemesi tepki topladı. Soruşturmanın 19 ayda tamamlanmasıyla övünen Memişoğlu’nun bir yandan da özel hastaneler hakkında “yapısal reformlar”ın gündemlerinde olduğunu açıklaması dikkat çekti.
‘ÖLÜMLER BİLİNİYORDU’
Memişoğlu’nun da bebek ölümlerine ilişkin ‘‘Bize bu bebeklerle ilgili ‘ölüm anlamında’ herhangi bir bilgi verilmedi, zaten dosya gizli’’ açıklamasını değerlendiren CHP Milletvekili ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Kayıhan Pala ‘‘Bebek ölümlerini bilmemelerinin mümkün olmadığını düşünüyorum” dedi. Cumhuriyet’e konuşan Pala, şöyle devam etti:
“2009’dan beri Sağlık Bakanlığı Bebek Ölümleri İzleme Programı diye tüm yurtta uygulanan programı var. Bu programa göre bir bebek nerede hayatını kaybederse kaybetsin onunla ilgili kapsamlı bir araştırma yapılıyor. ‘Nerede öldü, neden öldü, ölümüne yol açan başka etkenler var mıydı?’ bunlara bakılır, raporlandırılır. İl sağlık müdürlüğünde oluşturulmuş bir heyet tarafından her bir bebeğin raporu gözden geçirilir. Dolayısıyla ölümlerin olduğunun farkına varmaları gerekir. Eğer farkına varmamışlarsa izleme programını uygulamıyor olabilir, bu da suçtur.”
2020 yılında İstanbul’da binde 6,7 olan bebek ölüm hızının arttığını anımsatan Pala ‘‘2023’te bebek ölümü binde 7,1’e çıkıyor. Çağdaş ülkelerde bebek ölüm hızı azalırken bizde bebek ölüm hızının artığına ilişkin İl Sağlık Müdürü’nün araştırması yapması gerekirdi. İstanbul gibi Türkiye’de sağlık hizmetlerine erişim açısından en iyi olanaklara sahip olduğu iddia edilen bir ilde bebek ölüm hızındaki artış nedendir?’’ diye sordu.
‘BİRİNCİ ÖLÜMDE MÜDAHİL OLMALIYDILAR’
Pala, şöyle devam etti:
‘‘Bu iki nokta bile ‘biz bebek ölümlerinin farkında değildik’ açıklamasının önüne geçiyor. İstanbul’da bazı kişilerle yaptığımız görüşmelerde bebek ölümlerinin bazı hastanelerde kümeleştiğine dair iddialar var. Şimdi bir hastanede, diğer hastanelere göre yoğun bakımda bebekler daha fazla hayatını kaybediyorsa bunun kapsamlı olarak araştırılması gerekir, aksi halde buna göz yumuyorsunuz anlamı çıkar. İddianamede ve bazı tanıkların ifadelerinde yer alan ocak ayı itibarıyla sağlık müdürlüğünün bu konuyu bildiği anlaşılıyor. 112’nin bazı özel hastanelere daha fazla hasta göndermesi ve bazı bebek yoğun bakımlarında bazı sorunların olduğunun bilinmesi. Bunlar ortadayken ‘biz bebek ölümlerinden haberdar değildik’ diyemez.
Ayrıca mayısta il sağlık müdürlüğü, Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunuyor. Sonra iddianamedeki bebeklerden 7’sinin öldüğü anlaşılıyor. Dolayısıyla birinci ölümde bile müdahil olmamış olmaları, ancak 16 Ekim’de savcılığın iddianamesi ortaya çıktıktan sonra bazı hastanelerin ruhsatlarının iptal edilmiş olması, aslında bundan ‘bilgi sahibi değiliz’ demelerinin yine önüne geçiyor. Diğer hastanelerin ruhsatları neden iptal edilmedi, 11 hastane ruhsat iptal edildi, bunun da tartışılması gerekir. Bu nedenle eski il sağlık müdürü olan bakanın bir an önce istifa etmesi gerekir.” (Kaynak)
‘Yenidoğan çetesi’ iddianamesi: SGK üzerinden ilaç alıp satmışlar, milyonlarca TL’lik kamu zararı var
Bebek ölümlerine ilişkin araştırma komisyonu Resmi Gazete’de
Yenidoğan Çetesi elinden ikizlerini kurtardı: ‘Çocukları zorla, tartışarak çıkarabildik’
‘Yenidoğan çetesi’ hakkında 2015’teki ilk ihbar ortaya çıktı
***Kaynak: Artı Gerçek***
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***