19 gün önce kaybolan ve tüm aramalara rağmen canlı bulunamayan 8 yaşındaki Narin Güran’ın öldürülmesi Diyarbakır’da yürüyüşle protesto edildi. Yüzlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, atılan sloganlar nedeniyle zaman zaman gerginlik yaşandı.
Demokratik Bölgeler Partisi ve DEM Parti tarafından düzenlenen yürüyüş için yüzlerce kişi Bağlar ilçesinde toplandı. Polis ilk etapta yürüyüşe güzergâh nedeniyle izin vermedi. Yürüyüşe katılanların Dağkapı Meydanı’na kadar yürümesi planlanıyordu. Kentin başka noktalarında da düzenlenecek olan yürüyüşlere katılacaklar, Dağkapı Meydanı’nda toplanacaktı. Ancak polis hiçbir yürüyüşe izin vermedi.
Yapılan görüşmelerin ardından eylemcilerin Koşuyolu Parkı’na kadar yürümesine izin verildi. Ellerinde öldürülen Narin fotoğrafları ile Kürtçe ve Türkçe pankartlar taşıyan grup, sloganlar eşliğinde yürümeye başladı.
Yürüyüşün ilk dakikalarında polis gruba müdahale etmedi. Ancak AK Parti lehine sloganlar atılınca polis grubu durdurdu. Polisle her iki partinin yöneticileri arasında sert tartışmalar yaşandı. Polis tazyikli suyla müdahale etmeye hazırlanırken, sloganların kesilmesi üzerine, grubun yürümesine tekrar izin verildi.
Koşuyolu Parkındaki İnsan Hakları Anıtı önünde toplanan grup, bir süre diğer grupların da gelmesini bekledi.
Cinayete her kesimden tepki
Diğer grupların da gelmesinin ardından yapılan konuşmalarda cinayete öfke vardı. İlk sözü alan Roza Kadın Derneği Başkanı Suzan İşbilen, katillerin gizlendiğini öne sürerek, “Araştırma adeta katillerin gizlenmesi için çok yavaş yapıldı. Görüntüler hızlıydı, hızlı bir şekilde aranıyordu ama görünen o ki sadece bu arama katilleri korumaya dönük ve delillerin yok edilmesine dönüktür” dedi.
Daha sonra söz alan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Doğan Hatun ise toplumun kirlendiğini savundu. Arama çalışmalarına ilişkin soruşturma açılmasını isteyen Hatun, “Sayın Vali, Narin’i arayanlar, bu 19 günde sorumluluklarını yerine getirmediyse onlara da hesap sormanız lazım. Halk da bundan sonra, hep birlikte çocuklara sahip çıkması lazım. Bu kirli olayları, mahallemizden ve dünyadan kaldıralım” diye konuştu.
Eylemciler tepkili
Yürüyüşün ardından VOA Türkçe’ye konuşan eylemciler de tepkiliydi. Kadir Cantürk, çocuklarının geleceği için eyleme katıldığını belirterek, şunları söyledi: “Çocuklarımıza yönelik gerçekleştirilen bu ve bundan sonraki bütün olaylara karşı biz burada toplumsal bir farkındalık yaratmak ve çocuklarımızı korumak adına bulunmaktayız. Şu anda gördüğünüz gibi burada kanunsuz bir eylem yaptığımız söyleniyor. Bu kanunlar bize karşı mı işleyecek? Niye hırsızlık yapanlara karşı değil de burada toplumsal bir farkındalık yaratmak isteyen bu kitleye karşı bu kanunlar devreye giriyor. Biz çocuklarımızla aydın bir gelecekte yaşamak istiyoruz. Onlara güzel bir toplum, güzel bir gelecek yaratmak istiyoruz.”
Eyleme eşiyle birlikte katılan Yusuf Ataş da üzgündü. Ataş, duygularını şu cümlelerle dile getirdi: “Yani bu zamanda yani hayvanlara yapılan ya da ormanlarımıza yapılana tahammül edemiyoruz. Sonuçta dünyanın en güzel varlığı insandır. İnsana kıymak da en kötü şeydir. Lanetliyoruz, kınıyoruz. Onun için buradayız. Sonuçta bir çocuğumuzdur.”
İki çocuk annesi Özlem Başarı olaydan derinden etkilendiğini söyledi. Çocukları korumaya çalıştıklarını dile getiren Başarı, “Öfkemizi burada dile getirmeye çalıştık. Çocuklarımızı korumaya çalışıyoruz. Benim de iki kızım var ve çok etkilendim bu durumdan. Böyle şeylerin yaşanmaması için mücadele veriyoruz” şeklinde konuştu.