Karar yazarı Yıldıray Oğur, Kara Harp Okulu’nda genç teğmenlerin tartışma yaratan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganına ilişkin, “Buna sadece askerlerin rutin ideolojik köklerine dönmesi, isyan ya da yeni vesayet atağı gibi bakmak yanıltıcı olur. Çünkü aslında bu panik haldeki yorumlardan daha ciddi bir mesele var karşımızda. Askerî vesayet yıkıldı ama yerine bir yeni askeri kültür inşa edilemedi. Günün sonunda gençler arasında Türkçülük yükselmeye, Atatürkçülük yeniden güçlenmeye başladı. Doğa da siyaset de boşluk kabul etmiyor. Eski hayaletler geri geliyor” dedi.
15 Temmuz sonrasında AKP’nin liberal, Kürt, demokrat muhafazakar müttefiklerini tasfiye ettiğini belirten Oğur, “Bütün kamu ve entelektüel hayatı milliyetçilere, ulusalcılara, yerli ve milliliği bir kutsal slogan gibi tekrarlayan AK Parti militanlarına, emekli askerlere, komplocu, üçüncü dünyacı fikirlere kaldı. İktidar sivil toplum alanını kriminalize etti, kendi içine kapandı, liberal, sol entelektüeller televizyonlarda ve kamu alanında yasaklı, lanetli hale getirildi, bir zamanlar akil insan yaptığı insanların pek çoğunu vatan haini, Batının uşağı gibi görmeye başladı. Artık güç ve iktidar bizde başkalarına ihtiyacımız yok özgüveniyle girilen yolda, İslamcılar da günün sonunda kamusal alandan dışlandı ya da tasfiye olmak istemeyenler bayrak, tank, devlet öven yerli milli İslamcılara dönüştüler” ifadelerini kullandı.
Serbest Görüş:
‘YIKTI AMA YERİNE BİR ŞEY KOYAMADI’
Kamusal alanda fikri hakimiyetin yasaklı olmayan, sansürlenmeyen, meşru muhalefet olarak görülen milliyetçiler ve Kemalistlerin eline geçtiğine işaret eden Oğur, şöyle devam etti:
“Müfredat aynı kaldı, tutunacak dal kalmadıkça gençler milliyetçilik, kızılelmacılık, Osmanlıcılık, İttihatçılık, Kemalizm dallarına tutundular. Günün sonunda gençler arasında Türkçülük yükselmeye, Atatürkçülük yeniden güçlenmeye başladı. Nihayet askeri okuldaki teğmenler de bu atmosfer içinde yaşıyorlar, onlar da son 10 yılda gördükleri bu dalganın etkisinde kaldılar. Muhtemelen yaptıklarının gayet doğal ve doğru olduğunu düşünüyorlar, bunun bu kadar tartışılmasına şaşırıyorlardır. Yani ne yaptıysa iktidar kendisi yaptı. Yıktı ama yerine bir şey koyamadı. Koymayı denedi ama olmadı, başarısızlıkla sonuçlandı. Doğa da siyaset de boşluk kabul etmiyor. Eski hayaletler geri geliyor. Peki, şimdi bunun için teğmenleri suçlayabilir miyiz?”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***